"Neden böylesin?"Merdivenin birkaç basamağını çıktığım sırada söylediği şeyle durdum. Neyden bahsettiğini biliyordum ama yine de sordum. "Nasılım?"
Yanıma gelip durduğum basamağın bir alt basamağında durdu. Bu yakınlık beni nedenini bilmediğim bir şekilde heyecanlandırırken bunu belli etmeye niyetim yoktu. Normalde çoktan kaçıracağım gözlerimi gözlerinden ayırmadım. Bana hep kahverenginin en güzel tonuymuş gibi gelen gözlerine baktım doğrudan.
Birkaç saniye gözlerime bakıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Yüzlerimiz birbirine fazla yakındı. Anın verdiği duygu karmaşasıyla nefesimi tuttum istemsizce.
Ardından bu yakınlığın doğru olmadığını hatırladığımda çatılan kaşlarımla geri çekildim. "Ne yapıyorsun?"
O da geri çekilirken hafifçe gülümsedi. Ama bu gülümsemede bir burukluk vardı. Bu burukluk sesine de yansıdı. "Sana ne demek istediğimi göstermeye çalışıyorum..." deyip ekledi. "Bana güvenseydin sana sen istemediğin sürece dokunmayacağımdan, öpmeyeceğimden emin olurdun," dediğinde de gerçekten onun bu yaptığını yanlış anlayacak kadar ona güvenmememin onu kırdığını hissettim.
Birkaç saniye ona baktım gözlerimi kırpıştırarak. Bir an için gerçekten öpeceğini düşünmüştüm beni. Ve ben istemeden yapsaydı eğer, bunu sakin karşılamayacağımdan adım kadar emindim.
Afallamış hâlimi bir kenara bırakıp hâlâ hafif çatık kaşlarımla konuştum.
"Sana neden güveneyim ki?" dedim. "İnsan tanıdığına güvenir. Seni tanımıyorum bile. Sen de beni tanımıyorsun. Ben de sana senin bana az önce yaptığın şeyi yapsam sen de benim gibi izin vermezdin buna."
Dudaklarında bir tebessüm oluştu. "Seni sandığından daha iyi tanıyorum."
Güldüm. "Öyle mi?" dedim. "Yalnızca adımın Güneş olduğunu biliyorsun Kora."
Dudaklarındaki tebessüm varlığını korurken "Yanılıyorsun..." dedi. Ardından "Hakkında bildiğim çok şey var..." dediğinde gülümseyerek kafamı salladım. "Eminim, öyledir," deyip yanından ayrılmak için hamle yaptığım sırada tek bir cümlesi durdurmaya yetti beni. "İsminin nasıl koyulduğunu biliyorum mesela..." dedi. Ona döndün yavaşça. Gözlerime bakarak sözlerine devam etti. "O durağın adını Düşler Durağı koyduğunu ve senin için ne anlam ifade ettiğini biliyorum. Ve son olarak..." dedi ve ardından ekledi. "O gece kendine yaşayacak bir sebep aramaya karar verdiğinde sana yalnızca Düşler Durağı şahitlik etmedi. Ben de şahitlik ettim."
Şaşkınlıkla gözlerine bakarken bir adım daha atarak durduğum basamağa çıktı. Bana daha çok yakınlaştığından bir basamak yukarı çıkarak aramıza bir mesafe koymak istemiştim ki ayağımın takılmasıyla birlikte Kora'nın belimden tutarak düşmemi engellemesi bir olmuştu.
Bulunduğumuz konum kalp atışlarımın mümkünmüş gibi daha da hızlanmasına sebep olurken bir süre o bana baktı, ben de ona. Ardından kafamı iki yana sallayarak gözlerimi ondan kaçırırken doğrulup belimdeki elinden kurtuldum ve aklımdan geçen ilk soruyu sordum.
"O... o notları sen mi yazdın?"
Gülümseyerek kafasını salladı. "Evet."
"Neden böyle bir şey yaptın?" dedim.
"O durağı iyi hatırlamak için hep sen bir şeyler yaptın. Durağın adını değiştirdin mesela. Senin dışında birinin daha bir şey yapması gerekiyordu, ben yaptım."
"Zorunda değildin..." diyebildim sadece.
"Biliyorum."
"Neden yaptın o zaman?"
Omuz silkti hafifçe gülümserken.
"Galiba dudaklarında oluşan o tebessümü görmek güzel geldiği için..."
Bu zamana kadar ilk defa bir cümle bana mutluluğumun bu hayatta bir insan için önemli olduğunu göstermişti. Ve bu sözü sahibi Kora Özsoy'du.
Bir süre yüzümü izledikten sonra bir şey demeden yanımdan geçip merdivenin birkaç basamağını çıkmıştı ki durdurdum onu. "Kora!"
Durdu fakat bana dönmedi. Bir şey de söylemedi.
"Teşekkür ederim."
Bir süre sessiz kaldı. Ardından "İyi geceler..." diye karşılık verdi. Sonrasında söylediği şeyle dudaklarımda bir tebessüm belirdi. "Yatağımın yanındaki koltukta uyuyacağım bu gece. Eğer gök gürültüsünden korkarsan yanıma gelip yatağımda uyuyabilirsin."
Bir şey dememe izin vermeden kalan basamakları da çıktıktan sonra odasına girdi.
Ardından bakarken, Kora Özsoy'un yaşama sebebim olacağını o gece hissettim.
Ve ben Kora Özsoy hayatıma girdiğinden beri daha çok gülümsediğimi fark ettim ardından bakarken. Güzel bulduğunu söylediği dudaklarımdaki tebessümle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞLER DURAĞI
Teen FictionBir süre yüzümü izledikten sonra bir şey demeden yanımdan geçip merdivenin birkaç basamağını çıkmıştı ki durdurdum onu. "Kora!" Durdu fakat bana dönmedi. Bir şey de söylemedi. "Teşekkür ederim." Bir süre sessiz kaldı. Ardından "İyi geceler..." di...