0.1

655 44 64
                                    

beomgyu (14.30)
okuldan çıktım, eve gitmeyeceğim.

gidersem ne derim ki zaten.

"anne, okuldan atıldım. yemekte ne var?" falan mı?

o adam babamın kazandığı parayı öylece savurduğunu söyledi.

babam yapmaz öyle bir şey, kendisi uyduruyor hep.

ama niye eve gelmiyor kaç gündür?

doğru olabilir mi?

hayır, bu imkansız.

babam parasını boş yere harcamaz.

bana da vermez, orası ayrı.

okulun yemekhanesi olmasa belki de kemik torbası falan olmuştum şimdiye.

heeseung hyung, sorun yok değil mi?

not defteri veya günlük olarak kullanmamdan şikayet eder misin?

sadece bugünlük.

heeseung (14.35)
hayır beomgyu, devam edebilirsin.

beomgyu (14.36)
peki, 150 mesaj falan görürsen karışmam.

şuanlık içimi dökebildiğim tek kişi sensin hyung.

belki zamanında aklımı kullansaydım biri daha olurdu.

heeseung (14.40)
o konuyu hâlâ anlatmadın, özellikle bir gün elini kolunu bağlayıp söylettireceğim sana.

sürekli kendini suçlayıp durma, yeter artık.

beomgyu (15.00)
hyung, kapat telefonunu.

dersteyken oynama, öğretmenler görürse sonu kötü oluyor.

heeseung (15.01)
KONUYU DEĞİŞTİRMENDEN BEN BIKTIM SEN HÂLÂ BIKMADIN.

unutmayacağım bunu.

heeseung (15.05)
beomgyu?

öğretmen gözlerini bana dikiyor, dersim bitecek birazdan geleceğim.

o süre içerisinde yaz.

heeseung (15.20)
geldim.

neredesin?

beomgyu?

nereye gittin?

müsait olunca yaz, diğer dersim başlamak üzere.

heeseung (16.10)
çıldıracağım sanırım.

neden mesaj atmıyorsun?

mesajlarımı okuduğunu görebiliyorum.

bir sorun mu var?

beomgyu (17.00)
sorun yok.

eve gidiyorum.

bir süre yazamayabilirim endişelenme.

heeseung (17.01)
ne kadar yazmazsın?

birkaç saat önce 150 tane mesaj gelirse şaşırmamam gerektiğini söylemiştin.

bir sorun var anlayabiliyorum.

heeseung (19.20)
BEOMGYU!

artık gerçekten endişeleniyorum.

iki buçuk saat olacak neredeyse tık yok.

hani evin nerde onu bile bilmiyorum.

heeseung (20.18)
olmayacak böyle.

eğer bunu görüyorsan okulun oradaki parka gel.

gerçi beşten beri mesajlarımı okumuyorsun.

gel bekliyorum.

heeseung (21.00)
gelmiyorsun.

adresini alabileceğim kimse yok.

oğlum çıldırtma beni.

heeseung (21.30)
hava soğuk hasta edeceksin beni.

bak derslerim zor okula gitmem gerekiyor hasta olmamalıyım he.

heeseung (22.00)
okulu arasam adresini verirler mi?

gizlilikten ötürü vermezler evet.

seni en az 50 kere aramışımdır.

telefonun çalıyor kapatmadığını biliyorum.

umarım bilerek bakmıyorsundur.

beomgyu (22.30)
biliyor musun bence bu hayattaki en zor şeylerden biri kabullenmek.

heeseung (22.31)
OĞLUM NERDESİN SEN NE KADAR ENDİŞELENDİM BİLİYOR MUSUN?

ÇABUK NEREDESİN SÖYLÜYORSUN!

beomgyu (22.34)
kabullendikten sonra her şey rahatlıyor gibi geliyor, ya da insan rahatladığını sanıyor kesinlikle bir şey oluyor da.

kabullenmek zor taraf.

sevilmemeyi kabullendim sandım.

kabullenememişim.

heeseung (22.35)
yerini söyle ben geleceğim.

nolur söyle çabuk.

beomgyu (22.40)
hayır.

canımı çok yaktı ama ağlaması beni daha çok üzüyor.

böyle işte heeseung, bana sevgi veremese bile içim acıyor yine de.

sadece her şeyi boş verip defolup gitmek istiyorum ama nereye.

hiçbir yere.

o yüzden yapacak bir şey yok

okulda görüşürüz.

heeseung (22.43)
neler oluyor beomgyu?

nasıl bir hayatın var?

çoğu şeyi bildiğimi sanıyordum ama şuan hiçbir şey bilmiyor gibi hissediyorum.

arkadaşlar birbirine her şeyi anlatır.

ama sen gizli bir kutusun.

lütfen daha açık ol ve bana her şeyi anlat.

bugün daha fazla zorlamayacağım.

mesajları okuduğunu görebiliyorum.

iyi geceler beomgyu.

kendini suçlamaktan uyuyamayacağını biliyorum.

ben de uyuyamayacağım.

ama yine de umut böyle bir şey. her karanlığa rağmen insan umut etme ihtiyacı duyuyor.

tekrardan iyi geceler.

tinnitus (wanna be a rock) :: txthypenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin