14

835 63 17
                                    

Chanyeol elini tutup onu mutfaktan çıkardı. Doğruca yukarı, yatak odasına gittiler. Baekhyun attığı her adım sonrasında doğru yaptığına giderek daha fazla inanıyordu. Mistik şeylere inanmazdı ama tam şu anda, tam burada ve bu adamla birlikte
olmak ona dünyanın en doğru şeyiymiş gibi geliyordu.
Chanyeol ellerini kaldırıp Baekhyun'un tişörtünün düğmelerini
çözmeye başladı. Elinin tersi tenine değdikçe Baekhyun'un içi bir tuhaf oluyordu. Düğmeleri çözmeyi bitirince tişörtü tutup çıkardı ve yere attı. Chanyeol onun tenine dokunarak yumuşak bir ses tonuyla, "Çok güzelsin," dedi.

Baekhyun başını kaldırıp ona baktı ama sözcükler diline yapışıp kaldı. Chanyeol'ün bakışları arzu doluydu. Baekhyun meme uçlarının sertleştiğini hissetti, dokunulmayı
bekliyorlardı. "Chanyeol." diye inledi usulca, arzusunu nasıl belirteceğini bile bilmiyordu.

"Şşş. Anlıyorum. Çok hızlı davranmayacağız."

Baekhyun'un boğazı düğümlendi. Chanyeol'ün bu kadar anlayışlı
olacağını aklına bile getiremezdi.
Chanyeol, şimdi de kendi gömleğinin düğmelerini çözüyordu. Baekhyun atıldı, "Bırak ben yapayım," dedi.
Gömleğini çıkardıktan sonra Chanyeol onu kendine çekti, ipeksi dokunuşlarla saçlarını okşadı. Sonra ağzını dudaklarına yapıştırıp bir elini çıplak sırtına
"Chanyeol." diye fısıldadı Baekhyun. Adını söylediğinin farkında
bile değildi. Sonraki dakikaları oldukça sıcak ve birbirine geçmiş bir şekilde geçecekti.

+


"İyimisin gattinol?"

Baekhyun yorgun bir ses tonuyla yanıt verdi. "O da ne demek?"

Chanyeol gülümsedi. Onu daha ilk gördüğünde sanki bu anı yaşadığını hissediyordu. Baekhyun'un yatağa  dökülen saçlarını kenara okşadı.
"Kedicik demek."

Baekhyun kızarıp bozardı, gülümsedi. "Çok hoşuma gitti," dedi. Daha önce hiç böyle bir doyum yaşamadığını düşündü. Hala bedeninin her yanı titriyor, kalp atışları yavaşlamıyordu.
Ve biriyle gerçekten birlikte olmanın ne demek olduğunu ilk kez anlıyordu. Chanyeol bekaretini sona erdirdiğinde, Baekhyun içindeki tüm duvarların yıkıldığını hissetmiĢti.

"Canın yandı mı?"

"Hayır, canımı acıtmadın."

"İyi, hadi biraz uyuyalım."

Daha cümlesini bitirmeden Baekhyun uykuya dalmıştı bile. Chanyeol dikkatli bir şekilde kolunu Baekhyun'un bedeninin altından çekti ve yataktan kalkıp banyoya gitti. Ellerini yıkadıktan sonra aynada kendine baktı. Farklı görüneceğini
bekliyordu, çünkü değiştiğini düşünüyordu. Ama değişmemişti.
Sanki güçlü bir el dünyayı tutup altını üstüne getirmiş, sallamış, sonra da eski haline çevirmisti. Her şey aynı
görünüyordu ama değildi. En muhteşem sevişmeyi yaşadığını biliyordu fakat nedenini çözemiyordu. Fazla da kafayı takmadı, odaya geri dönüp çekmecelerden birinden bir eşofman altı alıp giydi. Yatağın yanıma gidip uyumakta olan Baekhyun'u uzun bir süre seyretti.

Bakir olduğunu söylediğinde ona inanmadığı için kendisini hala suçlu hissediyordu. Anlattığı kötü hikayeyi
hatırladı ve içinde bir koruma duygusu uyandı. Bu duyguyu
daha önce yalnızca annesi için hissetmişti.
Baekhyun sağ yanağının üzerine yatmış, saçları dağınık bir biçimde yastığa dökülmüstü. Chanyeol yanına uzanmamak için kendisine güçlükle engel olup çalışma odasına gitti. İçki dolabından bir şişe çıkardı ve
bardağına viski doldurdu. Belki bir yudum aldıktan sonra değiştiğine dair olan inancının kaybolacağını umuyordu. Roma’dan döndüğünde onu o halde bulunca tam bir şok
yaşamıştı. Önceleri, yalnız kaldığı için tipik bir zengin kaprisi olduğunu düşünmüş, ama yanıldığını anlamıştı. Baekhyun'undavranışının köklerinin çok daha eskilere dayandığını
öğrenmişti.

all about marriage-chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin