Gülerek telefonda konuşuyordu. Defne kolumu tuttu.
"Ne oldu?"
"Kimle konuşuyor acaba?"
"Ne bileyim ben?"Aylin abla beni görüp selam verdi. Yalandan ben de selam verdim.
Yanıma geldi.
"Serkan'cım ben Mislina'nın yanına geldim. Dersimiz başlayacak. Sonra görüşürüz. Öptüm."
Sinirlerim zıpladı. Çantanın sapını sertçe tuttum. Defne de anlamış olacak ki kolumu tuttu.
"Günaydın hocam."
"Günaydın Defne'cim. Nasılsınız kızlar? Dün dağıttık sanırım biraz. Mislina özellikle sen. İyi misin?"
"İyiyim Aylin abla sağol."Aylin abla dediğime sevinmişti ki gülümsedi. Elini kolumun üst tarafına koydu.
"Hep iyi ol."
"Serkan da beni evime bıraktı. O ilgilenince neden iyi olmayayım? Bugünden sonra hep iyi olmayı planlıyorum."
"Serkan mı? Serkan abi diyecektin değil mi?"
"Hayır. Sevgilime neden abi diyeyim?"
"Sevgili mi?"Aylin abla şoka uğramıştı. Dondu kaldı. Defne ve ben güldük.
"Ders başlamadan gitsem iyi olacak. Amfiye gidiyoruz değil mi? Hadi Defne."
Defne ile beraber yanından geçip gittik. İkimizde gülüyorduk.
"Helal olsun benim kankama. Gördün dimi, nasıl mors oldu karı?"
"Görmem mi? Kaç yıldır şu anın hayalini kuruyorum."Defne ile beraber amfiye gittik. Yerimize oturup Aylin ablanın gelmesini bekledik.
Aylin abla geçen birkaç dakikanın ardından geldi. Ders anlatıyordu ama kendi değil gibiydi. Gerçekten üzülmüştü. Bunu görebiliyordum. Acaba biraz fazla mi üstüne gittim diye düşündüm. Onun tersine gitmek hoşuma gidiyordu. Serkan abinin o gün yanıma gelmemesini hep ona bağladım. Peki gerçekten o suçlu muydu? Yoksa unutmak Serkan abinin suçu muydu? Ama onlar o gün sevgili olmasaydı doğum günü kutlamaya gitmeyeceklerdi. Ben de mezarlıkta tek başıma geceyi geçirmeyecektim.
Düşüncelerimi titreyen telefon dağıttı. Telefonu sessize alıp gelen mesaja baktım.
Serkan: Neredesin?
Mislina: Dersteyim.
Serkan: Ne zaman bitiyor?
Mislina: 10 dakika kaldı.
Serkan: Tamam. İyi dersler güzelim.
Mislina: kocaman öpüyorum.
Serkan: dışarı gelince görürüz nasıl öpüyorsun."Mislina!"
Aylin ablanın sesiyle telefonu bıraktım.
"Buyrun hocam."
"Sen bir yorum yapmak ister misin?"
"Hangi konuda?"Sınıfta küçük kıkırdamalar duyuldu.
"Dikkatini derse vermeni rica edeceğim. "
"Tabii hocam."İnadına yapmıştı. Telefona baktığımı gördüğü anda soru sordu. Sinirden ellerimi yumruk yaptım. Defne koluma dokundu.
"İyi misin?"
"Evet. Neden iyi olmayayım?"
"Haklısın."İnadına gülümsedim. Dersin bitmesini bekledim. Ardından saate bakıp, çıkma saatinin geldiğini görünce hızlıca toparlandım.
"Mislina, bir şey mi oldu? Niye toparlanıyorsun?"
"Ders bitti hocam."
"Benim dersim bitmedi. Otur yerine."Ortamdaki bakışlar bana döndü.
"Hocam o zaman bir dahakine derse erken gelip dersini saatinde bitirmelisiniz."
"Bir şikayetin varsa öğrenci işlerine git. Ben dersimi bitirmedim. Ayrıca arkadaşlarının vaktini alıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mislina +18
Romance"Serkan abi..." İşaret parmağını dudağıma götürdü. Diğer eliyle boynumu tuttu. Sıkmıyordu. Sadece tutuyordu. "Bana eğer bir kere daha abi dersen ağzını kapatmak için öpmek zorunda kalacağım." Nefesim içime kaçtı. Derin nefesler alıyorduk ikimizde...