BORDO'NUN SAVCISI (ARA VERİLDİ)

9. Bölüm

Selaam! Nasılsınız?
Umarım iyisinizdir
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum
İyi okumalar...🌟

~~~

Barlas Arıkan dan....

Ona sarılmıştım, lanet olsun şuan kollarımda duran kadın kalbimin deli gibi attırıyordu. Sakin olup ondan uzaklaşmalıyım...
Denedim i, gerçekten denedim ama ayrılmak için kalkan elim saçlarına gitmişti, pamuk gibi yumuşacıktı, bedenim bana ihanet ederken onu daha da sardım. Ya bir daha göremezsem onu, ya ben olmadığımda zarar verirlerse, ya gene Vedat denen herif  bulaşırsa ...

Ben bu kadını neden bu kadar umursuyorum ya!

Seviyorsun onu

Ne, ben mi?

Yok eben!

Galiba seviyorum iç ses. Ondan ayrılmalıydım ama ilk ve son kez sokuldum boynuna

"Ben gelene kadar hayatta kal olur mu?"

Dedim. Buz gibiydi kas katı kesilmişti ama bir anda sardı kollarını belime.

Hazal Arslan dan...

Ben hayatta kalırım yüzbaşı, sen sağ salim geri gelebilecekmisin. Beni ısıtan kollarını gevşetmeye başlayınca göz yaşlarımın belli olmaması için sarıldım ona.

Ya ona da bir şey olursa...

Dayanamam, bu acıyla bir daha başa çıkabileceğimi düşünemiyorum. Sakinleşmem gerekiyordu ve saçlarımda dolanan eli çok yardımcı oluyordu. Derin nefesler alıp sakinleştim ve ayrıldım ondan. Gözlerimi terliklerime diktim ve ayaklarımla yerdeki küçük taşları itmeye başladım.

"Neden ağlıyorsunuz?"

Sesi endişeli ve kızgın çıkmıştı. O an içimden geleni yaptım ve akan bir damla yaşla omuzlarımı kaldırıp indirdim. Çocuk gibi... Nasırlı elleri yumuşak bir hareketle çenemi kavradı ve ona bakacak kadar kaldırdı başımı. Kaşları çatıktı ama gözleri hüzünlüydü. Karar ver kızgınmısın üzgünmüsün?

"Neden yüzüme bakmıyorsunuz? Ağlamak utanılacak bir şey değil."

Onun siyah hareleri titriyordu.

"Utanmıyorum yüzbaşı. Sadece sizi kaybetmeyi kaldıracak gücüm kalmadı."

Çenemdeki eli yanağımı okşamaya başladı, gözlerindeki hüzün şevkatle birleşmişti . Her hareketi içimi titretmeye yetiyorken bir de öyle bakıyordu bana. Acımasız adam.

"Size kendimi koruyacağıma söz vermiştim, unuttunuz mu? Ben sözümü tutarım."

Ondan biraz uzaklaşıp ellerimi göğsümde birleştirdim.

"Umarım tutarsınız yüzbaşı. Kendinizi ve timinizi koruyun."

Bir anda as duruşa geçip selam verdi.

"Emredersiniz komutanım."

İstemsizce gülümseyip başımı arkaya attım. Bu adam bana neler yapıyor böyle...