17✨

706 52 4
                                    

"Dediğini yaptım, şimdi bana jimin'in yerini söyle!"

"Jeon sence ben o kadar kolay bu işin peşini bırakacak mıyım?"

"Dediğin her şeyi yaptım oruspu çocuğu daha ne istiyorsun!?"

"Sevgilini- ah pardon büyük ihtimalle artık sevgili değilsiniz- bıraktığım da her şeyi ona anlatacak ve eski ilişkinize geri döneceksiniz bu kadar kolay yani.Senden istediğim sürünmen Jeon pişman olman, yalvarman, ikinizinde yıkılıp kendinizi öldürecek reddeye gelmesini istiyorum sadece o kadar "

Sesiz kaldı jungkook çıkmazdaydı ne yapacağını bilmiyordu.

" Benimde bir şartım var" dedi birden en azından bunu yapmalıydı.

"Şart sunacak potansiyelin yok ama söyle bakalım?"

"Jimin, onu bıraktığınız da iyileşene kadar onun yanında kalıcam, sonra gidicem"

En azından yaralarını sarmak için burda olmayım sevgilim.

"Hmm şöyle yapalım biz onu sevgilin iyileşene kadar yanında kal ve gideceğin gün ona onu kullandığını ve aldattığını söyle kabul edeyim" dedi yüzündeki pis gülüşle.

Kimse inanmazdı bir gün Jeon Jungkook"un biriyle anlaşma yapacağına, biri için ağlayacağına.

Hayatta hep olmaz dediklerimiz olmuyormuydu zaten hep?

Küçükken jimin'in annem beni asla bırakmaz sözü gibi?

---------

Videoyu çekip onlara atmamızın üstünden tam üç gün geçmişti ama hala bir haber yoktu.

Anlaşma olayını sadece Suga ve Namjoon biliyordu.Eğer diğerleri bilirse büyük ihtimalle jimin'in üzülmesine dayanamayıp söylerlerdi.

Ama o adamı bulup öldürene kadar jimin hala tehlikedeydi ve ben böyle bir şeyi bir kere daha yaşayamadım.
Jimin'in bir kere daha benim yüzümden acı çekmesine dayanamadım.

Kamera odasında jimin'in mutfaktayken gülerek yemek yaptığı kayıtları izliyordum.

Ev kameralatını iyiki koymuşum diyordum her anını her dakikasını izlemek çok güzeldi.

Ama keşke izlememe gerek kalmasa yanımda olsa da yanında olarak
izlesem her dakikasını.

Saat öğlen onbir di, jimin'den bir haber bekliyorduk hepimiz, öbürleri aşağıda sessiz sessiz oturuyor.

Odanın kapısı çalınmadan açıldı sinirle o tarafa bakınca gözleri dolu bir şekilde j-hope "y-yeni video geldi" dedi.

Hızla alt kata koştum, Namjoon beni gördüğü gibi videoyu başlattı.

Jimin duvarın dibinde sırtı duvara gelecek şekilde bekliyordu.Benim öperken kıyamadığım dudağı yine patlamış, ısırdığım için şikayet ettiği yumuşak yanakları hem çökmüş hemde morarmıştı.

Bunlardan farklı olan şey yumuşacık olduğu gibi mis gibi kokan kahverengi saçlarıydı, saçlarını kazımışlardi.

Gözlerim doldu hemen ağlamak bile fayda etmiyordu şuan bile bu haldeyken benim ona söyleyeceğim şeylerden sonra yıkılırdı,asla toparlayamazdı.

Hayat minik sevgilimi ne kadar çok üzmüştü, bu yaşına kadar görmediği muamele kalmadığı gibi şuan bile acı çekiyordu.

Minik bedenine göre ne kadar da güçlüydü, ne kadar umut doluydu.

Tek sorun şuan ekranda gördüğüm jimin'in gözlerinde diğer videolarda olan umut yoktu.

Boş bomboş bakıyordu güzel ela gözleri.En çokta bu yaktı canımı her zaman mutlulukla yıldızları belli olan yıldızlarının şimdi olmaması canımı çok yakıyordu.

"Evet Jeon bir karar verdim ve sevgiline bu kadar acı çektirmem yetti bence, biraz daha devam etsem ölücek gibi."

Kamerayı eline alıp yerde baygın bakışlar atan jimin'e adımladı, jimin'in yaralı yüzünü göstererek güldü.

"Hadi sevgiline merhaba de jiminie" ardından gür bir kahkaha attı.Jimin hala yere bakarken jimin'in çenesini tutup morarmış yeri sıktı.

