22✨ oy verin !!

557 48 19
                                    

Jungkook bakış açısı:

Derin bir nefes aldım, göz altları çökmüş bedene bakarken.

Ne kadardır burdayım? Yarım saat ? Bir saat? Belki iki? Tek yaptığım yatakta hareketsiz şekilde uyuyan minik bedene bakmak.

Çok özlemiştim,tombul yanaklarının, minik parmaklarını, gülünce kaybolan gözlerini ama en çok gülüşünü ve onu öpüp sarılmayı özlemiştim.

Yaptığımın bencillik olduğunu bilsem de daha fazla durmadım ve yavaşça önümde ki uykudan dolayı şişmiş ve kızarmış dudaklara dudaklarımı bastırıp biraz bekledikten sonra geri çekildim, bu dudakların tadını, hissiyatını çok özlemiştim.

Odanın perdelerinin yanında olan gizli küçük kameraya baktım, yapmak istemiyorum, daha da kurulacağını bile bile bunu yapmak istemiyorum.

Tekrar derin bir nefes aldım ve yeni yeni çıkmaya başlamış saçlara saatlerdir dokunmamak için zor durduğum saçlara elimi koyup yavaşça okşamaya başladım.

Yavaşça gözlerini kırptı bir kaç kez, ve sonra açtı, hala saçlarını okşamaya devam ederken ona gülerek bakıyordum, o da hafifçe gülerek tekrar kapattı gözlerini, gözlerini kapatınca hemen ayağa kalkıp perde ile  dolabın arkasındaki küçük boş alana girdim hızlıca, yataktan gelen seslerle jimin odanın içinde dolanmaya başlamıştı, bir süre sonra tekrardan yatak sesi geldi, perdeyi biraz çekerek gözüktüğü kadar jimin'e baktım yatakta uzanmıştı, geri geleceğimi düşünüyordu...

Bir süre bekledi, gelmeyeceğimi anlayınca yatakta doğruldu ve sırtını yatak başlığına dayayıp, dizlerini kendine çekti, başını dizlerine gömüp ağlamaya başladı.

Onun ağlamasına kıyamıyorken, şimdi benim yüzümden ağlıyor ve bense sadece ağlamasını dinliyordum...

Ne kadar geçti bilmiyorum, jiminin göz yaşları asla durmadı, sessizce ağlıyordu, gözleri kan çanağına dönmüş en son yorgunlukla aynı pozisyonda uyuya kalmıştı.

Bir süre uyuduğundan emin olmak için bekledim, uyuduğuna kanaat getirince sakladığım yerden çıkıp uyuyan bedene ilerledim, belinden tutup yatağa yerleştirince ne kadar zayıfladığını fark ettim , eskiden de hafifti ama şimdi kemiklerini ellerimin içinde hissediyordum.

Jimin'i yatağa yatırıp, üstünü örttükten sonra, başına ve yine bedeni gibi çökmüş yanaklarını bir kaç kez öptükten sonra odadan çıkıp alt kata indim.

O adamı bulduğumda yarım saat bile yaşamasına izin vermeyecektim...

Yazar bakış açısı:

"Nasıl yani? Ne demek yalandı herşey?" Dedi J-hope anlamadığını belli eden bakışlarını karşısında durmuş beşliye atarken.

"Bak Hoseok son kez anlatıyorum, anla artık!jimin'i kaçıran adamlar, jimin'i bir anlaşma üzerine serbest bıraktı, jungkook jimin'e onu sevmediğini ve onu kullandığı söyleyecek onu bırakıp gidecekti, ama adamlar sonradan jimin'e bir oyun oynamak istediklerini söyledi, jungkook jimin'in yanında olacak ona mecburen kötü davranacak, jimin bu süreçte jungkook'un gerçek olduğunu sanacak ama biz ona jungkook'un burda olmadığını onun rüya gördüğünü söyleyeceğiz böylece aklı iyice karışıcak ve sikik adamların istediği olucak! Şimdi anladın mı?" Diye hiddetle bağırdı Tae.

