"Nereden çıktı şimdi bu ortaokul özlemi anlamıyorum ki. Hayır benim burada ne işim var ?" dercesine bakıyor suratıma. Bazı bakışlar sözlerden daha etkili. Hele söz konusu onun bakışlarıysa.
Bir bakışıyla toprağa gömer beni, bir bakışıyla çiçek açtırır.
Ağzımı açıp bir çift laf edemiyorum. Kelimeler çıkmıyor ağzımdan, hepsi boğazıma dizilmiş ama çıkamıyor yukarı. Nedenini bilmiyorum. Yüzüne bakarsam onu anlayacağımı düşündüğüm için belki de kelimelere ihtiyaç duymuyorum.
Yolun tam ortasında durmuşuz, birbirimize bakıyoruz. Boyu benden uzun ve gözleri çok güzel.
"Biliyor musun benimle bir şeyler paylaşmana çok sevindim." diyorum hareketsiz bir şekilde duruyor.
"Ama" diyorum
"Ben seni de görmek istedim attığın videoda. İngiltere'nin sokakları umrumda değil. Keşke fotoğrafını da atsaydın ara sıra bakardım hem." diye ekliyorum gülümserken. O kadar mutluyum ki, bu benim hikayem.
Bir araba geçiyor yanımızdan kornaya basıyor, onu bir adım kenara çekiyorum. Ellerimi itiyor.
"Neden sana fotoğraf atayım ki? " diyor kafasını eğip gözlerimin içine bakarak
"Sen, benim seni sevdiğimi mi sanıyorsun ?" yüzüne bakıyorum. Bozuntuya vermemek için gülümsüyorum. Arabalar geçiyor sağımızdan ve solumuzdan. Kornalar çalıyor, başım dönüyor. Üstüme üstüme geliyor her şey ve hepsi hep bir ağızdan
"SEN BENİM SENİ SEVDİĞİMİ Mİ SANIYORSUN?" diyor. Kalbimde bir hüzün birikiyor, bu benim hikayem.
Alarm çalıyor sonra
"Anadolu tat 1071 Anadolu tat 1071...." uykumdan uyanıyorum. İlk defa onunla olan bir rüyamı devam ettirmemek için kalkıyorum yataktan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bence Komik
Kısa HikayeDışarıdan duygusuz bir pezevenk gibi görünüp aslında duygusal bi top olmak beni çok yoruyor.