BORDO'NUN SAVCISI (ARA VERİLDİ)

10. Bölüm

Selaaam!
Nasılsınız?

Ben perfect olmasada some times happy işte.
Ş

imdi siz bu yazar ne diyor diyeceksiniz?
Ay o kadar mutluyum ki Barlas Hazal' a açıldığından beri
Sanki hayatımın aşkı gelip evlenme teklifi etmiş gibi mutluyum.

Ee şey, hayatımın aşkı nerelerdesin?

18 yıldır göremiyoruz kendisini😂
Sanırsın bize MİT ajanı mübarek 😅

İyi okumalar canlar...

✨✨✨

Ona teslim olmuştum değil mi? Duygularımı açmıştım. O ise tam beş dakikadır ağzı bir karış açık bir şekilde bana bakıyordu. Hayır bakışları ve yüz ifadesi o kadar komik ki, gülmemek için ayrı bir çaba veriyordum. Son ümidim ile elimi tekrar gözlerinin önünde salladım.

"Hey, iyimisin? Cevap vermezsen gideceğim artık."

Tık yok, aa sinirleniyorum ama! O değilmiydi seni seviyorum diyen e ben deyince neden kal geldi o zaman. Çantamı alıp banktan kalktım.

"Senin kendini bulman biraz uzun sürecek anlaşılan."

Tam ondan bir adım uzaklaşmıştım ki ani bir hareketle beni bileğimden tutup tekrar eski yerime oturttu. Bu sefer anlamlı bakıyordu siyah hareleri, yüzünde de görmekten kalp krizi geçireceğim o gülüşü vardı. Gülme be adam, kalbim intehar edecek.

"Ben kendimi sende buldum Hazal, lütfen gitme."

Sonunda konuşmuştu beyefendi.elleri ellerimde gözleri gözlerimde tıpkı filmlerdeki gibi bakışıyorduk , daha doğrusu iki salak aşık gibi. Sevince böyle oluyor demek ki...

Bu güzel ortamı bozan öksürük sesi oldu. Kafamı o yöne çevirsem de gözlerim hala ondaydı.

"Dinliyorum Mert."

"Savcım, Namık konuşmak istediğini söyledi."

"Şimdi mi?"

"Evet."

Hay şansımın içine. İstemesem de elini bıraktım.

"Neden bıraktın ki şimdi?"

Sesi o kadar çocukça çıkmıştı ki, oturup yanaklarını ısırmak istedim. Ama bunu bölen Mert oldu. Son sevgi bükücü...

"Savcım mesai bitmeden halletsek şu işi..."

"Ne acelen var Mert!"

Mert bir adım gerilerken Barlas elimi tuttu. Teması kalbimi hızlandırırken ona baktım

"Sakin ol, istersen tabi."

Tamam sakinim ama ilk anımızın mahvolmasını istemezdim. Daha yumuşak bakışlarımı tekrar Mert'e diktim.

"Tamam, sen git geliyorum."