"Tanınmayan şahit..."

54 4 20
                                    


Herkese selaam!

Yeni bir kurguyla, yeni hayatlarla daha sizinle birlikteyim.

Yazım sürecimden biraz bahsedecek olursam, bu benim yazdığım üçüncü kitap. Aslında dördüncü demek daha doğru olur çünkü profilimde gördüğünüz iki kitabın yanı sıra Kurt Okulu isminde bir kitap daha yazmıştım. İlgilinize teşekkür ederim fakat benim için fazlasıyla acemilik eseri olduğunu gördüm zamanla. 15-16 yaşımda yazdığım bir kitap olmakla birlikte ilk yazdığım kitaptı ve fazla yetersizdim aslında.

Daha sonra Sonbahar'ı yazdım. Sonbahar, doğduğunda karakolun önüne bırakılarak terk edilmiş bir kızı ve o karakoludaki bir polisin o kıza baba olmasını anlatılıyor. Tabii bunun yanı sıra aşk, arkadaşlık gibi konular da işleniyor. Bu kurgum sayesinde biraz daha yazım tarzımı iyi yansıtabildim aslında. Eğer bakmak isterseniz profilimden ulaşabilirsiniz.

Ve Ellerin Sesi. Benim dönüm noktam, yazım tarzımı en iyi yansıtabildiğim kurgum. Ve zor zamanlarımda karakteriyle bana iyi gelen, oyun arkadaşlarım olan kitabım. Eğer şans verirseniz çok naif bir aşkı okuyacağınızı söyleyebilirim size. Elbette ki aşk, dostluk gibi konular da işleniyor olay örgüsü içinde. Ama ana temada işlenen aşk kalplerinize dokunacak, kalplerinizi ısıtacak.
Bu arada kurgu henüz bitmedi. Devam ediyor ama finali yakın. Onlarla vedalaşmak sizin için de benim de zor olacak. Hatta bir okurum Ellerin Sesi bittikten sonra bir sürprizi olduğunu söyledi. Bu arada kendisi ne yazdıysam okudu, bir insanın bir insanın kalemine bu kadar güvenmesi, ne yazsa okuması çok değerli. Çok teşekkür ederim. Aynı zamanda yorum yapmasalar da okuyarak destek olan okurlarıma da bir teşekkür borcumdur. Destekleriniz bu denli fazla olmasaydı belki de bu işte devamlılık gösteremeyecektim yazmayı bu kadar sevmeme rağmen. İyi ki varsınız, iyi ki karşılaştık. Seviliyorsunuz! Yorum atarak benimle etkileşime geçerseniz de çok mutlu olurum tabii, orası ayrı bir mesele.

Şimdi de buradayım, yeni hayatlarla tanışma vaktimiz geldi artık dediğim gibi.

Giriş bölümü gelecekten bir kesitti aslında. Ana karakterimiz Güneş ve Kora arasında yaşanan, kalbimi ısıtan bir an.

Bu bölümde biraz daha tanıyacaksınız ana karakterlerimizi. İlk izlenimlerinizi yazıp paragraf aralarına yorumlar yaparsanız beni çok mutlu edersiniz. Heyecanla bekliyor olacağım.

O zaman sizi çok uzun olmayan ama size birçok şeyi aslında anlatacak ilk bölümle sizi baş başa bırakıyorum.

Az kalsın unutuyordum. Buraya da başlama tarihlerinizi atın bakalım.

Attıysanız artık başlayalım.

İyi okumalaar!

Neden işlenilen bazı günahların bedelini bazen başkaları öder?

Bu soruyu kendime sorduğumda henüz 14 yaşımdaydım.

Ben kim miyim? Bu soru inanın yalnızca sizin aklınızdan geçmiyor. Bunu defalarca kendime sordum ama bir cevap bulamadım. Daha doğrusu canımı acıtmayacak bir cevap bulamadım.

Küçükken ailesi tarafından, oldukça soğuk bir kış gününde bir otobüs durağına bırakılarak terk edilmiş bir kızım.

Ve o durakta beni donmak üzereyken bulan ve beni büyütüp yetiştiren bir adamın bana verdiği isimden başka kendimi tanımlayabilecek bir şeyim yok.

Güneş ben.

Beni büyüten adam bana bu ismi vermiş. Hayatındaki her şeyi planlı, programlı bir şekilde yürütmüş Cihangir Sağlam'ın ilk plansız, programsız şeyi bana isim koyması olmuş.

DÜŞLER DURAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin