Selaam!!!
Nasılsınız!!!
Hadi devvaam edeliiiim!!!🌼🌼🌼
Üzerimdeki siyah askeri kıyafetlere baktım... Babama ne kadar yakışırdı bu kıyafet, annem sürekli gösterirdi fotoğraflarını. Bedelini ödeyecekler annem, ödeteceğim. Her şey tamamdı sura saçlarıma gelmişti, aynanın önüne geçtiğimde Barlas arkamda bitti
"Saçlarını örebilir miyim?"
Gözlerim dolmuştu, babam da örerdi saçlarımı, en sonda da alnıma kocaman bir öpücük kondırur "hayatımın baharı çok güzel oldun..." Derdi. Başımla onayladım. Yavaş yavaş ördü saçlarımı sonrada bağladı önce boynuma sonra da alnıma bastırdı .
"Çok güzel oldun Hazal'ım..."
Kollarımı ona doladım. Şaşırsa da o da sardı kollarını.
"Teşekkür ederim..."
"Ne için?"
"Her şey için"
Derin bir nefes aldı konuşmaya başlayacakken kapı tıklamıştı. Birbirimizden ayrıldığımızda Barlas girmelerini söylemişti. Önde Fausal abi olmak üzere sıra sıra girdiler, beni görünce hepsi sırıtmıştı.
Enes konuşmaya başladı.
"Vay, yenge! Sen asker olmak için doğmuşsun ya..."
Gülüp uzattığı eline yumruk yapıp çaktım. Evet brn onların yengeleriyim. Neredeyse bir yıla yakındır beni aralarına aldılar . İlk başta savcı hanım yenge diyorlardı, şimdiyse yenge, kardeşin, savcı... Komik.
"Tabi Enes ne sandın?"
Faysal abi gelip ensi geriye itti.
"Kardeşim, bak uyarıyorum dikkatli ol. Benim hanım operasyon sonu yemeğe davet etti seni."
"Anlaşıldı teğmenim. Fatma ablanın yemeklerini çok özlemiştim zaten."
"Ne yani bizi çağırmadı mı ilk ve biricik yengem."
Tüm gözler Bekir e dönmüştü o ise hayal kırıklığı akan gözlerini Faysal abiye dikmişti. Gülmiyeceğim, hayır...
"Lan geri zekalı, daha dün akşam bizdeydin, ayrıca arkadaşlar ondan önceki günde tüm tim olarak bizdeydiniz hatırlatırım."
Faysal abi herkesi susturmuştu resmen. Sessiz sessiz hazırlanıp çıktık depodan. Albay ve postası bizi bekliyordu hemen rütbe sırasına göre dizildik ben de en sona geçtim. Barlas bir adım öne çıkıp tekmil verdi ve rahata geçtik. Albay konuşmaya başladı
"Evet, zorlu bir operasyon olacak, dsha önce de konuştuğumuz gibi araçlar sizi helikoptere helikopter de sizi terör ele başının bulunfuğu bölgeye en yakın yere bırakacak..."
Albay önüme geçti. Normalde bir askerin hazır ola geçmesi gerekirken ben sadece gözlerinin içine bakıyordum. Olması gereken de buydu zaten.
"Savcı hanım, belgede de belirtildiği gibi, gitme zorunluluğunuz yok, isterseniz hemen şuan vaz geçip, kadın başınıza evinizde mışıl mışıl uyuyabilirsiniz..."
Sinirle lafını kestim.
"Bir saniye Kerem bey, bilfiğim kadarı ile bu askeriyede kadın askerlerimiz de var, sizin zamanınızda da vardı bu geri kafalılığınızın sebebini öğrenmek isterdim..."
Kolumdaki hayali saate baktım
"Ama maalesef kadın başıma katılacağım önemli bir operasyonum var, size iyi uykular."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO'NUN SAVCISI (ARA VERİLDİ)
AksiGölge'm kitabı ile bağlantılı bir kitaptır. Baş karekterlerimiz; Hazal Arslan; Terör ile mücadele savcısıdır. Henüz 26 yaşında akıllı ve cesur bir kadındır. Barlas Arıkan; Hayatı askeri okullarda geçmiş bir Bordoberelidir. Korkusuz aynı zamnda da ço...