Sude'nin kalbi bir kuş gibi çırpınırken Aslı cevap verdi Aynur hanıma.
"Eee... Şey... Vizelerden sonra görüşemeyeceğimiz için biraz vakit geçirdik öyle, neden soruyorsunuz anlamıyorum." dediğinde Aynur eline bişey geçmediği için bozulsa da belli etmeden,
"Bir sebebi yok Aslı, Sude sana söyler sonra. İyi akşamlar sana" diyerek telefonu kapatıp kıza uzattı.
Sude yengesine değil ama dayısına bakarken kötü hissetti kendini. Onlara iyi akşamlar dileyip odasına çıkarken, dolan gözlerini sildi.
En yakın zamanda Demir ile konuşup bir plan yapmalıydı. Bebeğini bu şartlar altında dünyaya getiremezdi. Şimdiden yeterince kötü hissetmişti zaten. Sonra kim bilir ne olurdu...
Yarım saat geçmeden Aslı aradı.
"Canım, neydi o telefon?" diye sorarken, genç kız stresle nefesini verdi.
"Sorma Aslıcığım, yengem ve dayım geç geldim diye soru yağmuruna tuttu. Kaçmak için seninle olduğumu söyledim, onlar da konuşmak istediler. Teşekkür ederim sana da, çok profesyonelsin canım." dediğinde Aslı'nın kahkahası telefonda yankılandı.
"Eee ne sandın şekerim, kriz yönetimi benden sorulur." dediğinde güldü Sude.
Bir süre daha sohbet ettikten sonra telefonu kapattılar. Onunla konuşmak, gerçekten iyi gelmişti.
Geceye doğru pijamalarını giyip kremlenirken, makyaj aynısının önünde titreyen telefonunu eline aldı.
Demir'in adını ekranda görünce gülümseyip, karnına baktı ve dokundu
'Baba bizsiz yapamıyor anlaşılan' diyerek, aramayı cevapladı."Efendim Demir" diye konuşurken, genç adam onun sesinin kendindeki etkisiyle gülümsediğini fark etti.
"Ben... İyi geceler demek için aradım Sude... Bir de sesini duymak istedim... Çünkü, aklım hep sende... Daha doğrusu sizde. Yani, keşke hep yanımda kalsan, gözümün önünde olsan..." dediğinde Sude bulundukları şartlar için yeniden üzüldü.
"Birlikte yaşamak için evli olmamız gerek Demir. Ve nişanlı bir adamla evlenmek de kolay değil bilmelisin." diyerek şakaya vurdu işi, ama canı yandı bunu söylerken.
Demir bu cevabı beklemediği için bir an sessiz kaldı. Sonra bu konu hakkında konuşmak istemediği için başka bir soru sordu.
"Bulantın ya da ağrın var mı güzelim?" diye sorunca, Sude konunun değiştirilmesine bir tepki vermedi. Yeterince stresli şeyler konuşulmuştu bugün zaten.
"Yok şimdilik, iyiyim." derken Demir yeni bir soru sordu.
"Bebeğim de iyi mi peki?"
"İyidir herhalde babası... Ben iyi olduğuma göre, o da iyidir." diye cevap veren Sude ile Demir uzandığı yatakta doğruldu.
"Ne dedin? Babası mı dedin?" diye konuşurken sesi fazla heyecanlıydı.
Sude ise ağzından öylesine çıkan cümle ile onun bu kadar etkileneceğini düşünmemişti.
"Bakıyorum hoşuna gitti." diyince Demir o görmese de başını salladı.
"Gitti tabi nasıl hoşuma gitmesin. Ama şunu bil ki Sude, yakında sadece bebeğinin babası sıfatı değil, kocan sıfatını da alacağım. Herşeyi yoluna koyacağım ve, bebeğimizi evliyken kucağımıza alacağız." dedi.
Genç kız bu cümleyle iç çekti. Bundan iki üç ay öncesine kadar, bir adamla böyle bir muhabbet içinde olacağını söyleseler asla inanmazdı ama şuan tek önceliği bebeğiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEKİ SEN
Teen FictionAsla yapmam dedikleri şeyi yapan, iki yaralı yürek... Tek gecelik hatayla başlayan bir aşk... Asla kopmayacak bağları engelleyen, dikenli yollar... Her şeye rağmen birbirine delicesine koşturan iki sevdalı genç... Yazılma tarihi: 5 Haziran 2022