NEFES

21. BÖLÜM (+18)

Bu kadar atraksyonu bünyem kaldırmıyo  ama yaa! okadar şey geldi başıma yetmedi bide adamların ilk hedefi oldum aman ne güzel !
Tehtit mesajını alalı tam üç saat olmuştu kuzey ve mert mesaj gelince salonda durup gün ışığı görmemiş küfürleri sıralayıp bana birşey açıklamadan gittiler o zamandan beri odamda tavanla kesişiyorum, tehtiti duyan  uykum pılını pırtını toplayıp kaçtı !
Biraz olsun kafam dağılsın diye başka şeyler düşünmeye çalışıyodum mesala sokak hayvanları ımmm hayvan demişken aklıma Kuzey geldi bak şimdi, sanki aklından çıktığı var!
Kes sesini kevaşe! Ne yalanmı! sıçarken bile onu düşünüyon..
Hah! kuru iftira hiçte o malı düşündüğüm yok! Sahracım bebeğim hani unutmuşsundur diye söylüyom ben senin iç sesinim bana lolo yapma!
Sanada sır verilmiyo amk,hemen yüzüme vur zaten!
Ya bi ses kes sahra ya bi sus! Yedi yirmi dört herifi düşünüyon,kaslarını,gözlerini,kıskançlığını he bide bunun +18 kısmı var ama o kısmın sözü hormonlara düşer o yüzden susuyom..

Okadar sorunumun içinde bide iç sesimle kavga ediyom yeminlen kafayı yedim sonunda, aşağıdan gelen kapı açılma ve kapanma sesini duyunca hemen yataktan fırlayıp koşarak odadan çıktım tam merdivenlere ulaşmıştım ki kuzeyin göğsüne bi kafa attım ,yıldızları saydım yeminle ama nolduğunu anlamadan kendimi yerde buldum hayır, hayır asıl kısım şu üstümde kuzey vardı ve biz çok ama çok yakındık öyleki nefesi dudaklarımı yakıyodu.
Kalbim kuş misali kanat çırpmaya başlarken onunda benden farkı yoktu sık ve kesik kesik nefesi tenimi yalarken  yavaşça gözlerimi açtım,engin mavisinde kaybolduğum gözleri şuan bir gece gibi karanlıktı , gözlerim bakışlarını bulduğu an kiletdim sanki,beynim görev yerini bırakıp gitmiş ve ben nefes almayı dahi unutmuştum,
"nefes al güvercin"dudaklarım üstüne soluduğu bu cümleyle derin bi nefes aldım ve kokusu ciğerlerime doldu, tarif edilemez bi kokuydu bu sanki ona has ona özel başkasında olması imkansız gibi.
  Elini kaldırıp yüzüme düşen saç tutamını geri itti , o nasırlı ,sert ve büyük eli yanağımda gezdirirken kıpırdayamıyordum,bedeni bedenimde,gözleri gözlerimde,eli yüzümdeyken bilincimi yitirmiş gibiydim,bu anın bitmesini istemiyodum hep böyle kalsaydık ya..
    Ben bukadarı için bile ölmeyi göze alabilecekken o gözlerinin okyanusunda dağılmama ve kıyılarına vurmama sebep olan o kelimeleri söyledi,
"özür dilerim..geldiğin günden beri bir pislik gibi davranıyortum..seni baloya götürmem hataydı hedefleri haline geldin"
"kuzey be-"
"şşş,dinle güvercin.. Seni bu oyuna katarak aptallık ettim biliyorum ama  söz veriyorum sana zarar gelmesine asla izin vermiycem, tek istediğim bana güvenmen...bana güveniyormusun?" dünyaya geldiği andan beri güvenicek kimsesi olmayan ben, şu hayattan öğrendiği tek şeyin kimseye güvenmemek olduğunu bilen ben, mantığımın sesiyle değil kalbimin fısıltıyla yanıtladım,
"güveniyorum..tüm kalbimle.."dudakları dudaklarımı kapattığında anlamıştım ben bu hayattaki en büyük düşmanıma aşık olmuştum..

                   Kuzey'den..

Dudaklarım dudaklarına kapınırken tek düşündüğüm onu canım pahasına koruycağımdı.
Ne olmuştu bana ? ne yapmıştı bu kız içimdeki düşmana?intikam isteğim neredeydi? niye tek istediğim oydu?
Gördüğüm andan beri erkekliğim onun için şahlanıyordu,başka kadınları gözü görmüyodu sanki ve bu benim sinirlenmeme neden oluyordu,neden o ?!
Ama şuan dudaklarının o müthiş tatı karşısında  çömez bir ergen gibi sertleşmiştim, sikeyim!
Bütün bedenim gerilirken ellerimi kalçalarına koydum ve sertliğimi kadınlığına bastırdım,
"ahh..kuzey.." inlemesi, adımı söylemesi kontrolümü kaybetmeme neden olucaktı,dilimi ağzının içine daldırdığımda tereddütle karşılık vermesi sanki mümkünmüş gibi daha çok sertleşmeme yol açtı,
"ahh..sahra..siktir!"ellerim benden bağımsız göğüslerine gitti lanet olsun! tam avcuma göreydı göğüsleri,dudaklarını bırakıp boynunu emerken inlemeleri delirmeme sebep olucaktı,içine gömülüp onu kadınım yapma isteğiyle savaşmak çok zordu ama sonra bilinç altımın sesini duydum,anne ve babanın  katillerinin  kanını taşıyan kızı arzuluyosun..
Her yer karanlığa boğulmuştu,kanımı donduran gerçekle aniden sahranın bedeninden kopup ayağa kalktım,yerde arzunun ve şaskınlığın izleri bulunan yüze baktım düşmanımın yüzüne! Bu kadar masum ve güzel olmak zorundamıydı  lanet olası agqhhh siktir!!
"hazırlan,gün ağardığında gidiyoruz."
"ne..nereye?"arzuyla kısılan sesi içimde bir yeri titretmişti ama cevap vermeden odama yürüdüm çünkü o sırada hala onun için kavrulan bedenime küfretmekle meşguldüm,o benim düşmanımdı biliyodum ozaman fazla masum bakışları neden beni etkiliyordu?
Sertleşmiş erkekliğim canımı yakarken düşündüğüm tek şey ondan uzak duramıyacağımdı, bu gün kendimi dizginleşmitim fakat hep dizginleri elimde tutamıyacaktım bundan emindim ama en kötüsü tutmak ıstemediğimdi, onu herşeyden korumak istiyodum,kadınım yapmak istiyodum ,bana ait olsun istiyodum ve bu isteklerden nasıl kurtulacağımı bilmiyorum..
            Siktir...Siktir!!

               .DUYURU.
Yeni kitabım O.Ç yi unutmayın lûtfen seveceğinize eminim,onada şans tanıyın.
Selam benim bitanecik okuyucularım, uzun süre yazamadım ve bunun için özür dilerim. Neyse bu bölümü kısa tuttum ama bu bölüm birbirlerine olan hislerini anlamaları içindi,sahra aşkını kabullendi bakalım Kuzey kabul edebilecekmi?
Bu bölüm tam bir +18 değildi  ufak bir başlangıçtı ama tam olarak +18 olucak bölümler olucak bundan sonra rahatsız olanlar okumasın lüfen. Umarım bölümü beğenmişsinizdir vote ve yorumlarla desteklerinizi bekliyorum şimdiden teşekkürler.
  Hepinizi çok seviyorum