8.bölüm

5.9K 58 11
                                        

Asil bora Karay

Karşımda duran korku dolu o gözler sanki beni büyülüyordu...bu gözler aliye de bu şekilde bakmıyo dimi hayat...ona korkarak bakmıyodun...

Tırnaklarını korkudan avuçlarına batırıyordu... gülümseyerek ellerimi hayata uzattım ama benden uzaklaştı...

- sakin ol....sadece dokunmak istiyorum sana...

Yutkundu... gözlerini gözlerime getirip bir kelime daha etse ağlayacak olan o gözlerini bana dikti
- ne istiyosun benden...

Ona ne yapacağımı bilmiyordum... aslında belkide bu kapıyı açmasaydı ona zarar verirmiydim onu bile bilmiyorum...ama tek bildiğim Alinin canını yakmaktı... sevdiği kızı ondan almaktı...ona sahip olmaktı...

Sessizdim...ne diyeceğimi bilemedim...kafam çok karışıktı... sinirden gülerek yatağa oturdum...o kadar çok sesli gülmeye başladım ki... artık ağladığımın bile farkında değildim...

Gözlerimi hayata diktigimde bağırarak
- diz çök!!!!

Öylece bana hâlâ yukardan bakıyordu... gözlerimi kapatarak...
- bir daha dememi istemezsin...

Yere dizlerini koyup ayaklarımın önüne oturdu...
Bana bakmıyordu...ben ise tam karşımda duran duvardaki aynaya baktım...

İkimiz de perişan durumdaydık... Hayat korkudan ben ise içimde ölen çocuğun yüzünden...

Ayaklarımın dibinde oturan hayata baktım...
Elimi saçına götürerek okşadım... ağlama seslerine kulak vermeden öylece saçlarını sevdim...

- sana bir hikaye anlatiyimmi hayat...

Sessizdi...ben ise bu sessizliğin kabulleniş olduğunu biliyordum...
- küçük yalnız bir çocuk varmış...o kadar yalnızlığa alışmışki o küçücük bedeni... artık bir insana bile gerek duymuyormuş...kendi kendine yetebilmeyi öğrenmiş...ama bir annenin şefkatini...geberttiği hiçbir kadında bulamamış....

Gözümde kuruyan yaşı elimin tersiyle silerek...
Hayatın çenesini ellerimle kaldırdım...
- ben hiçbir kadında annemin şefkatini göremedim hayat...

Bana baktı...eliyle yüzüme dokunmak istedi ama o eller yüzüme dokunamadı...

Alayla sırıttım...
- sendemi benim sevgiyi hak etmediğimi düşünüyosun

Susuyordu....ve bu canımı sıkmıştı sadece... ayağa hızla kalkıp odada öylece dönmeye başladım...

Hayata da tıpkı o kadınlara yaptığım gibi mi yapacaktım...ellerimi masaya koyarak üstünde olan tüm aletleri yere attım...

-AAAAAAAA!!!!!!!

Hayat şerefoğlu

Dizlerimin üstünde öylece durdum...bana yaklaşan adımları duyunca asile bakarak...

- sana yardım etmek istiyorum asil

Şaşırmıştı... gülerek ellerini cebine koydu...
- bu komikti işte...hayat şerefoğlu

Ama şaka yapmıyordum onu bu kabustan kurtarmak istiyordum... gözlerimi yukarıya kaldırarak...

- sana o şefkati veriririm...

Gözümden akan yaş yanağımı yakmıştı... boğazım o kadar acıyordu ki sanki bir kelime daha etsem daha konuşamıyacaktım

Eğildi...bu sefer ikimizde birbirimize aynı seviyeden bakıyorduk...
Parmaklarını yüzümde gezdirerek canımı yakan o yaşları sildi...

- istemiyorum...ne şefkat...ne sevgi...
Hâlâ beni anlamıyosun hayat...!

Yorgun bakışlarımı o acı ve nefret dolu gözlere diktim...
- anlat o zaman...seni anlamak istiyorum asil...

- Ali.... Hayat... konu Ali....O seni seviyo.... Ve eğer onun canını yakmak istiyorsam senin canını yakmam gerek...

Biran Duraksadım...elimle sertçe asilin göğsüne vurarak

- tamam öldür beni...hadi!!! öldür beni o zaman....

Sadece beni izliyordu... Ona vurmuştum bunu bile umursamadan sadece beni izledi....

- bunu yapıcam...yapıcam....

Ve hızla ayağa kalkıp kapıyı kilitledi....
Ayağa kalıp kapıya vurmaya başladım...

- asil... yalvarırım aç kapıyı!!!! lütfen!!!!

Ama ses yoktu...
Kapıya defalarca vurdum...
- yalvarırım asil yardım etmeme izin ver.....

Ali Asaf sarrafoğlu

Babam öylece karşımdaki deri koltukta oturuyordu...
Yüzüme sinirle bakarak...
- yıllar önce o kadının dölünü geberttiğini söylemiştin...!???!

Kafamı onayla salladım...
- evet baba sizin emrettiğiniz gibi o bebeği öldürdüm..

Ayağa sertçe kalkarak masanın üstündeki fotoğrafı yüzüme attı...
- bu piç kim lan o zaman!!!!

Yere düşen fotoğrafı ellerime aldım...asilin fotoğrafıydı...

- baba..

Sinirle yüzüme tokat attı...
- sana sadece o lanet dölü gebert dedim...bunu bile yapamadın!!!

Sustum... aslında söyleyecek çok şey vardı...
Öz annemin daha iki aylık bebeğini sadece 9 yaşındaki çocuğuna silah vererek gebertmesini söyleyen bir babam vardı... kendime acımıştım...
O günden sonra hep kendimden nefret etmiştim... yüzüme gülen o bebeği öldürmeden önce annemin de bana geceleri korkmamam için okuduğu niniyi söylemiştim...sonra ise babamın emrettiği gibi yaptım....
Küçücük bir bebeği öldürdüm...

Babama dönerek...
- sadece bir çocuğu olduğunu biliyordum...

Küçümseyerek bana baktı...
- senin gibi bir oğlum olduğu için utanıyorum...

O kadar canımı yakmıştı ki...sanki beni şimdi gerçekten öldürmüştün baba...
Evet benden utanmalıydın çünkü senin emirlerini yerine getirerek kardeşimi öldürdüm ben... küçücük bir bedeni gözümü dahi kırpmadan vurdum...ama bir kere bile demedin dimi kendine
9 yaşındaki bir çocuğa kardeşini öldürtmek nasıl birşey diye...

Sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşamamı bekledin benden...ama olmadı...ben o gece okuduğum niniyi...sadece o küçük bebek korkmasın diye değil ben de korkmak istemedim baba...o hareketsiz küçük bedeni görmek istemedim...

Karşısında sustuğum için elini bir kez daha kaldırdı...
Ama bu sefer kendini tuttu... arkasını dönerek...
- o piçi gebert yoksa olacakları biliyosun....

Dudaklarımı sinirle bastırarak babamın odasından çıktım...

YASAK (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin