"İnsan olmak harika bir duygu sağa döneceğin zaman sinyal vermek zorunda değilsin." dedi kız kardeşim, ehliyet almaya çalışıyordu, en azından bu yönde bi çaba sergiliyordu diyeyim. Bu kaydolduğu kaçıncı kurstu bilmiyorum, bütün tuşlara basarak bölümü geçmeye çalışıyor anladığım kadarıyla. Bölüm sonu canavarı gelince zortluyor haliyle.
Onun kullandığı araçta otururken kendimi güvende hissetmiyorum.
"Abi sence de biraz abartmıyor musun!" Dedi baretime vurarak.
"Kardeşini bağla tevekkül et derler. Nasıl güveneyim kızım sana ? Allah göstermesin ya bu tatlı canıma bir şey olursa.? Kim verecek hesabını, he? Kim ?"
"Amma tatlı canın var haaa." Dedi sinirle ani kalkış yaparken, kafamı torpidoya çarpınca bilincimi kaybetmişim.
Mahallede 1-2 tur atıp tanıdık çocukların üzerine araba sürmek normalde eğlenceli bir fiil ama bunu kardeşim yapınca işin işine asayiş falan giriyor. Geçen gün şaka olsun diye Bakkal Ömer abinin oğlunun üzerine sürünce soluğu hastanede aldık,Allahtan şikayetçi olmadılar da tatlıya bağlandı mesele.
Ders bitikten sonra kapıyı açıp ite kaka indirdim kardeşimi araçtan
"Ya napıyon napıyon salak mısın?"
"Yürü git çingene yemek yap akşama, çay da yap yanına, içeriz."
Beni taklit ederek
"Çoy do yop yonono oçoroz."
"Düzgün konuş aklını alırım bak senin, rüyanda görürsün bi daha arabayı."
"Pislik" dedi yüzünü ekşiterek "sen nereye gitcen?"
"Kahveye gidicem, arkadaşlar orada batak atcaz."
"Tamam"
Merdivenlerden çıkmaya başlarken kahvenin yolunu tuttum. Değişik bir ortam kahve. Seviyorum ama tiksiniyorum da. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun.
Kendimi saate bakarken bulduğumda yemek saatinin geldiğini fark edince götümü park ettiğim yerden kaldırdım
"Neyse kaçtım ben beyler, yemek saati yaklaşmış bizim, peder kudurmadan evin yolunu tutayım."selam vererek ayrıldım kahveden.
Mahalle arasındaydı aslında kahve araç kullanmama da gerek yoktu ama bir kere aracı kahveye götürmüş bulunduk,el mahkum. Aracı köşeye park edip indim. Kafamı kaldırıp sağ tarafa doğru baktığımda onu gördüm, her zamanki gibi bugün de oradaydı. Göz göze gelince perdesini çekti
"Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakisin ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Acma pencereni perdeleri çek"merdivenlerden yukarı çıktım yavaş yavaş, arkamda perdesi çekili bir pencere bırakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bence Komik
Short StoryDışarıdan duygusuz bir pezevenk gibi görünüp aslında duygusal bi top olmak beni çok yoruyor.