Hızla başını iki yana salladı J-hope"hayır hayır hayır! Asla olmaz, olmaz! Jimin zaten iyi değil, zaten gittikçe tükeniyor, bunu ona yapamayız o, o daha fazla dayanamaz, buna katlanamaz, kendine zarar verir olmaz! İzin vermiyorum!" Asla izin vermezdi, veremezdi jimin'in ne kadar yıkıldığını biliyorudu tamamen parçalanmasına izin vermezdi.

"J-hope bizde onun zarar görmesini istemiyoruz ama bunu yaparak daha büyük bir zarardan korumaya çalışıyoruz jimin'i, o adam geçen sefer geldiğinde hepimiz ordaydık ve hiç birimiz bir şey yapamadı, ya yine aynısı olursa, olmaz deme bana çünkü bunun da bir ihtimal olduğunu  sende gayet iyi biliyorsun,bunu yapmaktan başka bir seçeneğiniz yok!"  Yerinden kalkarak hiddetle bağırdı Jin, oda da yine çıt çıkmıyor, her sessizce birbirine bakıyordu.

"Bak J-hope olaya birazda jungkook açısından bak, sevgilisine kötü sözler söylemek, kötü davranmak zorunda."

Bu sefer Suga sessizce konuştu, jimin kadar jungkook'da yıkılmıştı, yıpranmıştı.

J-hope bir süre sessizce bekledi, bu saçma plana katılmak istemiyordu ama yapmak zorundaydı.

"Tamam ama bu işi bir an önce bitirelim"

~,~

Jimin başına giren ağrıyla yavaşça gözlerini açtı, uyumadan önce ağladığı için hem gözleri şişmiş, hem başı ağrıyordu.

Yataktan yavaşça kalktı, hatırladığı kadarıyla yatakta otururken uyuya kalmıştı, onu J-hope veya Tae'nin yatırdığını düşünerek yataktan kalktı ve sarsak adımlarla odadaki banyoya girdi, önce yüzünü yıkadı ve aynadan çökmüş yüzüne baktı,yeni yeni çıkan saçlarına götürdü ellerini, hâlbuki jungkook onun saçlarıyla oynamayı ne kadar severdi, ' yine çirkinim' dedi kendi kendine.

Halbuki kendine, yüzünün güzelliğine çirkin dediğini duyan biri onla saatlerce dalga geçebilirdi.



Derin bir nefes alıp, odaya geri döndü, ama yatakta oturmuş ona bakan bedenle gözleri şokla açılmış hemen dolmuş ve bedeni titremeye başlamıştı.


Gözlerinden yaşlar akarken ayakları daha fazla ona bakan beden karşısında tutunamamış dizleri üzerinde yere çöküp ağlamaya başlamıştı.


Onu burda görmeyi beklemiyordu, onu görmek, sesini duymak, aşık olduğu gözlere bakmak istemiyordu,acizliğini hatırlamak istemiyordu, eskiden ona aşkla baktığını düşündüğü gözlerde şuan boşluk görmek istemiyordu....


Sen çirkinsin...

Sıksa, çelimsiz...

Seni asla sevmedi...

Seni kullandı...

Kimse seni sevmiyor...

Sevilmeyi hak etmiyorsun...

Seni kullandı...

Hızla minik elleriyle kulaklarını kapadı, kafasının içinde ki seslerin söylediği gerçekleri duymak istemiyordu.


Titreyen vücudu daha da titrerken yatakta oturan bedene baktı, duygusuzca ona bakıyordu, yüzünde hiç bir mimik oynamadan boş boş bakıyordu...


Ağlaması şiddetlenirken nefes alamadığını hissediyordu,sanki birileri onu boğmaya çalışıyormuş gibi hissediyordu.


Birden odanın kapısı açılmış odaya giren Tae ve Hoseok hızla yanına gelip,ona bir şeyler söylemişti ama o kafasının içinde ki sesler yüzünden onları duymazken tek yaptığı ağlamak ve titremekti...



Boynunda hissettiği sızıyla gözlerine ağırlık çökünce son kez yataktaki bedene baktı hala orda durmuş hareketsizce onu izliyordu.


~,~

Selammmmmm...


821 kelime oldu kısa bir bölüm ama umarım keyifle okursunuz.

Sizi seviyorum ⭐'larım ve 👻 okuyucularım 💜💜💜💜💜💜💜💜
















my white angel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin