Göğüslerim ön tarafımdaki düzlüğü bozan tek şey olmalıydı. Karnımı tutup acıyla iç geçirdim. Artık ağlayamıyordum bile.Tek gördüğüm çirkin biriydi.
Her zaman ki gibi yatağıma uzandım ve laptobumu karnımın üzerine çektim. Magazin sayfalarında geziniyor ve ünlüler hakkındaki son gelişmelere bakıyordum. Gözlerim sayfayı her kaydırmamda daha da yanıyordu. Burnum akıyor ve ağlayamama işine ne zaman ara verdiğimi düşünüyordum.
Yeter artık, diyerek laptobu bıraktım ve annemin yılbaşında hediye ettiği telefonumu elime aldım. Tanrı'ya beni bu durumdan kurtaracak küçük yalvarışlar yolluyordum; WhatsApp'ımda tamı tamına iki konuşmadan 205 ileti vardı!
Heyecanla girip 204 tanesinin bir gruptan ve birinin de babamdan geldiğini gördüm. Hızla kim tarafından alındığımı bilmediğim gruba girdim ve ta-da! Yönetici Kelsey'di. Şaşkınca neden beni bu gruba aldığını düşündüm, sonra kişilere bakmaya başladım. Okuldan birçok kişi vardı ve hepsinin de profilinde güzel fotoğraflar vardı. İyice aşağıya inerken bir profil dikkatimi çekti. Okuldaki tiplere göre bu siyah profil bizim okuldan olamazdı. Şaşkınca kişilerime 'Gizemli' olarak kaydedip mesaj penceresini açtım.
Çevrim içiydi.
Düşündüğüm şeyi yapacak mıydı? Yaparsa yazacaksın, Ariana, diyordu içimden birileri.
Tekrar grup sohbetine girdim ve gözlerime inanamadım.
Gizemli, gruptan ayrıldı.
Merak duygum tam anlamıyla gururumla savaşıyordu. Gururumun ordusunda bulunan askerler tek tek ölürken bu savaştan da merak duygumun galip çıkacağını düşündüm. Çünkü biliyordum ki merak gururdan daha etkili bir duyguydu. Gururun da bir çeşit duygu olduğunu düşünüyordum ve bu duyguya yenilen genelde kalp olurdu.
Hızla parmaklarımı kullanarak ekrana dokundum, ardından mesajı gönderip yazmasını bekledim.
Ben: Merhaba :)
Görüldü dahi olmamıştı. Belki de görüldü kapalıdır diye kendi kendimi avutuyordum ve birden 'Yazıyor...' yazısını gördüm. Beyaz tenim kırmızıya dönüşmüş olmalıydı.
O: Kimsin?
Ben: Seni gruptan buldum ve sanırım bizim okuldan değilsin. Bana biraz garip geldin ve bilirsin, merak güçlü bir duygudur. Ona engel olmak bazı kişiler için zordur...
O: Yani?
Sinirin tetiklediği bir kalp krizi geçirecektim.
Ben: Yalnızca tanışmak istemiştim. Neyse, sanıyorum ki rahatsız ediyorum. Hoşça kal.
O: Kyle.
Ben: Ne?
O: Adım, Kyle.
Ben: Ariana
O: Merhaba, Ariana
Ben: Merhaba, Kyle
Sohbeti ölesiye devam ettirmek istediğimden hiç durmayıp yazmaya devam ettim.
Ben: Kaç yaşındasın?
O: 20
Ben: Üniversite mi?!
O: Sen kaçsın?
Ben: 17
O: Ufaklık
Ben: Psh
O: :)
Ben: Fotoğrafın falan yok mu senin?
O: Bilmem
Ben: Ne demek bilmem?
O: Belki de vardır
Ben: Dalga mı geçiyorsun?
O: Evet
Ben: Seni görmek istiyorum
O: Ben istemiyorum
Ben: Sen atarsan ben de atacağım.
O: Profiline koymuşsun ya zaten.
Ben: Haksızlık
O: Adaletini kendin yaratırsın.
Ben: Seni göremeyeceğim yani
Kısa süreliğine çevrimdışı olduğunda son görülmesinin de kapalı olduğunu gördüm. Tam da adına uygun biriydi işte. Tekrar çevrimiçi oldu ve ardından bir görüntü aldım.
Ekranda gördüğüm kişi, adına ölümüne sarılmış biriydi. Çok farklıydı ve adeta siyah ile kutsanmıştı.
Ben: Gerçekten farklı birisin...
O: :)
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WhatsApp Savior
Teen Fiction''Merhaba :)'' ''Kimsin?'' Hayatımı değiştiren, beni her geçen gün biraz daha ölüme sürükleyen tek bir mesaj.