''Acı mühim değil de umut yoruyor insanı''
3.BÖLÜM
Hareket eden arabanın içinde garip bir hava vardı Deniz konuşmalı mıyım diye düşünürken Hakan direkt sorularla başlamıştı.''kız arkadaşın iyi izin vermiş Cansu'yla tatile gelmene'' deyip bir yandan Deniz'le konuşma başlatmaya çalışıyor bir yandan da Denizi öğrenmeye çalışıyordu.
''Kız arkadaşım yok o yüzden izin almamı gerektirecek bir durumda ortada yok Hakan'' diye cevaplamıştı. Hakan Denizin daha üzerine giderek ''neden güzelsin aman yani yakışıklı adamsın neden kız arkadaşın yok diye sorusunu bırakmıştı Denizin kucağına '' bu güne kadar olmadı pek hissetmedim eksikliği benim için sakıncası yok ''diye cevapladı amacı belli olan soruyu Hakan tekrar ''neden emin etrafında çok güzel kızlar vardır illaki'' diye geri gönderdi soruyu,Deniz bu muhabbetin nereye varacağını merak ederken birden tüm konuşma yollarını kapatıp ''bunun seni ilgilendirdiğini pek sanmıyorum Hakan'' demiş ve soru maçını sonlandırmıştı.Hakan haklısın özür dilerim haddim aştım diye üzülerek arabayı sürmeye odaklandı.Tüm yolculuk sessizlik içinde sürüp gitmiş ne Hakan tek kelime etmiş ne de Deniz araba evin önen geldiğinde Hakan arabayı park ettiğinde Deniz ''teşekkürler beni bıraktığın için hem de bu gün için'' diye Hakan döndüğünde Hakan ''rica ederim her zaman''diye kafa sallamıştı.
Deniz araban inip dış kapıdan içeri girip bir adım attığında arkasından adının seslenmesiyle döndüğünde Hakanın ona seslendiğini anlamış kaşlarını ne var anlamında kaldırdığında Hakanın elinde sallanan eczane poşetini görmüştü ''bunları unutmuşsun '' aa teşekkürler saol deyip geri döndüğünde Hakan tekrar 'Deniz' diye seslendiğinde tekrar ona dönmüştü' yarın gidiyorsunuz değil mi diye sordu ''evet Hakan yarın gideceğiz''''umarım senin için unutulmaz bir gezi olmuştur'' dedi Hakan az sonra yapacağı şey için kendini hazırlarken Deniz gülümseyip ''evet unutulmaz oldu benim için sağ ol tekrar'' demişti Hakan'a bakıp ''ama ben daha unutulmaz olsun istiyorum'' diyen Hakan'a anlamaz gözlerle baktığında birden kendini duvar ve Hakanın dudakları arasında bulmuştu. Şaşkınlığı çabuk atlatıp bir el belinde bir eli boynunda olan adamın öpücüğünden kendini kurtarmak istese de başarılı olamamış karşındaki adam santim oynamamıştı yerinden ve büyük bir açlıkla kendisini öpüyordu.Bu adam Denizin uzun zamandır hissetmediği duygularına dudaklarıyla giriş yapmış ve Denizi hiç istemediği yerlere götürüyordu.Deniz Hakanın dilinin dişlerinde gezdiğinde bedeni titremişti.Hakanın öpüşüne beyni ne kadar karşı çıksa da kalbi izin vermişti.
