Joji - Yeah Right
BÖLÜM 25: ELDE EDEMEYECEĞİM KİMSE YOK
Pazartesi günü nefret ederek gittim provalara.
Üç gün önce öğrendiğim gerçeklerden sonra onu görmemiştim hiç. Hafta sonu görmeme imkân yoktu zaten, bugünse gün içinde hiç denk gelmemiştik. Ama mecburen provalarda yan yana olacaktık ve bu şimdiden moralimi yerle bir ediyordu.
O gün Minho hocanın teklifini kabul eden aklımı sikeyim.
Belki hiç değilse hayatta daha farklı önceliklerim olurdu şimdi. Başıma bela almıştım durduk yere. Jungkook Jeon adında bir bela.
Allah onun belasını versin.
Üç gündür her ne kadar düşünmemeye çalışsam da şerefsiz herif yer edinmişti bir kere, ne yaparsam yapayım çıkmak bilmiyordu.
Beynimi söküp atma gibi seçenek olsaydı keşke. Öyle bir etkisi vardı çünkü, bu hayatta bana en lazım olan şeyden bile kurtulmak istiyordum onun yüzünden.
Binanın içine girdiğimde hiç değilse az biraz gururu olur da belki gelmemiştir diye düşünüyordum ama doğruca sahnede olduğunu görmek sinirlerimi daha da bozmuştu. Oradaydı. Tabii ki de.
Lisa denen kızın paylaştığı o fotoğraftan sonra tüm okul bizi konuşur olmuştu. Her şey anlıktı. Benim üç yıllık ilişkiye dalan bir 'metres' olduğum söylentileri dört bir yanı sarmıştı. Kimsenin kusuru Jungkook'da bulmak gibi bir niyeti yoktu. Para ve popülerlik konu ne olursa olsun o kişiye toz kondurmuyordu.
Olan bana olmuştu.
Birkaç tane hocamın bile bana eskisi gibi davranmadığını fark etmek en çok koyandı. İnsanlar konuşabilirdi, bu hiçbir zaman umurumda olmamıştı. Yarın öbür gün bir başka olay, dedikodu çıkacak ve ben bir şekilde unutulup gidecektim. Her zaman böyleydi. Ama saygı duyduğum insanların beni yanlış tanımış olmaları koyuyordu işte.
O günden sonra bir kez bile görmeye veya konuşmaya çalışmamıştım onunla. Kendisi de kendini açıklamaya gelmediğinden her şeyin gerçek olduğunu anlayabiliyordum. Nedenini merak ediyordum yalnızca.
Neden böyle bir alçaklık yapmıştı?
Kendimi tutamayıp kızı baştan sona stalklamıştım. Daha öncesinde Jungkook'la olan başka fotoğrafları vardı ama toplu fotoğraflardı yalnızca. Hiç o günkü gibi ellemeli, öpüşmeli fotoğrafları yoktu ama takipleşiyorlardı. Birkaç hikayesinde ise özel yatlarında yan yana durup sarıldıkları fotoğraflarını görmüştüm. Kızın hesabı yaklaşık beş yıllıktı ve en altlarda bile Jungkook'la birlikte oldukları fotoğraflar vardı.
Köklü bir geçmişe sahiplerdi anlaşılacağı üzere.
Sevgilisi, bazıları nişanlı olduklarını bile söylüyordu ama o dedikodu nereden çıkmıştı hiçbir bilgim yoktu, varken benimle özellikle oynamış ve duygularımı yerle bir etmişti. İlk başta çok öfkeliydim, her an evini basıp onu bayılana kadar dövmek istemiştim ama sonra 'değmez' demiş ve vazgeçmiştim bu hislerden.
İntikam gibi düşük seviye işlere girmeyecektim. Onu kendi çöplüğünde boğulması için bırakmıştım. Sokakta gördüğüm bir insan bile ondan daha fazla şey ifade ediyordu bana.
Buysa kalbimin kırık olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Güçlü duracak ve umurumda değilmiş gibi davranacaktım. Gibi diyordum çünkü umurumdaydı.
Hem de çok fena.
Rezil hissediyordum. Ama bu tamamen onun bana bunları yaşatmasına izin vermemden kaynaklanan bir duyguydu. En başında ona güvenen bendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑯𝒆𝒑 𝑺𝒐𝒏𝒓𝒂𝒅𝒂𝒏 𝑲𝒐̈𝒑𝒖̈𝒓𝒅𝒖̈ 𝑫𝒂𝒍𝒈𝒂𝒍𝒂𝒓 ASKIDA!
Fanfic❝how could i hate him if he's such an angel?❞ Bu hikayenin yazarı 'vQuatris' olup, hikaye ile ilgili tüm haklar kendisine aittir.