Sabah gözünü ilk açan jungkook yanındaki meleğe baktı, yine kendisine sokulmuştu.
Gözleri boynundaki kendine ait izlere kaçtı, ne çok yakışmıştı beyaz boyna ona bıraktığı izler.
Sessizce miniğini izledi, hayatında çok fazla seks yapmıştı, çok kişiyle birlikte olmuştu, gerek kız gerek erkeklerle.
Ama hiç biri dün akşam aşkla yaptığı sevişme kadar ona zevk ve anlam kaynamıştı.
Hiç bir zaffı olmayan adamın artık bir zaffı vardı.
Saate bakmak için şifonyerin üstündeki saate baktı, 10.31 hareket ettiği için yanındaki beden daha çok sokulmuştu ona.
Gülüp yanındaki bedenin tüm yüzüne öpücükler saçmaya başladı, jimin huylandığı için gözlerini yavaşça aralarken dudağına yapışan sevgilisiyle şaşırsada hemen karşılık verdi.
Nefessiz kaldıklarında ayrılan ikili şapşal bir şekilde sırıtıyordu. Büyük olan "günaydın bebeğim, bir yerin ağrıyor mu?" diye sordu hemen.
Jimin'in her yeri ağrıyordu, emilmekten morarmış boynu ve göğüs ucu, dudakları, kalçasından bahsetmiyordu bile, ama tüm bunları utancından sevdiğine söyleyemezdi o yüzden kafasını hayır anlamında salladı.
Büyük olan onun canının yandığını tabiki biliyordu, ama küçüğünün böyle ustanması çok hoşuna gidiyordu.
"İyi o zaman madem ağrın yok hadi banyoya gidelim" dedi ve ayağa kalktı, jiminde yataktan ayaklarını sarkıtıp kalktığında kalçasından omurgasına kadar hissettiği sıvıyla gözleri doldu ve yatağa düştü.
Büyük olan arkasına baktığında gözleri dolmuş meleğini görünce hemen yanına gidip dudaklarını öptü nazikçe.
"Kalçan ağrıyor dimi bebeğim?" dedi endişeyle, jimin'in yanakları daha da kızarmıştı ama doğruyu söyleyip başını salladı.
Büyük olan gülüp onu kucağına aldı ve banyoya doğru irerledi, küvetin içini sıcak suyla doldurup minik bedeni küvete koydu ve arkasına geçerek kendisine yaslanmasını sağladı.
Jimin bacaklarındaki büyük ellerle oynarken büyük olan bir eli ile ince eli okşuyor ara sıra kucağında ki miniğin saçlarını öpüyordu.
Yarım saatlerini öyle suyun içinde sarmaş dolaş geçiren ikili havlularını sarıp odalarına girdi.
Yatağa yatırdığı bebeğinin dudağına minik bir öpücük kondurup geri çekildi ve çekmeceyi açıp içinde ki kremi aldı, "arkanı dön bebeğim, deliğine krem sürelim ki acını dindirsin" Jimin kızaran yanaklarıyla onaylamış ve arkasını dönüp kafasını yastığa bastırdı.
Deliğinin etrafında hissettiği soğukluk ile irkilsede kafasını yastığa daha fazla bastırıp sevgilsini bekledi.
Büyük olan kızarmış deliği ölmemek için zor dursada, öpmeye başladığı an duramayacağını bildiğinden yavaşça kremi deliğin içine ve çevresine sürüp yanına aldığı temiz iç çamaşırını giydirdi, beyaz tişörtü de üstüne geçirdi.
Dolaba gidip kendi içinde temiz bir iç çamaşırı , siyah bir tişört ve gri bir eşofman alıp giydi.
Az önceki olaydan dolayı kızarmış yanaklı miniğine ilerleyip kucağına aldı ve mutfağa doğru ilerledi.
Siyah dezgaha jimin'i oturup yanağını öptü ve buz dolabından kahvaltıları çıkarıp hazırlamaya başladı.
Güzel bir kahvaltı sonrası beraber bahçeye çıkıp hamakta uzanıyordu tatlı çift...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my white angel
FanfictionSadece kurtulmak istiyordum babamdan, ama beni kaçıran adama aşık olmak hiç beklemediğim bir şeydi, hiç yaşamadığım bir duygu... Jikook; seme-kook uke-min