5.bölüm

8.3K 82 29
                                    


ALİ ASAF SARRAFOĞLU

gece 01.23

Ellerimle kafamı tuttum...
Sakin sakin ol Ali...ama olamıyordum... ayağa kalkıp duvara defalarca yumruk attım...elim paramparça olmuştu ama devam ediyordum durduramadımm.

- AAAAAAAA!!!!...

Hayatın asile dokunuşları aklımdan çıkmıyordu....tıpkı annem gibi sevkatle o parmaklarını yüzünde gezdirdi...
Bana bakmadı bile benim iyi olduğumu yada o adama bunu niye yaptığımı bile sormadı...

Öfkeme yeniliyordum masanın üstündeki viski şişesini alıp icecekken cama doğru fırlattım...
- izin vermicem!!!! Onu da öldürmene izin vermicem!!!!

Kapı hızla açıldı babam beni bu halde görünce şaşırmıştı...
- Ali!!!!...
Elimdeki yarayı gizlemek için ellerimi arkamda sakladım...
- iyiyim baba...
Babam pek üstelemeyi sevmezdi kötü olsamda iyiyim dediğimde babam çekip giderdi bu sefer böyle olmamıştı... yanımda kaldı gitmedi...

Adımlarını bana yaklaştırdı odada ayak sesleri yankılandı...
Elini kaldırdı...tokat atıcak sanmıştım ama geri dahi cekilmedim çünkü çocukluktan alışkanlıktı erkek asla kaçmazdı...sussada kaçmazdı...sessizlikte güçtü çünkü... bunları hep küçücük yaşımda öğrenmiştim baba bana hayatın hep kenar mahallede olanlarını anlatırdı annem ise bana o pespembe peri masalları anlatırdı...

Babam omzuma keskin bir şekilde vurdu...ve bir kere daha...
Ve ilk defa bana gülümseyerek baktı...
Belindeki silahı çıkararak kalbime dayadı...
- insanı duyguları öldürür oğlum..... bu kalp öyle illet bir şeyki insanı yavaş yavaş içini kemirir...sonra bir bakmışsın elinde hiçbir şey kalmamış sadece ölü bir ruh...

Bastırdığı silahı bu sefer anlıma dayadı...
- bu kafayla gidersen...sonun işte tam böyle olur...acınacak....
Yutkundum...
- baba....
Silahı elime verdi...
- bunu bana rahmetli deden Asaf sarrafoglu vermisti ve şimdi bende benim tek varisin olan oğluma veriyorum..insanlar böyledir oğlum elin kana bulanmadigi sürece insan olamazsın

...

Sabah 06.00

İki saat boyunca koştum... Nereye gittiğimi yada ne düşündüğünü bile bilmiyordum...
yavaş yavaş Yağmur çişilemeye başladı.... çıplak bedenimde hissedince aklıma nedensizce hayat geldi...

Tüm bedenimde hissetmek istedim bu yağmuru o kadar huzur vermişti ki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tüm bedenimde hissetmek istedim bu yağmuru o kadar huzur vermişti ki...
Ve dudaklarımı kıvırarak...
- ben o kızı alıp tam kalbime koyucam
Baba...

HAYAT ŞEREFOĞLU

Okul 08.15

Okula girer girmez bahçede bizim sınıftaki ardayla konuşan Ali'yi gördüm

Asilin dedikleri doğruydu dimi...bana bir araba için mi yakın davrandın...

Kafamdaki düşünceleri silip sınıfa doğru ilerleyecekken Ali bana seslendi...
- hayat!!...
Arkama bile bakmadım...
- hayatt!!!..
Kolumdan sertçe tutup çekti...
- napıyosun ya...
Şaşırmıştı sanırım fazla bağırmıştım...
Ama ne yapacaktım ki sanki ne diyin tamam Ali beycim beni bir araba için kullan duygularımla oyna sonra beni bir çöp gibi at mı diyim....
- rahatsız etmek istemedim..sadece...
- sadece ne Ali sadece ne... Beni kullanıp atamazsın anladın mı...
Kolumu tuttuğu elini çekip duraksadı..
- hayat ben seni hiçbir zaman kullanmadım...
- iyi çünkü kullanamazsın zaten...ve bir şey daha benden uzak dur...

Ve hızla sınıfa geçtim...

Elimle başımı tutup sıraya uzandım....
Tam o sırada kafama biri vurdu... kafamı hızla kaldırıp...
- napıyosun ya...
Kaan hızla beni kaldırarak...
- kızım seninki aşağıda seni bekliyo...
Anlamayarak kaana boş boş baktım..
- asil mi...
Kolunu omzuma atarak...
- vayy seninki mi olmuş bizimki...
Bu soğuk esprisi midemi kaldirsada gözümü devirerek... Beraber Aşağı indik...

Asil arabasının orda öylece bana tıpkı yaramaz bir çocuk gibi bakıyordu...ona doğru ilerleyerek...
- noldu neden çağırdın beni...
- bilmem özlemişimdir belki...
Etrafa bakarak...
- asil aynı sınıftayız ne özlemesi...
Biranda Lüks Impalasının bagajını açtı bagajın içi güllerle doluydu...bir tane gül alıp bana uzattı...
- hergün...seni özlediğim her Allah'ın günü.... bu güzel gözleri görmek için hep yanına gelmek zorunda kalmak istemiyorum artık... artık hep benim ol hayat benim...

Ne diyecegimi bilmiyordum utanmıştım...asilin duyguları gerçekmiydi...ona inanmalimiydim...

Alinin kahverengi gözleri beni buldu...ve bizi görmesiyle hızla yanımıza yaklaştı...
Dalga geçer gibi,bagaja baktı
- günaydın
Güllerden bir tane alıp tekrar bagaja attı...
Asil Ali'ye bakarak...
- istenmediğin yerlerde bulunmak hoşuna gidiyo dimi...
Ali gülerek yumruğunu asilin tam bıçaklandığı yere vurdu...
- kendi açtığım yaraları da tekrar kanatmayi severim...bunu biliyomuydun...
Ali'nin kolundan tutarak..
- Ali napıyosun...
- terapi...biz hep yaparız dimi asil bey...
Asil tuttuğu karnını bırakarak doğruldu... Sinirle nefes alarak Ali'ye yumruk atacakken Ali yumruğu tutup asili arabaya ittirdi...
- seni uyarmıştım...
- Ali bırak lütfen...!!!...
Ama beni duymak istemiyor gibiydi...
Asile sessizce birşey dedikten sonra kolumdan tuttu çekip beni arabasına bindirdi...
- ali...
- hayat lütfen...bana izin ver...

Ve karşı gelmeden arabayı hızla çalıştırıp okuldan ayrıldık...

YASAK (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin