Başlığa bakarak bu deli kız ağlıyor mu gibi bir düşünce geçirmeyin kafanızdan hemen :) Yazımı okuduktan sonra anlayacaksınız neden bu başlığı seçtiğimi.
Bu konuyu bana öneren @CNBluemylife 'a ithaf ediyorum bu yazımı. Umarım kafasında ki soru işaretleri için yardımcı olur :)
Ve son olarak 1K olmuşuz arkadaşlar. Hepinize teşekkür ederim :)
Yazılarımı okuyan gözlerinize, vote veren tıklarınıza, yorum olarak yansıyan düşüncelerinize sağlık :)
iyi okumalar..
Monoton olarak yaşadığımız hayatta her şey standart bir şekilde devam ederken bazen duygu patlamaları yaşarız. Bu duygu patlamasının en masumu göz yaşıdır. Zararsızca süzülür gözlerden yanaklarımıza. Bir anda oluşan spontane duruma anlam vermek zorlaşır.
"Neden ağlıyorum şimdi?" Diye düşünürüz ama bir kaç damla daha gözyaşıdır cevap.
Bunun bilimsel açıklaması nasıldır bilemem ama tecrübelerimden yola çıkarak acı, mutluluk, kalp kırıklığı gibi yoğun yaşanılan duyguların tepki gösterilmesi gereken zamanlarda ertelenmesi ve bu duyguların yaşanmaksızın birikmesi sonucu bu patlamaları yaşadığımızı söyleyebilirim.
Çok sevdiğiniz birisiyle vedalaşırken, evlilik teklifi aldığınızda, mezun olurken yada ayak serçe parmağınızı masaya çarptığınızda bile ağlamamak için tırnaklarınızı avcunuza batırıp kendinizi kasıyorsanız eğer, bu gibi durumların artmasıyla biriken duygular karmaşıklığa sebep olur.
Çok zaman geçmeden farkedersiniz ki her şeye darılıp, küsmeye başlar olmuşsunuz.
'Bu gömlek sana yakışmadı' yahut 'O koltuğa ben oturayım sen oturma.' Gibi normal diyalogları bile düşünürsünüz.
Iç dünyanızda yaşanan kaostan habersiz olan masum yakınlarınız, en büyük payı alır nedensiz öfkenizden.
Anlam veremediğiniz öfkeniz yerini buruk bir sessizliğe bıraktığında, damla damla elinize düşen gözyaşlarınızdan anlarsınız ağladığınızı.
Ne kadar çok biriktirirseniz o kadar sağanak olur gözyaşınız.
Fırtınanız dinince anlarsınız ne kadar büyük bir yükünüzün olduğunu. Ruhunuzun yeniden ayağa kalkmasıyla çökmüş omuzlarınızda kalkar, ağır yükten kurtulmanın verdiği hafiflikle.
Sırada mahçup bir halde dilenen özürler, ağlamaktan kızarmış bir surat kalır. Elde ki peçeteyle dekor tamamlanır.
Bir sonraki patlamaya kadar yine duygu biriktirerek oluruna bırakırsınız.
Sizlere tavsiyem dost biriktirin, ayraç biriktirin, magnet biriktirin ama duygu biriktirmeyin.
Doludizgin dilediğinizce yaşayın her duyguyu anında. Ertelemeden, üstünü örtmeden, gurur yapmadan sadece yaşayın ve tepki verin. Sonuçta insanız doğamızda var tepki vermek.
Hem "Bu da can be kardeşim, içine atmak nereye kadar?" Demezler mi insana?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşüncelerimden Seçmeler
MizahAklıma aniden gelen ve belli bir konu içermeksizin yazacağım. Bir çeşit anı defteri gibi. Özellikle genç kızları konu alacağım. Ama bu erkekler okumayacak demek değil. Sevgilisini anlamakta sıkıntı çeken erkeklerde kızların -en azından bu kızın- b...