"Aslında güzel çocuksun sürtüğüm olabilirdin" dedi alayla.

"Ama ne yazık ki senle planlarım var,asıl konumuza gelelim Jeon" dedi ayağa kalkarak kamerayı eski yerine sabitledi.

"Sevgilini bugün serbest bırakacağım" yüzündeki pis gülümsemeyle.Jimin duyduğu cümleyle başını kaldırıp kameraya baktı.Odadakiler de şaşkın bir şekilde ekrana bakmaya devam ediyorlardı.

Kimse jimin'i bırakmasını beklemiyordu, anlaşma yapan üçlü dışında.

"Hava zaten soğuk, minik sevgilin desen zaten donucak derecede üşüyor büyük ihtimalle." Diyip arkasında kaçırıldığından beri, üzerinde ki tek parça olan kısa şortlu jimin'i gösterdi.

"Sevgilini güzel bir yere bırakalım sende onu ordan al, evet evet güzel bir oyun oldu bu,ama çok kolay ya ben biraz çabalamanı istiyorum, aksiyon istiyorum."

Düşünüyormuş gibi yapıp birden gülmeye başladı"buldum, şimdi zamana karşı olacaksın Jeon sevgilin zaten ölecek büyük ihtimalle, umarım video sana en kısa zamanda gelir" diyip güldü, daha ne olduğunu anlamadan belinden silahı çıkarıp jimin'in karnına bir el sıktı ve video bitti.

Gözümden akan yaşlarla beraber odayı dolduran telefonumdan gelen bildirim sesine bile bakamıyordum, Namjoon beni dürtüp "k-konum geldi" dedi titreyen sesiyle.

Hemen ayağa kalkıp solondan çıktık, bahçede olan arabalara doğru ilerleyip hızla yola koyulduk.

Videonun üstünde yazan saat öğlen on ikiydi yani üç saattir jimini bu soğuk havada yaralı bir şekilde orada bırakmışlardı.

Sinirle elimi torpidoya vurup bağırdım, kendime lanet ediyordum binlerce kere, her şey benim yüzümden olmuştu, yine.

Konum nerdeyse Seulun dışındaydı, oraya ulaşmamız en az yarım saat sürecekti, lanet olsunki jimin o zamana kadar dayanabilir mi bilmiyordum...

Yarım saat sonunda geldiğimiz ormanlık alanda konuma doğru ilerliyorduk, çoğu kişi etrafa dağılmış minik bedeni arıyordu.

Jeon ormanın biraz daha içine doğru ilerlediğinde çalılıklar dan gelen sesle hemen oraya doğru ilerledi.

Çalılıkların arkasına geçtiğinde gördüğü bedenle dona kaldı,jimin yerde kanlar içinde bayındı, hareket etmeyen bedenin üstüne konmuş bir kuş gelen adım sesleriyle uçup gitmişti.

"JİMİNNNN!!" hızla koşup minik bedenin başını bacaklarının üstüne koydu, "jimin, jimin bebeğim uyan, hadi bak bitti herşey, uyan jimin"  gözlerinden akan yaşı silip minik bedenin sol kolunu eline alıp nabzına baktı, yavaştı.

Ne kadar da üşümüştü sevgilisi, buz tutmuştu resmen zaten üstünde sadece bir şort vardı.

Hemen ayağa kalkıp üç haftadır özlediği bedeni dikkatlice kucağına alıp arabaya doğru koşmaya başladı.

Onu kaybedemez di eğer jimini ilk kez aşık olduğu birini kaybete dünyanı yakardı.


Ormanın içinde koşarken onu gören Suga hemen arabaya koştu ve çalıştırmaya başladı, arabanın yanına geldiği gibi hemen arka tarafa kucağındaki bedenle bindi, bir yandan jimin'e dayanması için yalvarıyor bir yandan Sugaya daha hızlı olması için bağırıyordu.


Jimin'i kaybedemez di buna dayanamadı.


Binlerce kere jimin'e yalvardı arabanın içinde onu bırakmaması için, tanrıya yalvardı onu kalbini attıran ilk kişiyi ondan almaması için eğer jimin ondan giderse buna dayanamadı.


________________💜💜💜______________

Evet öncelikle bu bölümü beni sabırsızlıkla bekleyen okuyucuma adıyorum kendini biliyor o.


Okul olduğu için zaman bulamıyorum ama elimden geldikçe yazıcam, zaten son 10 bölüm fln kaldı gibi.


Kitabı okuma sayısı 11.000 ama yorum ve oy o kadar düşük ki bu cidden üzücü.

Sizi seviyorum ⭐'larım 💜💜💜💜💜

my white angel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin