yirmi bir

480 33 35
                                    

Önemsiz ama Önemli

Mir; Merhaba hepinize.

Mir; Şaşırdığınızı biliyorum, büyük ihtimalle benden mesaj beklemiyordunuz.

Mir; Doğru konuşmak gerekirse bende beklemiyordum kendimden ama size söylemek istediklerim var.

Mir; Müsaitseniz yarın buluşabilir miyiz?

Yiğit; Ya Mirr, boşver sen bunları biz ikimiz buluşalım.

Yiğit; Bunlar kabul etmez zaten, içleri geçmiş bunların.

Alisa; Ben gelirim.

Alisa; Herkes bir anda yazmaya başladığına göre hepsi gelir bence.

Han; Geliriz kardeşim.

~

Diğerleri de geleceklerine dair mesajlar attığında telefonumu kenarıya bırakıp Mir'e döndüm.

Hastaneden çıktıktan sonra mezarlığa geçmiş ve ailesine iyileştiğinin haberini vermişti. Sonrasında da boş bir çocuk parkı bulup sessizce oturmuştuk. Bu sessizliği ise Mir'in çocuklarla buluşma isteği bozmuştu. Başta gruba yazmaktan çekinse de ikna etmeyi başarmış ve mesajı atmasını sağlamıştım. Yüzünde ki gülümseme ise bir kez daha iyi ki dedirtmişti.

"Planlarınız neler Mir Bey? Ben öyle her çağırılan yere gidemiyorum da." Sesimle bankta yan dönmüş ve karşı karşıya gelmemizi sağlamıştı. "Siz ne isterseniz, planımızı ona göre ilerletiriz Sırma Hanım."

Bir planım yoktu aslında, yalnızca aylar sonra Mir'in de aramızda olduğu bir buluşma gerçekleşsin istiyordum artık.

"Ya bak aklıma ne geldi, sen benim yerimi nasıl bulmuştun?" Aklına gelmiş olacak ki yüzünü buruşturmuş ve gözlerinde ki hüzün kırıntılarıyla konuşmaya başlamıştı.

"Babamın polis arkadaşı sayesinde. Yazmana alıştığım için bende ister istemez merak etmiştim ama illa bir şerefsizlik yapacağım ya elime yüzüme bulaştırmıştım. Seni de terslemiştim, özür dilerim." Dün anlattıklarından sonra içimde bir nebze de olsa kırgınlık kalmamıştı zaten. Bu yüzden üzerine çöken havayı dağıtmak için ayağa kalkıp boş olan parkta salıncağa yürümeye başladım.

Küçüklere göre yapıldığı için salıncağa oturduğumda ayaklarım fazla uzun kalmıştı ama bunu şu anlık dert etmeyi düşünmüyordum. Ayaklarımı öne arkaya ilerlettikten sonra oturduğu yerden bana bakan Mir'e başımı çevirdim. "Beni sallasana."

Oldum olası salıncakları çok sevmiştim. Annem katı kurallı olsa da babam ona oranla daha yumuşak kurallıydı ama yinede benimle olan ilgisini hep uzak tutardı. Sevmediklerini söyleyemezdim, annemde babamda seviyorlardı ama bunu belli etmiyorlardı. Evin belli kuralları vardı ve o kuralların dışına çıkmamam gerekiyordu. Dün dışarıda kalmam ve bunu telefonda haber etmem, üstelik bugün de eve gitmem annemi sinirlendirmiş olmalıydı. Bunun cezasını ise eve gidince çekeceğimi biliyordum. Şu anlık umrumda mıydı bu, asla değildi. Uzun zaman sonra hatta 19 yıllık hayatımda ilk kez bir erkeğe aşk anlamında sevgi beslemeye başlamıştım ve onun yanında da özgürce çocuklaşmak istiyordum. Bu çocuklaşmamın ise Ozan'ın yaşında ki çocukluğum gibi olmayacağını biliyordum.

Serendipçe | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin