Çocukluğundan beri hayatını kontrol eden mental sorunlarla aldığı her nefeste mücadele etmekte olan Eylül, bir gün zihninde duyduğu sesler ile kendisinden başka kimsenin göremediği kişilerin aslında basit bir sanrıdan ibaret olmadığını öğrenir.
Kend...
bölüm şarkıları: crown the empire - machines. mediaeval baebes - erthe upon erthe. ólafur arnalds, alice sara ott - reminiscence.
❅
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ne anlama geldiğini bilmediğim bir cevabın ardından korku içinde göğsüme çarpmaya başladı kalbim, kemiklerimi dahi sarsar oldu. Kartı usulca elime alırken "Ne demek bu?" diye sordum. Başıma nerede doğduğu belirsiz ağrılar saplanıyor, bilinmezlik midemi yakıyordu.
Mirsad Bey geri çekilirken ellerini tekrar arkasında birleştirdi ve "Düğümler, kan bağlarının olmadığı gölge diyarlarına gidebilir, ki biz onlara yalancı gölge anlamına gelen pseudoskia deriz. Bu durum kulağa güzel geliyor olabilir fakat sorumluluklarının ağır olduğunu bilmelisin," diye cevap verdi. Dimağımın mantığı taşıyan tarafı söylenenleri işlemeye çabalarken parmaklarım arasındaki kartı çevirip incelemeye başladım ve o an ancak fark ettim ön yüzünde duran düğümle çiçekler üzerindeki kan damlalarını. Arkasında ise küçük ve italik harflerle düğüme çiçekler yazılıydı. Dikkatimin kart üzerinde olduğunu anlamış olmalı ki "O kart senin bir parçan artık, tıpkı kimliğin gibi özenle saklamalısın," diyerek hayatımın hangi noktasında ihtiyaç duyacağımı bilemediğim kartın önemini vurguladı.
"Lara, Eylül'e bilmesi gereken her şeyi anlatırsın," dedikten sonra annemle babama baktı Mirsad Bey ve eliyle kapıyı işaret ederken "Banu Hanım, Oğuz Bey, biz de dışarıda konuşalım," diye ekledi. Bakışlarım annemin benden uzaklaşan gözlerine takılı, yüreğim eve gitme isteğiyle yanarken yutkundum fakat tekrar kuruyan boğazım feryat ederek geri itti alevleri.
Annemle babam odadan çıktıktan sonra Demir'le Irmak duvar kenarındaki koltuğa oturdular, Lara babasının yolunu izleyip yanıma geldi, Kuzey ise yatak ucunda durmaya devam etti. Sabah yaşananlar yüzünden bu kadar durgun olduğunu düşünsem de aklımda başka ihtimaller de geziniyordu. Neticede bugün hâlâ Beste'nin doğum günüydü ve benim yüzümden mezarını ziyaret edememişti. Belki de kırgındı yahut sinirliydi fakat emin olamıyordum, yüzü tamamen hissizdi.
Lara hasta yemek masasını önüme doğru çekerken yatağa oturdu ve kolları arasında tuttuğu kalın defteri açarken "Atasezenler arasında düğümlere pek sık rastlanmaz, bu yüzden Antecalitas'ın neredeyse ilk yıllarından bu yana bütün düğümler hakkında bütün bilgiler bu deftere yazılmıştır. Elbette bu durum yalnızca geleneksel bir anlama sahip, uzun zaman önce aynı bilgiler bilgisayar ortamına taşındı çünkü," diyerek konuşmaya başladı.
