Göz kapakları titşerek açıldığında, alacakaranlık olan oda girdi görüş açısına.
Öyle bir uyumuştu ki, sanki gece uykusunda gibiydi. Yatağın sol tarafında uyuyan Demir'e bakıp gülümsedi. Bir süre izledi onu.Çok farklı biriydi. Zamane gençleri gibi değildi.
Saygılı, güvenli, özenli, düzenli ve kişiliği temiz kalmış bozulmamıştı. Böyle bir adamın kendine denk gelmesi tuhaftı.Çünkü Sude hiçbir zaman şanslı bir insan olmamıştı. Küçüklüğünden beri sürekli yüzüne vurulmuştu kötü şanslı olduğu.
Kendi düşünceleri içindeyken Demir uykusunda sayıklıyordu. Dikkatini ona verip fısıltı halinde çıkan kelimelerini anlamaya çalıştı.
"Sude'm... Gitme... Yanımda kal..."
Sude duyduklarıyla gülümsedi.
Elini uzatıp yanağını okşadı, hafif çıkmış sakallarında gezdirirken, bu hissi sevdiğini düşündü. Daha sonra elini adamın saçlarına götürdü. Yumuşak saçların arasında kaybolan eliyle, bir süre bu oyuna devam etti.Bir anda açılan kahverengi gözlerle, hafif sıçrayıp
"Hii, korkuttun beni!" dediğinde Demir, saçındaki eli indirip öptü."Özür dilerim, sen de saçımı öyle karıştırıp durdun ki, birden uyanıverdim. Ama uykumdan bu şekilde uyanmayı sevdiğimi itiraf edebilirim." dediğinde gülümsedi Sude.
"Akşam olmak üzere, ben artık gitsem kırılmazsın değil mi?" diye sorduğunda Demir uzandığı yerden doğruldu.
"Daha vakit var, sen uyuduğunda dayına mesaj atıp bir arkadaşında olduğunu söyledim. Akşam geleceğini biliyor. Ve endişelenme, senmişsin gibi yazdım." diye cevap verince şaşırmış bir halde bakakaldı Sude.
"İyi düşünmüşsün ama haberim olmadan telefonumu almanı pek doğru bulmadım, yine de çok geç olmadan gitsem iyi olur Demir." diyerek ayağa kalktı.
Genç adam kapıya yürüyen kızın önünü kesip kollarını beline sardı.
"Biliyor musun şuan aklımdan ne geçiyor?" derken Sude bir kaşını havaya kaldırıp devam etmesini bekledi.
"İçeceğine alkol katıp yeniden kucağıma düşmeni sağlasam, ve o geceyi yeniden yaşasak, yine sen burada kalsan." diyince Sude gözlerini kaçırıp,
"Hani o gece olmamış gibi yapacaktık?" diye sorunca,
Demir ona doğru eğilip
"En ince detayları bile aklımdayken, bunu nasıl yapabilirim söylesene?" diye fısıldarken Sude, tüm kuvvetiyle adamın kolunu çimdikledi."Ölmek mi istiyorsun!" diyerek geri çekilmek isteyince, Demir ona engel olup gönlünü aldı.
"Tamam tamam, üzerine gelmeyeceğim. Ama en azından birlikte yemek yiyelim, söz geç kalmadan seni evine bırakırım." dediğinde genç kız ona başını sallayıp kabul etti.
"Bu vakitte yapacağımız en pratik yemek, makarnadır. Demir bey? Öğrenci evinizin makarna stoğunu görebilir miyim?" diyerek aşçı edasıyla saçlarını toplayan Sude'ye, çekmeceyi açıp her türden aldığı makarnalarını gösterdi ve rastgele bir paket çıkardı Demir.
"Bu seferlik senin elinden yiyelim, sonra ben de sana mutfaktaki hünerlerimi göstereceğim anlaştık mı?" derken Sude ona
"Hay hay." diyip ciddiyetle işine döndü.Genç kız makarna ve sosuyla uğraşırken, Demir de salata yaparak ona eşlik etti.
Küçük yemek masasına oturduklarında, makarnasına iştahla saldıran Demir'e güldü Sude. Kendi de onun yaptığı salatayı beğenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEKİ SEN
Roman pour AdolescentsAsla yapmam dedikleri şeyi yapan, iki yaralı yürek... Tek gecelik hatayla başlayan bir aşk... Asla kopmayacak bağları engelleyen, dikenli yollar... Her şeye rağmen birbirine delicesine koşturan iki sevdalı genç... Yazılma tarihi: 5 Haziran 2022