17 . BÖLÜM

67 6 39
                                    

Yeni bölümden herkese merhaba.
Bu bölüm bol Barış olacak , umarım beğenirsiniz.

Sönük yıldızı parlatırsanız çok mutlu olurum.
İyi okumalar...

Medya :Barış (Gözleri yeşil olarak hayal edelim lütfen)

GEÇMİŞ KARŞIMDA

Damla 'nın lavaboya kaçmasının ardından baya zaman geçmişti ve eve gitmemize son bir ders kalmıştı. Damla için hiç üzülmemiştim şahsen , o bunu hakediyordu. Sonuçta herkes yaptıklarının cezasını çekmeliydi , Tuana bu cezayı çoktan çekmişti .

Lavaboda kimsenin olmadığı, sessiz bir alanda acı içinde kıvranarak ölmüştü, o acıyı çok iyi biliyorum .
Hap almadığım zamanda ya da dozunu fazla kaçırdığım zamanlarda böyle oluyordu . Tuana kadar acı çekmesemde, o acıyı biraz da olsa tatmıştım .

Bunu söylemem beni kötü biri mi yapar bilmem ama Tuana yerine Damla'nın ölmesini isterdim . Damla taş kalpliydi sanki şeytanın soyundan gelmiş ve onun soyunu devam ettiriyordu.
O gece ile ilgili Damal bir şeyler biliyordu ayrıca, Tuana ölmeden önce söylemişti fakat tam olarak açıklamamıştı.
Ona sonra gidip sormadığım için ise ben vicdan azabını giriyordum . Belki de Tuana'nın ağzından çıkacak olan o cümleler Bahar'ın ,mezarında huzur içinde yatması demekti .

Onun mezarında rahatça yatmasını o kadar isterdim ki , inanın elimden ölmek bile gelse onun için ölürdüm .

Ben bunları düşünürken herkes çoktan çantasını toplamış evine gidiyordu . Biri de beni dürtüp zil çaldı dese çok mu zordu yani .

Okuldan çıktım ve yalnız başıma eve yürümeye başladım, Efsun ile takılmak istemiyordum , o her çıkışta arkadaşları ile bir yere gidiyordu. Ben onlarla gidip sığıntı gibi hissetmek istemiyordum .

"Menis beni bekle ." Diye seslendi Barış, onun sesini duymam ile adımlarımı hızlandırdım . Yanıma gelmesini istemiyordum , ondan hoşlanmıyorum ve nefret ediyorum . Öyle bir nefret ki bu , onun nefes almasını bile istemiyorum. Bu ömrümün sonuna kadar böyle devam edecek .

"Niye beni beklemiyorsun ? " diyerek kolunu omzuma doladı. Elini sertçe ittim ve gözümü devirerek ona döndüm.
"Sen akıllanmıyorsun , ben seni kovuyorum fakat sen yüzsüz gibi hâlâ peşimdesin ." Dedim .
Barış güldü ve elini kaldırarak saçımı okşadı.

"Biz ona senin yüzsüzün diyelim ." Dedi ve omzumu kolunun altına alarak beni çekiştire çekiştire okulun dışına çıkardı. Birbirimizi ite ite dışarı çıktık.

Onları uzaktan izleyen Helin ise sevilmediğini anlayarak derin üzüntüye boğuldu. Acı bir tebessümle onları izliyordu . Kolunu kaldırdı ve gözünden akan yaşları kıyafetine sildi , arkasını döndü ve bu sevgi gösterisini daha fazla izlemek istemedi .

YAŞAMIN GÖLGESİNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin