18

980 81 42
                                    

Elim paslanmış kitabın üzerinde dolaştı bir süre. Sonunda olacaktı, ona kavuşacaktım.

Derin bir iç çekişle diğer malzemeleri inceledim. Bu konuda içim hiç rahat değildi ve bunun nedenini bilememek beni sinirlendiriyordu. Sinirle elimin altındaki dal parçasını sıktım. Bu iş sorunsuz bir şekilde bitmeliydi

Boştaki elimde hissettiğim el ile başımı çevirdim.

Clark destek verircesine gözlerini kapamış ve elimi sıkmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Clark destek verircesine gözlerini kapamış ve elimi sıkmıştı.

"Başaracağız Rose."

Buna ne kadar inanmak istesem de inanamıyordum. Sanki kötü bir şey olacakmış gibi bir his vardı içimde.

Başımla onu onayladım. İyi olmalıydı, her şey iyi olmalıydı.

Babam öksürük sesi ile yanımıza gelmişti.

"Rebekah, Bennett cadısını getiriyor."

Onu başımla onayladım. Bakışları kısa süreliğine ellerimize indi. Çenesi kasıladığında bunun hoşuna gitmediğini anlamıştım. Yavaşça elimi Clark'ın elinden çektim ve üzerimi düzelttim. Bundan neden rahatsız olmuştum bilmiyordum.

"Küçük cadımız geldi!"

Rebekah'ın şen sesi ile o tarafa döndüm. Bonnie'nin kolunu sıkıca tutmuş, peşinden sürüklüyordu. Sakince yanlarına ilerledim.

Rebekah'a teşekkür ederek Bonnie'ye döndüm.

"Hoşgeldin tatlım."

Elimi sırtına koyarak onu büyük ağacın gövdesine doğru ilerlettim.

Karşı gelmiyordu, karşı gelemeyeceğini biliyordu. Ağacın yanına yaklaştığımızda elimi eski kitaba götürdüm.

"Bir Arland, bir Bennett ve bir Mikaelson cadımız var. Artık büyüye başlayabiliriz."

Clark beni başıyla onaylamıştı. Elimdeki gri kapaklı kitabı açtım ve büyünün olduğu sayfaya çevirdim.

Etrafımızdaki mumları küçük bir büyü ile yakmış ve kitabı ağaca koymuştum.

Tozlu sayfadaki kelimeleri fısıldamaya başladım. Benim söyleyişim ardından Bonnie ve Clark'da başlamıştı.

Biz büyüye devam ederken soğuk bir rüzgar bedenlerimize çarpmaya başlamıştı. Büyüye bir süre daha devam etmiştik ama hiçbir değişiklik yoktu. O ışık ortaya çıkmıyordu. Rüzgar yavaşça oradan kaybolurken etrafımızdaki ateşler de dönmüştü. Sinirle gözlerimi açtım.

I'M MİKAELSONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin