"Haruto!"
Çoktan uzaklaşmış bedenine yaklaşabilmek için adımlarımı hızlandırırken bir yandan da dursun diye ona sesleniyordum ama o, hızını hiç azaltmadan ilerlemeye devam ediyordu.
"Kaçıyor musun?" Soruma cevap vermese de yürümeyi bırakmıştı.
Derin bir nefes alarak hızımı biraz yavaşlattım ve önüne geçerek tam karşısında durdum. "Neden konuşmama izin vermeden gidiyorsun?"
Bana değil, yere bakıyordu. Başını eğdiği için yüzünden çok siyah saçlarını görüyordum. "Ben de senden hoşlanıyorum."
Acı çeker gibi bir ses çıkarıp başını gökyüzüne çevirdi. Gözlerini sıkıca yumarak biraz öyle bekledikten sonra bana bakmıştı. "İşte bu yüzden sana açılmak istemiyordum. Doyoung lütfen bana karşılık vermek zorundaymışsın gibi davranmayı bırak, aynı şeyleri hissetmediğini biliyorum."
"Ne?" Şaşkın şaşkın yüzüne bakarken başka tepki veremedim.
"Bana karşı bağlılık dışında bir duygu besleyemeyeceğini biliyorum. Bu tüm sadakat şeylerini hoşlanma olarak yorumlayarak beni kandırma çünkü aynı duygulara sahip olmadığımızı biliyorum."
Salak mısın, diye sormak istiyordum ama saygısızlık yapamazdım. "Neden böyle düşünüyorsun?"
"İtaat etmeye kodlanmış DNAlara sahip olduğunu biliyorum. Sırf beni üzmemek için şu anda karşılık veriyorsun."
"Evet, her türlü hizmet için bir makineymiş gibi satıldığımı biliyorum ama diğerlerinden farklıyım ve bu senin sayende. Assistant tarafımın yanında insan olduğumu her bir hücreme öğrettin. Bana kendi fikirlerim olabileceğini öğrettin, o yerden çıkana kadar bana dayatılan ve muhtemelen seninle karşılaşmasaydım dayatılmaya devam edilecek olan tüm kalıpları yıkmamı sağladın. Hâlâ bazı alışkanlıklarımı geride bırakmakta zorlanıyorum ama sizin gibi olmaya çalıştığımı göremiyor musun?"
Birkaç adımda aramızdaki mesafeyi kapatarak parmak uçlarımda yükseldim ve boynuna kollarımı doladım. "Tamamen kendi irademle söylüyorum ki senden hoşlanıyorum Haruto. Bana seçim hakkı verdiğin için teşekkür ederim."
Alnımı omzuna dayadığımda hâlâ sessizdi. "İlk zamanlar senin emirlerini bekliyorum diye bana kızdığında çok kırılıyordum. Görevimi iyi yapamadığım için üzülürken bir yandan da eğitimcilere sinirleniyordum çünkü bana en gereksiz şeyleri bile öğretenler özgür iradeyi öğretmemişlerdi, isteğini nasıl yerine getireceğimi bilmediğimden boşluğa düşmüştüm. Şimdilerde ise bunu seninle öğrenmeye çalışıyorum."
İnce tişörtümde hissettiğim damla yüzünden geri çekilip ona bakacakken buna engel olarak kollarını belime sıkıca dolamıştı. "Özür dilerim." Fısıltı gibi çıkan sesiyle dilediği özrün tek nedeninin az önce hislerime inanmamış olmasından kaynaklı olmasını dilerdim.
###
:")
niye öpüşmüyor bunlar
medya:fetüs doruto
ŞİMDİ OKUDUĞUN
free hugs, doruto
Fanfic"İhtiyacınız olan her an bana sarılabilirsiniz, Efendim." doruto/hayoung/harubby #1 hayoung -07.06.22