Öpüşüne karşılık bulan Hakan şiddetini arttırıp daha çok öpmeye başladı Denizi,Hakanın tebessüm ettiğini hisseden Deniz bir anda kendine gelip Hakanı üstünden atarak derin nefes sesleri ile tokat sesi yankılandı boş merdiven boşluğunda.Hakanın başı yanına düşerken hızla merdivenlerden koşarak ikinci kata çıktı.Deniz kapıyı hızlıca çalıp açılan kapıdan girdiğinde hala nefes nefeseydi Selma hanım endişeli bir şekilde ''oğlum iyi misin''diye Denizi soru yağmuruna tutmadan hemen önce kendini toparlayan Deniz tüm soruların önünü kapatarak ''iyiyim selma teyze sadece çok sıcak bide yoruldum'' deyip hızla odasının yolunu tuttu.Odasına girip kapıya yaslandı nasıl olur da Hakan karşılık verirsin diye bir yandan saçların yolmaya başladı ne kadar süre geçtiğini Cansu'nun kapısının arkasında adını seslenmesiyle farkına vardı. Deniz odasının kapısını açtığın da az da olsa sakinleşmişti.Cansu hemen bir sorun olduğunu anlamış ''ne oldu Deniz bir sorun mu var'' ''hayır Cansu sadece yoruldum ve fazlasıyla sıcak burası''diye geçiştirdi. ''Cansu ben biraz dinleneceğim yoruldum''iznini isteyip önce banyoya ondan sonrada odasına geçip yatağına uzandığında düşünce deryalarında boğulmaya başladı Deniz.
Hakan onun gibi miydi o da mı erkelerden mi hoşlanıyordu tüm gün olanları düşündü Hakanın ona karşı bakışlarını ve sözlerini düşünüp yatakta bir sağa bir sola dönüp durdu sonra kendine sordu Hakana karşı ne hissediyorum diye aslında yakışıklı sayılır ''hadi canım sende'' dedi baya yakışıklı diye düzeltti sonra kendini uzun boylu yanık tenli keskin bakışları etrafa yaydığı ben bir alfayım havası olan çevresi tarafından sayılan ve sevilen kibar ve nazik biriydi Hakan. Yanında ekstraları bile vardı iyi bir eğitim almış ülkenin sayılı üniversitesinden dereceyle mezun olmuş kendi işin de başarılı zengin hatta çok fazla zengin tüm kadınların hatta erkeklerin isteyebileceği bir profile sahipti Hakan Deniz bir yandan bunları düşünürken güldüğü fark ettiğinde kendine kızdı tekrar hemen birkaç saat önce tanıştığı adamla öpüştüğü için ve oflayıp yatakta bir o yana bir bu yana dönmeye devam ettiğinde tüm olanların yoğunluğu ile uykuya daldı.
Deniz Cansu'nun sesiyle uyandığında akşamın ilerleyen saatleri olduğu fark etmişti yataktan kalkıp onun için hazırlanan sofraya oturdu.Cansu annesine günün nasıl geçtiğinin anlatıp tüm yemek boyunca sessiz olan Denize dönüp ''Deniz geldiğinden beri konuşmadın ne oldu'' diye sordu ''yok Cansu ya yoruldum bi de çok sıcak beynim eridi ondan ''dedi Deniz tüm akşam boyunca sessiz geçirmişti Deniz ona yöneltilen sorulara kısa cevaplar vermişti.Yatma saati geldiğinde sessizce odasına geçip tüm bu olanları düşünmemeye çalışıp dolaba yerleştirdiği kıyafetlerini küçük valizine koymaya başladı.Sabah alarmın sesiyle aynı anda odasına giren Cansu'yla beraber uyanmıştı otobüslerini kalkmasına bir buçuk saatten az kalmıştı hızla yataktan kalkıp hazırlanmaya başladılar ve aynı hızla kahvaltılarını yapıp Selma teyzeyle vedalaşıp Terminale gitmek için yola çıktıklarında Cansu ''aslında Hakandan bizi bırakmasının istedim ama sabah erken toplantısı varmış o yüzden gelemedi sana da selamı var'' demişti Cansu gülümseyip. Deniz sadece bir baş selamıyla karşılık verdi.
Terminale gelip indiklerinde otobüslerinin kalkmasına son on dakika kalmıştı yine valizlerini yerleştirdikten sonra önden ilk önce Cansu binmişti Deniz tam otobüse bineceği sırada hissettiğiyle ürpertiyle arkasını dönüp baktığında bir yere yetişmeye çalışan insan kalabalığını görüp otobüsten içeri girdi arkasında bir çift gözü geride bıraktığından o an haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOLCULUK (GAY)
Teen Fiction"Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir." Tolstoy Aslında tam da bu sözün üzerine başladı onların yolculukları... Uyarı'' iki erkeğin aşkını anlatmaktadır." "Hikaye mpreg içermekte...