Serendipçe | Texting

on

1 günlük karakol maceramızın ardından nezarethaneden çıkıp eve gelmiştik. İlk başta annemin iyi olup olmadığımın telaşını çekmiş daha sonrasında da iyi olduğuma kanaat getirince de azar çekmişti. Sonrasında da anneme yorgun olduğumu söyleyip odama geçip uyumuştum.

Akşam üzeri telefonumun çalması üzerine uyandığımda Ozan nasıl olduğumu sormuş ardından işi olduğunu söyleyip kapatmıştı. Ben de uyandığım ve bir daha uyuyamayacağımı bildiğim için kalkıp ders çalışmıştım.

Uzun bir süre çalıştığım dersin ardından ise yemek yiyip odama çekildim ve dünden beri elime almadığım telefonumu elime aldım ve kapalı olan telefonumu açtım. Mesajlar bir bir ekrana düşerken Önemsiz ama Önemli grubundan gelen mesajlara girip daha fazla merak etmemeleri için cevap yazdım.

Siz; Başıma neler geldi neler.

Siz; Dün arkadaşımla kafa dağıtmak için dışarıya çıkmıştım ama bir anda kendimizi nezarethanede bulduk.

Siz; Size de haber edemedim kusura bakmayın.

Han; Yok ne kusuru, iyisin değil mi?

Siz; İyiyim iyiyim, hem yeni bir macera edindim aşırı iyiydi.

Evin; Siciline işlemez değil mi, üniversiteni de etkiler böyle bir şey olursa.

Siz; Hayır ya işlemez o kadar büyük bir şey değil, kavga diyebilirim kısaca.

Yiğit; Ayy Sırma bacımm, karakol lafını duyunca birini öldürdüğünü düşündüm.

Yiğit; Senin için don bile ayarlamıştım.

Siz; Yiğit, emin ol birini öldürseydim kafadan iki kişi gruptan giderdi.

Siz; O zaman bana don getir çünkü senden başka düşünen yok benii.

Çise; Nankör arkadaş, ben son anda avukat olmayı düşünüp seni oradan kurtarmak için çabalayayım senin dediğine bak.

Çise; Hem kimmiş seninle gidecek kişi.

Siz; Ah Çise, üzümlü kekim.

Siz; Gel birlik olup Talha'yı öldürelim.

Çise; Olur tüfeğimi hazır edeyim ben.

Talha; Ben ne yaptım da ölüme mahkum kaldım.

Yiğit; Ne yapmadın ki Talha aşkım, iki çocuğumla ortada kodun beni.

Yiğit; Tutaydım elini gitme diyeydim, diyemedim diyemedim.

Siz; Mesela Talhacım, en kötü ölmüştür kötü düşünmeyin diyen ben değildim.

Siz; Ya da birini mi öldürmüş diyen.

Siz; Ben hiç öyle biri miyim?

Alisa; Yok askim değilsin valla, bu Talha çok ayıp etti sana çok.

Talha; Al eline baltayı, vur kafama kırılsın.

Nehir; Hih, ne kırması ya Sırma öyle bir şey yapma.

Nehir; Katil olma, bu genç yaşında.

Evin; Yok güzelim şaka yapıyor onlar, sen aldırma onlara.

Siz; Ah Nehir, masum kekim.

Kayra; Sırma gerçekten iyisin değil mi, herhangi bir şey yok.

Siz; Gerçekten iyiyim Kayra, annemle biraz tartıştık ama onu da dert etmiyorum artık her zaman ki hali.

Reha; Düzelir aranız, kafana takıyorsan da takma tamam?

Siz; Tamam.

Siz; Bu hayatta yaptığım en güzel delilik olabilirsiniz.

Nehir; Sen de öyle güzelim, iyi ki yapmışsın.

Evin; İyi ki.

Sohbetten çıkıp arama yerine Mir yazarak boş boş ekrana bakmaya başladım. Sohbetlere katılmaması canımı sıkıyordu ve benim yerimi arkadaşlarımıza söylemiş olması ona teşekkür etmemi tetikliyordu ama açıkçası ne yazacağımı da pek kestiremiyordum.

Bir süre boş boş baktığım ekrana ne yazacağımı karar verip parmaklarımı klavyede hareket ettirdim.

Siz; Mir, teşekkür ederim.

Belki sadeydi, belki de saçma ama Mir bu kadar katıyken ne yazacağımı bilememiştim.

Mesajı gördükten sonra bir süre cevap vermesini beklesem de gelmeyen mesaj ile el mahkum sohbetten çıkıp telefonumu kenarıya bıraktım ve ayağa kalkarak masama geçtim.

Sabah çalıştığım konunun testini çözdüğüm ve biraz da tekrar yaptığım bir sürenin ardından duyduğum mesaj sesiyle ayağa kalkıp yatağıma oturdum ve telefonumu elime alıp kimden olduğuna baktım.

Mir atmıştı.

Mir; Ne için?

Hâlâ çevrimiçi olmasıyla beklemeden cevap verdim.

Siz; Nasıl olduğunu anlamasam da yerimi söylediğin için.

Siz; Yani meraklarını senin sayende yenmişler.

Mir; Önemi yok, susmaları için yapmıştım.

Sürekli susturma çabası içerisindeydi, bu durum sinirlenmeme sebep olmuştu.

Siz; Madem rahatsız oluyorsun çıksana gruptan.

Siz; Susturmaya çalıştığın kimse de olmaz en azından.

Mir; Canım istemiyor.

"Allah'ım sabır, gerçekten sabır."

Siz; O zaman şikayet etmeye de hakkın yok.

Siz; Canın istemiyorsa, bizim de canımız susmak istemiyor.

Siz; Şimdi ya düzgünce sohbete katılırsın ya da çıkıp gidersin.

Siz; Ha yok ikisini de yapmam diyorsan şikayet de edemezsin.

Siz; İyi geceler.

Sohbetten çıktığımda telefonu kenarıya bırakıp ellerimi başıma dayadım. Adam ederim demiştim değil mi, bu gidişle zor olacak gibiydi ama yapmalıydım.

Her ne olduysa Mir'in de sohbete katılmasını sağlayıp toparlanmasına yardımcı olacaktım. Buna adımın Sırma olduğu kadar emindim, yapacaktım..

~

Ah sırma, minik bebeğim.

İlk konuşmalarını yaptılar, devamı gelmeli mi?

Nasıl buldunuzzz?

Sizi sevmekk 🫶🏻

13.06.2022