Market alışverişini yapıp eve dönmek için ilerlemeye başladığımda birkaç metre ilerideki bankta oturan adamla göz göze geldim. Bir süre birbirimize baktıktan sonra bakışlarını ilk kaçıran ben olmuştum.
Bizi bulduklarını dün akşam basketbol oynamaya çıktığımda fark etmiştim. Görmezden gelmeye çalışsam da eninde sonunda onlarla konuşmak zorunda kalacağımın farkındaydım.
Bana zarar vermelerinden korkmuyordum, ki verecek olsalardı beni yalnız yakaladıkları diğer anlarda vermiş olurlardı, tek korkum onlarla konuştuğumda vermek zorunda kalacağım karardı.
Evin kapısını birkaç kez çaldığımda gülümseyen Doyoung karşıladı beni. "Kahvaltıyı hazırladık!" Yaklaşık bir buçuk haftadır buradaydık ve burası Doyoung'a kesinlikle çok iyi gelmişti. Her geçen gün gerginliğinin azaldığını, dışa dönük olmaya başladığını net bir şekilde görebiliyordum.
Kapıyı arkamdan kapatıp gülümsediği için gerilmiş yanağına öpücük kondurdum. Dudaklarını birbirine bastırıp birkaç adım geriye gidip aramızdaki mesafeyi açtı.
Bunu ilk yapışım olmamasına rağmen hâlâ heyecanlanıyordu. "Hadi Mahiro'yu bekletmeyelim." Ben hariç her yere bakarak konuştuktan sonra koşar adımlarla mutfağa gitti.
Elimdeki poşetlerle mutfağa girdiğimde Mahiro telefonundan başını kaldırarak bana selam verdi. "Teşekkür ederim Haruto." Poşetleri tezgaha bırakırken önemli olmadığına dair bir şeyler mırıldandım. Onlar kahvaltıyı hazırlarken benden evdeki birkaç eksiği almamı istemişti.
Doyoung'ın beni beklerken arka bahçede gördüğü tavşan hakkında konuşması eşliğinde kahvaltımı yaptım. Onlar yemeye devam ederken ayağa kalktım. "Benim biraz işim var, çok geç kalmamaya çalışacağım. Ben gelene kadar dışarı çıkma, olur mu?" Soruyu Doyoung'a hitaben sorduğum için başını olumlu anlamda salladı. Saçlarını karıştırıp mutfaktan çıktım.
Meselenin çok uzamamasını umuyordum.
Evden çıktığım anda karşı evin duvarında gördüğüm adama kafamla sağ tarafı işaret ettiğimde başını bir kez eğerek telefonuyla ilgilenmeye başladı. Muhtemelen diğerlerine gelmeleri için haber veriyordu.
Ormanın içinde biraz ilerledikten sonra bir ağaca yaslanarak onların gelmesini bekledim.
Üç kişi, dün akşam, bu sabah marketten çıkarken ve evin önünde gördüğüm adamlar, kendilerinden emin, sakin adımlarıyla tam karşıma geldiler.
"Ne istediğimizi biliyorsun." Ortadaki adam, akşam gördüğüm, konuştuğunda kendimi uzun bir konuşmaya hazırladım.
###
geçiş bölümü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
free hugs, doruto
Fanfiction"İhtiyacınız olan her an bana sarılabilirsiniz, Efendim." doruto/hayoung/harubby #1 hayoung -07.06.22