just you | sope✓

14| lie

"Seni seviyorum."

Bunu duyduğu zaman kocaman gülümsedi.

"Seni seviyorum."

Sıcak bir öpüşmenin içine çekildiler. Genç adam mutluydu. Onunla konuşmak istiyordu bu akşam. Dudakları ayrılınca onun yüzünü izledi. Aldığı kararın onu mutlu edeceğini biliyordu. Daha fazla dayanamıyordu. Onun mutluluğunu görmek istiyordu.

"Ailemle konuştum. İlk başta kabul etmediler ama ısrar edince mecbur kaldılar."

Aslında ailesi onu kesin bir dille reddetmişti. Erkek arkadaşı için bunu yapmasına karşı çıkmışlardı ama genç adam sorun olmadığını dile getirmişti. Onun için değeceğini söylemişti.

Öyle sanmıştı.

"Aranız iyi ama değil mi? Benim yüzümden onlarla aranı bozmanı istemem biliyorsun."

Sevgilisinin yanağına kokulu bir öpücük bıraktı. Sevgilisinin kıkırtısı genç adamın kulaklarına ulaştı. Bu sesi seviyordu ve ömür boyu duymak istediğine emindi.

"Hayır aramız iyi, gerçekten. Hem seni sevdiğimi biliyorlar. Senin beni sevdiğini de."

Genç adam gülümsedi ve dudaklarını birleştirdi. Sevgilisinin içini sımsıcak bir his kapladı. Mutluydu ve bu mutluluğunun bozulmasını asla istemiyordu.

-----------

Yoongi

"Bu da kim?"

Jungkook'un baktığı kişiye baktım. Senin eski sevgilin mi demişti o? Sikeyim, nerden çıktı bu?

"Kim Yugyeom. Hoseok hyungun eski sevgilisi. Taehyung bahsetmişti geleceğinden. Yurt dışında okuyormuş. Temelli mi döndüğünü bilmiyorum."

Umarım temelli dönmemiştir. Etrafındaki herkes bu kadar yakışıklı olmak zorunda mı? Kafamda cevaplanması gereken sorular var.

Ne kadar süre birlikte oldunuz, ne zaman ayrıldınız, niye ayrıldınız, onu çok mu seviyordun, hâlâ seni seviyor mu, onu unuttun mu?

Ve daha binlercesi.

Elimle yeşil saçlarımı karıştırdım ve önüme döndüm. Yine boş yere kendimi yiyip bitirmek istemiyordum. Sonuçta adı üstünde "eski" sevgili öyle değil mi? Gerçi eski olması bir daha olmayacağı anlamına gelmiyor. Siktir. Kafamın içindeki sesler tekrar yükselmeye başladı ve uzun bir süre susmayacak gibiler. Sorularım cevaplanana kadar susmayacakları kesin.

Jungkook dalgın bir şekilde sütünü içiyordu. Taehyung'u düşünüyordu. Buna eminim. Tıpkı benim de seni düşündüğüm gibi. Durumu o kadar kötü değildi bence. Taehyung'la bolca vakit geçiriyordu. Daha doğrusu boş olduğu her an onun yanına damlıyordu ama onu anlayabiliyordum. Elimde olsa ben de senin yanından ayrılmam.

Önceden de dediğim gibi ayçiçeğin olarak güneşime yani sana yapışırdım.

"Senin de sohbetine doyum olmuyor hyung. Bu kadar çok konuşmak yormuyor mu?"

Jungkook gözlerime bakarak konuşunca gözlerimi devirdim. Ne olursa olsun benimle uğraşmaktan vazgeçmiyordu. Bundan memnun muydum?

Belki.

"Ne anlatmamı istersin Jungkook? Sana masal mı okuyayım?"

Ben susunca sırıttı.

"Yani masal demeyelim de aşk hikayesi diyelim. Hoseok hyunga nasıl aşık oldu-