Oradaydım ve kimse bir şey demiyordu. Delikler açıyordum kalbime hiltiyle. Sessiz bir hilti. Kimsenin duyamayacağı bir inilti. Hep ümitvar olmuştum aslında, kalbim kulaklarımda atmış gözbebeklerim kocaman olmuştu. Dudaklarımda büyük bir tebessüm, düşüncelerim küçük bir çocuk, elinde bir elma şekeri.
Nasıl geçti anlamadım onca sene. Nasıl gözlerim nemlendi, nasıl duyamadım hiltinin sesini bastırdığı kalbimi, nasıl yok saydım seni, ben de hatırlamıyorum. Nasıl başladı bende bitişin, anlam veremiyorum. Oysa başta ne kadar da istekli ve azimliydim. Sonrası büyük bir kayıp. Anımsayamadığım onca yıl.
Ne yaşandı hatırlamıyorum. Ne yaşandı da benim tenim kırıştı, ne yaşandı da ben böyle geç kalmış hissediyorum? Bilmiyorum. Anımsayamadığım ne yaşandı da bu ayna beni çok yaşlı gösteriyor? Saçlarım neden beyaz ve bu baston da neyin nesi? Bayramda harçlık almaya gelen bu çocuklar da kim? Kim her gece beni öldüren? Kim bu acıyı her gün yaşamamı izleyen? Kim o kör karanlıklarda beni merdivensiz bırakan? Kim bana umudu verip hayatımı elimden alan? Kim beni bir olmaza inandıran? Kim bir inancın peşinde yok oluşumu, kendimi yok sayışımı isteyen? Dedim ya anımsamıyorum aslında. Anımsadığım tek şey beni bir hiç edişin. Ve ondan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bence Komik
Short StoryDışarıdan duygusuz bir pezevenk gibi görünüp aslında duygusal bi top olmak beni çok yoruyor.