ENGEL

3. BÖLÜM ( Piknik )

Ertesi gün alarmın çalmasıyla uyandım. İşten ayrıldığım aklımdan çıkmış hazırlanacaktım ki, işten ayrıldığım aklıma geldi. Kendi kendime kahkaha atarak mutfağa geçtim.

Kendime iki tane karışık tost yaptım yanına ise dolaptan meyve suyu çıkardım. Sabahları tek başınaysam çay demlemez soğuk içeceklerle ayılmaya çalışırdım.

Yemeğimi yedikten sonra ortalığı toparlayıp yatağıma geri döndüm. Uzun zamandır bu keyfi hakediyordum diye düşündüm. Bir de banka uygulamasından hesabınıza para geldi bildirimi vardı. Tazminatım yatmış benden iyisi yoktu.

İkinci bir bildirim sesi daha beni karşıladı. Selvi bana 'Günaydın" diye mesaj atmıştı. Uzun zamandır bu bildirimi almıyordum

F-Günaydın hanımefendi 😂

S-Bu haftasonu piknik yapalım 🧺🧺

F-Olabilir aslında nereye gideceğiz ?

S-Yaylalardan birine gideriz işte

F-ben plan yapalım başka birilerini çağıracak mıyız?

S-Ben onları ayarlayacağım sende mutlu olacaksın 😏😏

F-Muhabbetim olmayan kişileri çağıracaksan baştan yapmayalım

S-Korkma muhabbet ettirecem ben sizi 😂

F-Kimi çağıracaksın ya merak ettim🤔

S-Sürpriz 😂😂

F-Başımıza ne iş açacaksın acaba yine

F- Yarın gel alışverişimizi yapalım bari biliyorsun sabah o işlerle uğraşmayı sevmiyorum

S- olur olur yarın görüşürüz

O gün bütün günü mü hiç etmiştim. İnternetten video ve dizi izleyerek geçmişti.

Cuma  namazından sonra alışverişimizi yapmak için Selvi ile buluştuk. Üzerinde pembe bir sweat siyah birde tayt giymişti. Sonra benim emektar torosla yanında durdum. Kapıyı açmaya çalıştı ve açamadı. Çoğu torosta merkezi kilit olmadığı için insanlar sadece içerden açarlar kapıyı bende içerden onun kapısını açtım.

Gülmeye başladı " Neden dışarıdan açılmıyor bu "

" Kızların kapısını açıp beklememek için bahane oluyor bana " dedim ve göz kırptım. 

" Duyanda kızlar peşinde pervane sanacak. " dedi

" Ben bu şekilde çok beklerim zaten " dedim ve aklıma kimleri çağırdığınını sormak geldi.

"Kimleri çağırdın sen? " bu soruya hazırlıklı olduğu belliydi. " Ya işte Murat'ı çağırdım Ve Senin mutlu olacağın birini çağırdım "

" Selvi inşallah sevineceğim biridir. Yoksa elimden kurtulamazsın"

" Yok ya kesinlikle sevinirsin yarın olsun da o zaman bakarız. " dedi ve marketin önüne gelmiştik. Alışverişimizi yapıp evimize geri döndük.

Cumartesi günü saat 10.00 da uyandım. Arabanın gazını doldurdum bir miktarda benzin aldım. Bir kaç saat olmuştu ki Selvi'yi aldım bu sefer üzerinde kırmızı bir tişört ve altında çok dar olmayan bir mavi jean vardı. Ayakkabılarıda kırmızı ve beyazlı yüksek tabanlı bir spor ayakkabı vardı.

Selvi çok hoş bir kız olarak görünmüştü o anda bana ama bu düşünceden sıyrılmalı arkadaşlığımızı bozacak bir durum yaratmamalıydım.