Dışlananlar

11 3 0
                                    

"O kızı bulman ve Mu'ya gelmeye ikna etmen gerekiyor." Dedi ve elindeki mavi oval kutudan parlayan bir hap aldı ve onun ağzının içine yerleştirdi. Bu hap kız hakkındaki bütün bilgileri hafızasında tutmasını sağlayacaktı. Yuttuğu andan itibaren Mani-Tu dayanılmaz baş ağrısı yüzünden olduğu yere ellerini kafasının arasına alarak olduğu yere çömeldi. Yaklaşık bir dakika sonra ayağa kalktığında gözleri buz mavisine dönmüştü.

"Peki ya bundan benim çıkarım ne olacak?" dedi yüzünde garip bir gülümseme belirmişti. "Bu denli büyük bir görevde çıkarının da büyük olması gerekiyor." Dedi kararlı bir ses tonuyla. Muhafızın onun kim olduğunu hatırlaması ve ondan korkmasını istiyordu. Onların düşündüğü insan olmak istiyordu. Adamın tepkisizliği karşısında "Ya onu getirmezde öldürürsem." Dedi ve ardından kısa ama tüyler ürpertici bir kahkaha attı ama kahkahası bitmeden ayakları yerden kesilmişti. Ardından hemen kendini yerde buldu. Boğazında hissettiği acı artık onlardan biri olmadığını yüzüne vurdu. Donakalmıştı ve yaptığı hareketten de utanmıştı.

"Bunun için Tanrılık özelliğini yeniden almalısın Mani-Tu. Yoksa öldürmenin eskisi kadar kolay olacağını mı zannettin?!" ellerini arkasında bağlayarak onun çevresinde volta atmaya başladı. "Bundan ne kazanacağına gelecek olursak. Mu seninle yeniden konuşacak ve belki de yeniden yargılanacaksın. Davranışların senin yargılanmana ya da dışlanan olarak kalmana da neden olabilir. Unutma Mu her şeyi görür

"Peki onu hangi portala getireceğim?"

"Sözümü bitirmeden beni bir dinlersen anlayacaksın. Onu Mariana çukuruna götüreceksin. Ancak bu denli büyük bir geçişi o kaldırabilir ama biliyorsun ki çok dikkatli olman gerekiyor. Bu yüzden sana birkaç gücünü yeniden vereceğim. Mu adına bir bankaya senin adına para yatırdık. Yakında hesabına geçer. Daha fazlasına da ihtiyacın olursa sana göndereceğiz." Dedi ve elini önce kendi üçüncü gözüne sonra da onunkine dokundurdu. "Onun Mariana portalına geldiğinde güçlerinin en azından bir kısmını hatırladığından emin ol."

Bu görev onun şimdiden gözünü korkutuyordu ama bunu yapması gerekiyordu. Bunca zamandan sonra ilk görev olarak bu kadar tehlikeli bir görev vermeleri tesadüf değildi. "Ne kaba bir herif" diye geçirdi içinden ama Mu'ya duyduğu özlem günden güne artıyordu. Umarım Mu onu affederdi ve oradaki yaşamına geri dönerdi.

"Ama bu görev gerçekten çok tehlikeli, onlarla tam olarak tek başıma nasıl mücadele edeceğimi bilmiyorum." Bir an içinde bulunduğu özlem duygusundan uzaklaşarak asıl yaşama dönmüştü. Bir anlığına başarısızlığın korkusu bu işi aldığına pişmanlığa dönüşmüştü. Onlarla karşılaşmayalı uzun zaman olmuştu. Yıllardır kedi ve fareyi oynuyorlardı.

"Yapabileceğini bildiğimiz için sana geldik. Yeter ki talimatlara uy ve istersen dışlananlarla birlikte kendi ekibini kur." Dedi ve elini omzuna koydu. Buraya geldikleri andan itibaren ona ilk defa bu kadar şefkatle bakmış ve yüzündeki acıma ifadesi bir anda yok olmuştu. "Bu arada Mu kızın ailesi ile görüştü ama reddedildi. Bu yüzden sadece kızla görüş ve onu ikna etmeye çalış." Dedi. Ardından elindeki çantayı bırakarak yanında hızla uzaklaşmaya başladı.

"Bu çanta benim mi?"

"Senin olmasa orada ne işi var?"

"Anneme onu özlediğimi söyle." Dedi asker tam kapıdan çıkmak üzereydi. Asker ilk başta onu duymazdan gelse de portalın kapıları kapanacakken ona " O seni duydu merak etme." Dedi bunu söylediğinde Mani-Tu'un bedenini buz kalıbının içine koyulmuş gibi hissetti. Bu demek oluyordu ki o bunca zamandır portalın karanlık kısmında onu izlemişti. Kendini aşağılanmış gibi hissediyordu.

"Her zamanki gibisin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Her zamanki gibisin. Beni her zamanki gibi tüm duygulardan mahrum bırakıyorsun." Dedi dolmakta olan gözlerini bir an önce zapt etmek ister gibi gökyüzüne baktı. Sinirlenmişti ve bu sinirle hızlı bir şekilde terk etmişti.

"Bu günah benim ama eseri sizsiniz. Bir kez olsun bana inanmayı seçmediniz." Dedi gözyaşlarını daha fazla tutamamıştı. Oradan öylece hızla uzaklaştı.

İsyaa / Mu Kıtasına YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin