-Akın-
Oturduğum salıncakta ileri geri yaparken aklımdan sadece bir şey geçiyordu. O da vurmaya nereden başlamam gerektiği. Yıllardır arkadaşım olan ve benim için belli bir değere sahip herife nasıl vuracağımı bile göz ardı ediyordum.
Toprak yolda sertçe atılan adımların sesi yankılanırken ellerimi cebime sokup ayağa kalktım. Haddi olmayan şeylere burnunu sokan kişilere, haddini bildirmek bana düşüyordu demek ki.
Yeteri kadar yara almıştım bu yaşıma kadar. Değer verdiğim birinin yumruğu artık yıkamazdı beni. Ellerim hala cebimdeyken parkın ortasına gelmiş onu bekliyordum. Seri adımları hızına alamamış gibi bana yönelmişken burnundan soluduğu belliydi.
Yaralarımı sarmak isterken, yenilerini ekleyecekti.
Ve bunun farkındalığını ise yaptıktan sonra yaşayacaktı.
Birkaç adım önümde durduğunda bana vurmasını bekliyordum çünkü ona vuracak güce henüz sahip değildim.
"Neden?"
Bu soru birçok şekilde bitirilebilirdi.
"Neden, bana duygularını açmıyorsun?"
Ve beni şaşırtmayı yine başarmıştı.
"Neden, sana duygularımı açayım?"
"Canının yandığını biliyorum!"
Boş arazide yankılanan bağırışını takip eden gümrüğün tok sesi duraksamama neden olmuştu.
"Neden beni içeri almıyorsun?"
Elini tekrar kaldırdığında olduğum yerden hızla doğrulup üstüne atladım. Çakıl dolu toprağa düştüğümüzde masum yüzüne em güçsüz halimle bir yumruk attım.
"Anlamıyorsun."
Üstünden kalkıp salıncağa geri oturduğumda bu kavgadan da olan olaylardan da sıkılmıştım.
Hala yerde kanayan dudağıyla nefes almaya çalışan Reha, kullanacağı kelimeleri özenle seçiyordu."Anlatmıyorsun."
Canının yandığını belli edecek şekilde doğrulup yanımdaki salıncağa oturdu.
"Reha'nın ağzına sıçmasına neden izin verdin?"
"Yekta'nın ona bakışlarını gördüm. Aralarında bir sorun vardı ve çözmeleri için bu gerekti."
Gözlerim kanayan dudağı ile gözleri arasında gidip gelirken şaşırdığını saklamıyordu.
"Peki, sen neden benimle kavga etmeye geldin?"
"Sorunlarını kavgayla çözmene rağmen sinirlensen de bana hiç elini kaldırmadın. İhtiyacımız olanın bu olduğunu düşündüm."
Gerizekalı.
"Yaman, neden sana duygularımı açmamı istiyorsun?"
Yaklaşık bir dakika boyunca bana baktıktan sonra cebindeki yara bandının paketini açtı ve bir tanesini ayırıp bana yaklaştı. Gözleri tüm yüzümde dolaştıktan sonra eğildi. Elini kısa saçlarım arasında yavaş yavaş gezdirdikten sonra bandı yanağımdaki yaranın üstüne yapıştırdı.
"Sana değer veriyorum."
Bu cümleyi algıladığımda içimde oluşan duyguyu anlatabilecek bir terim yoktu. Hislerim beni ele geçirdiğinde anılarım ve kaygılarım arasındaki ince çizgide takılı kalmıştım.
Duygularımı artık taşıyamayacağımı fark ettiğimde ilk damla yanağıma doğru süzüldü. Kafamdaki eli yavaşlarken alnını alnıma dayayıp ağlamama izin verdi.
En son önünde ağladığım kişi annemdi, onun elleri bana ölümü tattırırdı.
Şu an önünde ağladığım kişi Yaman'dı, onun elleri bana huzuru tattırdı.
İşte o anda aslında bir şeyler değişmeye başladı.
-
Bu bölümü biraz daha uzun yazmam imkansızdı.Akın'ın duygularını işlemek yeteri kadar zorken bu kavga sahnesi gözümde büyüyüp duruyordu. Bundan dolayı da yazı yazmıyordum.
Bir dahaki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama MERHABA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karıştın Ruhuma | bxb
Novela JuvenilYaman: Keltoşşş, babana koşşş. Akın: Siktim belanı. - Reha: Sigaranı düşürdün. Yekta: Götüne sokabilirsin.