2 . BÖLÜM

228 15 7
                                    

Bir günde iki bölüm attım ,umarım okunur ,neyse lafı fazla uzatmayalım oy vermeniz ve yorum yapmanız benim için çok önemli .

HAYATIMA GİRİŞ

Hayatım hâlâ aynı yavaşlıkla geçiyordu. Dejavu ne hiç duydunuz mu ? Ben her gün dejavu yaşıyordum .( Dejavu ;yaşanılan olayı daha önceden yaşamışlık ya da görülen bir yeri daha önceden görmüş olma duygusu.)
Hayatım çok sıkıcı geçiyordu ,ev üstüme üstüme geliyordu.

Düşündüm de size kendimi tam olarak tanıtmadım ,ben Menis Çağlayan , on yedi yaşındaki bir lise öğrencisi. Çok güzel sayılmam zaten içtiğim haplardan dolayı gözaltım mosmordu ,dudaklarım aynı şekilde mosmordu.
Hayatımın içinde olan tek güzel şey piyano , on yaşımdan beridir piyano çalıyorum.
Tuşlara bastığımda o çıkan sesin huzurunu hiçbir şey veremez bana.okulum kolej o filmlerdeki büsbütün kolej yani. Herkesin gitmek istediği benim ise midemi bulandıran bir okul.

Güner koleji , İstanbul 'un en iyi okullarından biri . Maddi durum olarak zenginiz fakat size de bahsettiğim gibi ailem para baskısından dolayı bize manevi olarak hiçbir değer vermiyor.

Bugün yine en nefret ettiğim günlerden biri olan Pazartesi gününe uyandım. Haftanın ilk gününü hiç sevmem. Tatilden çıkıp sabah erken kalkmak benim için çok zor oluyor .

Yatağımdan çıkararak banyoya girdim , Çağlayan ailesinin servet yatırdığı banyo , benim odamın banyosu .
Aynanın karşısına geçtim ve tipime baktım , bu kadar çirkin olmuş olamam değil mi ?

Bütün makyaj malzemelerini suratıma geçirsem yine bu suratı düzeltemezdim heralde. Neyse ki okulda sevgilim yoktu yoksa karşısına çıkamazdım kesinlikle.

İç sesim bu ben değilim ki dedi , tipim kalmıştı resmen. Daha fazla oyalanmadan avucuma aldığım suyu suratıma çarptım . Yüzümü iyice yıkadıktan sonra banyodan çıktım ve Güner kolejinin formasını giyinmeye başladım.

Aletimin üzerine okulun beyaz gömleğini geçirdim ardından da şortlu siyah eteğimi bacaklarımdan geçirdim , yarım siyah çorabımı da giydim ardından da siyah postallarımı ayağıma geçirdim.

Siyah saçlarımı düzleştirip at kuyruğu yaptım , kahküllerimi de düzleştirip şekil verdim . Siyah sırt çantamı da alarak odamdan çıktım. Yavaş adımlarla merdivenleri indim , canım ! ailem sofrada oturmuş kahvaltı yapıyorlardı.

Çantamı sandalyeye asarak oturdum ve tabağıma bir şeyler aldım.

"Bir günaydın yok mu hanımefendi "dedi annem . Cevap vermedim omuz silkerek önüme döndüm.

"Bu ne terbiyesizlik, annen sana bir şey söyledi cevap ver ." Dedi babam , bağırdığında dediğini yapacağımı zannediyordu heralde.

Çantamı alarak hızla sandalyeden kalktım , evin dış kapısına doğru gittim.

"Aman boşver baba bunu siz şımarttınız , aptal ergen işte ."dedi canım kardeşim Efsun .

Efsun benden bir yaş küçüktü , sürekli kavga ederdik hiç iyi anlaşamazdık , kendisi ergen tiplerine giren sürekli sevgili yapan okulun popi kızıydı ,buna rağmen bana ergen diyordu.

Şoför ile okula gitmek istemediğimden evden çıktım , otobüs ile de gitmek istemiyordum bu yüzden yürümeye başladım.

Okula geldiğimde çoktan tüm okul gelmişti bile , dersin başlamasına azıcık bir zaman kalmıştı , hızlı adımlarla merdivenleri çıktım .

Sınıfım dördüncü katta olduğundan merdivenleri çıkarken zorlanıyordum,  okul zaten baya büyüktü.

Sınıfımdan içeri girdim , eşit ağırlıkçıydım yani fizik ve kimyam çok kötü demekti.  Sınıfta çoğu kişi ile konuşmuyordum sadece Helin ile konuşuyordum .
Sırama doğru ilerledim ve Helin 'e günaydın diyerek selam verdim.

"Günaydın bebeğim ."diyerek yanağıma sulu bir öpücük kondurdu. Acaba dedim içimde bu kadar kötü bir kız olduğumu bilse beni sever miydi ? İç sesim yine beni yiyip bitiriyordu.

"Moralin bozuk gibi "dedi elini omzuma koyarak .

"Biraz bozuk, ailemle kavga ettim . " diyerek kafamı eğdim,  kimseye anlatamadığım şeyleri çoğunlukla Helin 'e anlatabiliyordum.

"Boşver çok takma , bugün nakil öğrenciler geliyormuş iki kız ve bir erkek varmış ."

"Allah aşkına bu kadar haberi nereden topluyorsun ."okulumuzun habercisiydi aynı zamanda .

"Tabi kızım ne sandın , hem bi çocuk varsa ve geliyorsa ben varım orada . "Dedi ve heyecanla ellerini birbirine çarptı.
Helin böyle şeyleri çok severdi , nerde dedikodu varsa Helin oradaydı. Biz sohbet ederken matematikçimiz içeri girdi .

"Evet gençler günaydın,  oturun lütfen . " dedi matematikçimiz.

İlk ders nasıl matematik olur , bu ders programını hazırlarken müdür ne içmiş acaba.

"Yeni nakil arkadaşlarınız var gençler . " dedi ve nakil öğrencileri çağırdı.

Nakil öğrenciler içeri girdi ve o an dünya durdu sanki , zaman durdu adeta . Ayaklarım kitlendi kollarım ve bütün vücudum uyuşmaya başladı.
Bir an ölüyorum sandım , eski anılar her şey , bütün hayatımın özeti gözümden geçti o an  .

Bayılmamak için Helin 'in koluna tutundum , ben ne yapacaktım şimdi.
O yeşil gözler sonunda geldi ve benimkiyle buluştu . O an dünya yine durdu benim için .

Onun gözünde şaşkınlık yoktu aksine alaycı bir ifade vardı , o alaycı ifade benim üzerimde durmuş bana çevrilmişti.

Sonra yanındaki diğer gözlerde bana çevrildi onlarda da aynı şekilde alaycı ifade oluştu. Ben gerçekten bayılacaktım. Ayakta durmaya artık gücüm yetmiyordu, niye ayakta olduğumu bile bilmiyordum. Ama bir güç vardı ve ben oturamıyordum da.

Bundan sonra ne olacaktı hiç bilmiyorum ama benim hayatım yine boka sarıcaktı orası kesin. Benim hiç düzgün hayatım olmayacaktı zaten ben mutsuzluğa mahkumdum benim mutlu olmaya hakkım yok zaten...







Sizce Menis son sahnede niye o kadar şaşırdı , kim gelmiş olabilir ?



Bölüm nasıldı ?



Umarım bölümü beğenmişsinizdir , oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

YAŞAMIN GÖLGESİNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin