Merhaba, nasılsınız?
İlk bölüm biraz kısaydı ama bu bölümğ uzun tutmaya çalışacağım. Tekrar haturlatayım kurum kuruluş olaylar ve kişiler tamamen haya ürünürüdür
İyi okumalar ...🥰~~~~~
Arkamda bıraktığım adama hiç bakmadan adliyeden çıkmıştım. Babamın yanına uğramalıydım. Beni hasırda bekleyen arabama binip dosyaları yan koltuğa cübbemi de düzgünce yanıma koydum. Dikiz aynasından arkamı kontrol edip yola koyuldum. Yaklaşık iki saatin ardından askeriyeye gelmiştim. Girişteki nöbetçi erler bana dik dik bakıyordu. Kimliğimi gösterdim ve "Albay Batur Arslan ile görüşecektim." Dedim. Erlerden birisi diğerine işaret ederek arabamın altını kontrol ettiler. Bomba yada her hangi bir şey varmı diye sonra kapı yavaşça aralandı. Arabayı ziyaretçi otoparkına park edip indin, askeriyeye adımladım. Hava daha aydınlık ve hafif esiyordu. Rüzgar yarı salık saçlarımı okşuyor bı sıcak havada beni rahatlatıyordu. Topuklularımın sesinden mi yoksa elbisemin kısalığından mı anlayamasam da bahçedeki her kes bana bakıyordu. Bu duruma alışık olsam da üniformaya zaafı olan birisi olarak bu bakışlara maruz kalmak istediğim en son yer askeriyeydi. Güneş gözlüklerimi düzeltip içeriye girdim. Koridordaki herkes bana bakıyor dönüp bir daha bakıyordu. En sonunda babamın odasının önüne geldim.
Bir uzman çavuş önüme geçti.
"Buyrun hanımefendi kime bakmıştınız?"
Elimle babamın ismi yazan kapıyı gösterdim.
"Albay Arslan ile görüşecektim."
"Kim olarak?"
Cebimdensavcı kimliğimi çıkartıp gösterdiğimde adam kızarıp bozardı.
"Kusura bakmayın Savcı hanım, ben şey olunca şey ettim..."
"Önemli değil, girebilirmiyim?"
Ada önümden çekilip kapıyı gösterdi.
"Tabi , buyrun."
Kapıyı yavaşça açıp içeriye girdim. Girdim diyemem süzüldüm. Babam başını ellerinin arasına almış beceriksizce masaj yapıyordu. Sesiz adımlarla uanına gidip ellerimi şakaklarına değirdim.
"Hoş geldin benim güzel kızım."
Sesi o kadar yorgun çıkıyordu ki...
"Hoş buldum babacığım, nasılsın?"
Babam alnındaki ellerimi avuçlarının arasına alıp öptü.
"Ellerin neden bu kadar soğuk..."
Beni önüne çekip masaya oturttu. Hala küçük bebeğiymişim gibi davranıyordu bana. Ellerimi ısıtmaya çalıştı.
"İyimisin, hastaneye gidelim mi?"
Başımı olumsuz anlamda salladım
"İyiyim baba, sadece seninle son dava hakkında konuşmaya geldim."
Kaşlarını çatıp koltuktan kalktı masasının önündeki kolruğa oturduğunda karşısına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO'NUN SAVCISI (ARA VERİLDİ)
AçãoGölge'm kitabı ile bağlantılı bir kitaptır. Baş karekterlerimiz; Hazal Arslan; Terör ile mücadele savcısıdır. Henüz 26 yaşında akıllı ve cesur bir kadındır. Barlas Arıkan; Hayatı askeri okullarda geçmiş bir Bordoberelidir. Korkusuz aynı zamnda da ço...