YASAK (+18)

4.bölüm

Hayat Şerefoğlu
Sabah:09.45

telefonumun çalmasıyla yatağımdan hızla fırladım...
- yaaa hayır geç kaldım....
Masanın üstündeki telefonuma baktığımda ahu arıyordu...ve bir sürü mesaj gelmişti..
Telefonu açıp...
Ahu: sonunda açtın ya...iki saattir arıyorum seni nerdesin...

O sırada dolabımdan formalarımı çıkarıp yatağa attım..

- uyumuşum...sen arıyınca kalktım...

Ahu: Allah'ım bu saate kadar uyunurmu dün gece ne yaptın sen... sabahladınmı...

Telefonun mikrofonunu açarak üstümü giyinmeye başladım..

- ya bilmiyorum uyumuşum işte alarm da çalmamış...

Ahu: istersen abim seni alsın hem o da daha gelmedi... işleri vardı...

Telefonu elime alıp hızla...
- gerek yok...ben gelirim...

Ahu: abime Mesajı çoktan attım... o civarlardaymıs gelir şimdi...

- yaaaa!!!!ne ara attında cevap verdi..

Ahu: belki seni aramadan bunu yapmış olabilirim...

Elimle başıma vurup telefonu yüzüne kapattım...

- bi de sabah sabah onun suratını çek...offff....

Merdivenlerden indiğim sırada evin çok sessiz olduğunu fark ettim...
Bizim evde çalışan Ayşe ablayı gördüğümde..
- annemler nerede???...
- karan bey erkenden şirkete geçti... Mert ve melek hanımda biranda evden çıktılar nereye gittiklerini bilmiyorum...
-anladım... neyse babayy...

Evden çıktığım sırada tam karşımda asili gördüm...
Arabasına yaşlanmış telefonunu kulağına tutmuştu...o sırada telefonun çaldı...

Gülümseyerek... telefonun açtım.. yavaş adımlarla da ona yaklaşıyorum..
- ceren aşağı in...
Gözlerimi devirerek...
- daha kibar olsan keşke...
Eliyle saçlarını karıştırarak...biranda gözleri beni buldu... sırıtarak alayla...
- hahaha... şansını fazla zorlama küçük fransız kedi...
Telefonu kapatarak... karşısına geçtim..
- gerek yoktu ben kendim de giderdim...
Bana yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapatmaya çalıştı..
- biliyorum..kendinde gidebilirdin....ama güzel kardeşimi kıramazdım...seni almam için çok yalvardı...
Sinirden delirecektim..ne yani ahu çok ısrar ettiği için beni zorlamı alıyordu kapımın önünden...
- ben kendim giderin o zaman...hadi git...
Kendi arabama doğru gidecekken kolumdan tutup beni kendine bastırdı..
- bin...
Gözlerine dik dik bakarak..
- binmicem...
- ah.....bu kadar inatçı olmak zorundamısın...

Biranda beni sırtına alip arabanın kapısını açtı... omuzlarına vurarak..
- yaa!!! Asil napıyosun!!!! İndir beni...
- eğer bir daha bana vurursan seni indirmem...
Vurmaya devam ettim....
- bırak beni!!!!..
Beni arabaya bindirip kendide arabaya bindi...
Kapının koluna dokunmamak biranda kapıları kilitledi...ona bakarak..
- ne yapmaya çalışıyorsun...!!
- sadece okula gitmek istiyorum... şimdi sende şu kemeri tak ve uslu uslu otur....
Sinirden dudaklarımı kemirerek kemerimi takıp dışarıyı izledim...o da hızla arabayı çalıştırdı....

30 dakika...

Tam yarım saattir... hâlâ araba olduğumuzu fark ettiğimde...asile bakarak..
- okula gelmiş olmamız gerekmiyor muydu....?..
Bana bakıp dudaklarını kıvırarak...
- hatırlarsan iddiayı ben kazandım ve 1 hafta benim kişisel hızmetçim olacaktın....
Anlamayarak...
- asil okula gitmem gerekiyo...
Sırıtarak yola bakıp..
- 1 gün sadece hayat... Hem ben ve Fransız hizmetçim... Bence bugün eğlenceli olacak...
Elimle yumruk yapıp koluna vurdum...
- asil... saçmalama tamam ne istersen yaparım ama şuan bu yaptığın...