Geçtiğimiz hafta boyunca umursamazlık maskesi takıp dolaştım. Tavırlarım, konuşmam hatta düşüncelerim bile umursamazlıkla kaplıydı. Hep bir boş vermişlik süzüldü dudaklarımdan..
En ufak bir noktaya bile takılan aklıma engel olmaya çalıştım.
'Aman kim ne demiş? Ne düşünmüş kimin umurunda? Boşver.' Dedim durdum kendime.Ben kendime engel olmaya çalıştıkca başarısız oldum. Her 'Umursamaz olacağım bu sefer.' Dediğimde daha fazla kafama takıldı.
Sonra farkına vardım ki, 'umursamazlık' yapamıyorum. Benimle alakası olan en ufak bir hareketi, bir cümleyi hatta bir kelimeyi bile saatlerce düşünüyorum.
Türkçe derslerinde cümleyi kurallara göre ayırırdık. Özne, yüklem, fiil vs. Ben bunu aklımdan farklı bir şekilde yapıyorum.
'Şu kelimeyi söylerken aslında bunu mu kastetti?'
'Bu tavrının sebebi daha önce ki konudan dolayı mı?'
Dışarıdan bakıldığında belli etmesemde kafamda hep bu düşünceler var.
Bunlara örnek olarak pek çok cümle kurulabilir ama önemli olan kafamızda bu cümleleri bitirebilmek. Aklımıza takacağımıza gidip sorabilmek.Karşı tarafta mutlaka bir cevap verecektir.
'Seninle alakası yok' yada 'Yanlış anlamışsın' diyerek konuyla alakalı boşuna düşünmenizi engellemiş olurlar.Hafızayı boşalttık, ön bellekte temizlendi. Düşünecek gereksiz konuları da sildiğimize göre daha faydalı işler için yorabiliriz aklımızı. Bilim, edebiyat, tarih, biyoloji.. Artık ne olursa.
Kafaya takacak bir durum olmayınca doğal olarak umursayacak bir konuda olmuyor. Akla tek bir soru geliyor bütün bunların ardından.
'Peki şimdi ben umursamaz oldum mu?'
Eh artık bu yazımdan sonra okuyucularımdan bilim insanı çıkması an meselesi :) :) (Yazar burada komedyen olamayacağını anlar)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşüncelerimden Seçmeler
HumorAklıma aniden gelen ve belli bir konu içermeksizin yazacağım. Bir çeşit anı defteri gibi. Özellikle genç kızları konu alacağım. Ama bu erkekler okumayacak demek değil. Sevgilisini anlamakta sıkıntı çeken erkeklerde kızların -en azından bu kızın- b...