BORDO'NUN SAVCISI (ARA VERİLDİ)

3. Bölüm

Selaaam, nasılsınız iyimisiniz?
Umarım iyisizdir.
Son zamanlar sınavlarımdan dolayı pek bölüm yayınlayamıyorum.
Destekleriniz için çook teşekkür ederim

İyi okumalar...😘

~~~~~~~

Yazardan...

Barlas kucağında Hazal ile arabadan indi ve tüm hızı ile hastaneye girdi. Korkuyordu, albayın emanetine gözü gibi bakamamaktsn korkuyordu. Kolları arasındaki bedene baktı yüzü solmuş açık mavi gömleği kopkırmızu olmuştu. Nasıl böyle bir hata yaparlardı, nasıl onun yeleğini çıkartmasına izin verirdi.

"26 yaşında, sol karın boşluğunda kurşun yarası, kan grubu Arh+ , kurşun içeride. Çok kan kaybetti..."

Kucağındaki kızı sedyeye yatırmış ve onunla bitlikte içeriye girmeye yeltenince hemşireler tarafından engellenmişti. Sinirle hastanenin beyaz duvarını yumrukladı.

"Allah kahretsin! Nasıl böyle tedbirsiz oluruz!"

Arkasını döndüğünde timi ile göz göze geldi bu olayda onların da suçu vardı. Barlas kendini tutamayıp Enes'in yakasına yapıştı. Bu öfkesinin sebebini anlayamıyordu.

"Neden yaşayıp yaşamadıklarını kontrol etmediniz lan!

Ellerini çekip hepsinin karşısına geçti. Tim üzgün ve mahcup şekilde verilecek cezayı bekliyorlardı. Komutanları ne dese haklıydı çünkü o demişti uaşayan varmı bakın demişti ama onlar bakmamışlardı.

"Kaç yıllık askerlersiniz, ben demeden kontrol etmeyi akıl edemiyormısunuz!"

Barlas sinirle hepsini itip kaktı ama en sert şekilde.

"Komutanım..."

Bekir konuşacakken Barlas sözünü kesti.

"Lan Allah'ın akıllıları, kızı gözümüzün önünde keklik gibi avladılar lan! Ya bir şey olursa! Bunun hesabını nasıl vereceksiniz! Şimdi gidin gözüme gözükmeyin! Bunun hesabını askeriyede keseceğim! O zamana kadar da vicdanınız versin cezanızı, tabi o da varsa!"

Hepsi çil yavrusu gibi dağıldılar, ama hastaneden ayrılmak istemiyorlardı. Komutanlarının göremediği bir köşede durmaya başladılar. Hepsi de nasıl böyle bir ahmaklık yaptıklarını düşünüyorlardı.

....

Kızının yaralandığını öğrene Batur Arslan vşr hışım ile askeriyeden çıkmıştı. Nasıl böyle bir şey olurdu, kim kızına zarar verebilirdi. O kurşun kızına denk gelirken askerler ne alemdeydi. Telefonu çıkarıp beş dakikaya hastanede olcağını ve tüm timin hazır olmasını istedi. Onlar için en özel cezalarını ayırmıştı. Bu beş dakikada karısına haber vermiş ve hastaneye gelmesini istemişti.  Araba surunca hızla aşağıya indi ve kızına doğru adımladı.
O sıra da da Barlas kafasını ellerinin arasına almış içeriden çıkacak olan hemşireleri gözetliyordu. Savcı hanıma bir şey olursa albayın yüzüne nasıl bakacaktı. Ahirette Rabbine nasıl hesap verecekti. O bunları düşünğrken albay içeriye girmiş ve yüksek ses ile vağırmıştı.

"Yüzbaşı kızım nerede!"

Barlas duyduğu ses ile hızla uerinden fırlayıp esas duruşa geçti.