13

11.2K 216 15
                                    

Hastanede eline dikiş atıp sardılar. Serkan herkesi evine gönderdi. Yalnız olmak istediğini söyledi. Ancak gece bana mesaj attı. Babamın evinde olduğum için gelmem zordu. Yine de gidecektim.

"Baba?"

Babam mutfaktaydı. İlaç içiyordu. Hemen yanına gittim.

"Baba bu ilaçlar ne?"

Kutuyu almaya çalıştım ama babam izin vermedi.

"Eklem ağrıları için kas gevşetici. Yaşlandım biraz."

Babam güldü.

"Sen niye geldin kızım?"
"He ben mi? Ben yatacağım da haber vereyim dedim."
"İyi geceler canım kızım."

Babam yanağıma öpücük kondurdu.

"Baba ben hala kapımı kilitleyerek uyuyorum. Kulağımda kulaklık olur büyük ihtimalle."
"Tamam kızım. Rahatsız etmem. Odandan memnun musun?"
"O ne demek baba? Burası benim evim, orası benim odam. Memnun olmamak ne demek?"
"Haklısın kızım da sorayım dedim."
"Baba..."

Babama sıkıca sarıldım.

"Seni çok seviyorum. Bunu bil tamam mı?"
"Bir tanecik kızım ben de seni çok seviyorum."

Babam biraz geri çekildi ve bana baktı.

"Sana layık bir baba olmayı başarabilmişimdir umarım."
"O nasıl laf baba?"
"Kızım, yanında olamadığım için çok özür dilerim. Yanında kimse yoktu, yalnız başına bıraktım seni. Bu yaşlı adamı umarım affedersin."

Gözlerim doldu. Babamın boynuna atladım..

"Seni çok seviyorum. Dünyalar kadar seviyorum."
"Ben seni 10 kat daha çok seviyorum."

Küçükken babamla oynadığımız bir oyundu bu. Sürekli birbirimizi ondan birkaç kat daha fazla sevdiğimizi söyledik.

Y/N Bu cidden babam ve benim yaptığımız bir şeydi. Ben büyüdükten ve babam yaşlandıktan sonra bu oyunu oynamaya zamanımız kalmadı. En azından burada hatırlamak istedim bu oyunu.

İkimizde gülümsedik.

"Haftasonu daha çok zaman geçiririz."
"Öyle. Mangal yaparız. Eski günlerdeki gibi."
"Salıncakta da sallar mısın beni?"
"Tabii ki."
"Babaa. Kocaman kız oldum nasıl sığarım oraya?"
"Kocaman mı? Daha küçüksün sen. Git yat da biraz büyü."

Babamı tekrar opup odama gittim. Kapıyı kilitledim. Camı açtım. Apartmanın üçüncü katında oturuyorduk. Küçükken bu camdan Serkan ve Mertle az kaçmamıştık. Umarım bu borular beni tekrar taşıyabilir.

Umduğum gibi olmuştu. Yara bere almadan yere inebildim. Babamın evi Serkan'ın evine yakındı. Yürüyerek kısa bir zamanda eve vardım. Zili çaldım ama açan olmadı. Bir taşın altında anahtar vardı. Onu aldım. Kapıyı açıp içeri girdim.

"Serkan? Sevgilim neredesin?"

Işıklar açıldı. Karşımda Serkan vardı.

"Serkan?"

Olduğu yerde durdu. Ona sarıldım.

"Sevgilim ne oldu?"
"Seni özledim."

Gülümsedim. Yüzünün iki yanından tutup onu öptüm.

"Bir şey oldu diye ödüm koptu."
"Biraz sinirliyim. Ama öfkem sana değil."
"Haftasonu anlatırız bizimkilere."

Serkan kaşlarını çattı. Benden biraz geri çekildi.

"Bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu bilmiyorum."
"Ne? Neden?"
"Mislina, ben bu akşam kimseyi düşünmek istemiyorum."

Tekrar bana yaklaştı. Yüzlerimizi yakınlaştırdı.

Mislina +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin