HAVUZ

401 32 4
                                    

Ateşe atıldığım an tamda şu andı. Yan yana oturduğum,zaman geçirdiğim kişi tamda şuan karşımda duruyordu. Her zaman ki heybetine heybet katmış halde dik duruşu ve takım elbisesiyle yıkılmaz duruyordu. Eldivenli ellerimi masanın üzerinde birbirine kenetleyip pür dikkat yüzüne bakıyordum.

Gözleri etrafta dolaşıyor, dudakları aralıklarla kımıldıyordu. Gözleri iki saniyeden fazla gözlerimde takılı kalmıyordu. En azından bu iyi gibiydi. Ne kadar iyi olursa şuan. Büyük patronun o olduğunu bile bile, onun yerinde dövüşeceğimi bile bile nasıl davranacaktım? Gündüzleri sohbetler ve buluşmalar, geceleri kanlı dövüşlerde nasıl davranacaktım? Düşünürken bile kasılıyordum. Ki bu durumun birde Bulut yanı vardı.

'' Kafesten gelen dövüşçülerle çoktan tanışmış olmalısınız.''

Bunu söylerken bakışları iki saniyeyi geçmişti. Başka şeylerde söyleyecekti. 

''İlk ortaklık olduğundan ve duyurmak amacıyla ilk maç Maskenin olacak. Karşısına çıkacak kişiyi kendi belirleyecek.''

Herkesin bana baktığını Maskemin içine sızmak için can atan gözlerin kamçılarını hissediyordum. Tepkim ise,konuşmakta olan büyük patrona bakmak oldu.

''Planları değiştirerek ilk maçı görkemli bir şekilde haftaya pazar yapacağız.''

Ellerini cebine sokup bir adım daha masaya yaklaştı.

''Herkes buranın kurallarına uyacak. Dövüşecek ve gidecek. Kimse kalıp farklı şeyler yapmaya yeltenmeyecek. Fazladan kimse ayak altında dolaşmayacak. Dövüşler farklılaştırılacak ve yeni ekipmanlar katılacak. İlk maçımızla ilk açılışı yapacağız.''

Başını dik tutarak gözlerini herkesin üzerinde gezdirdi. Gözleri bende takılı kalınca panikten kafamı eğeceksem de kendimi tutarak gözlerine bakmaya devam ettim. 

''Her yapboz yerine oturacak ve geri kalan tüm yanlış parçalar yerle bir olacak.''

Elleri cebinde salondan çıkmak için çıkış kapısına doğru yürümeye başladı. Kapının kapanış sesini duymadan önce saklanan parçayı tüm yanlışlardan ayırıp gün yüzüne çıkardı.

''Her doğru yapboz parçasının içinde yanlışlardan ayıran bir gerçekte vardır. Çabuk kaybolup yerine yanlış parçaları getire bilir.''

Ne kadar buraya ait doğru bir parça olsam da gerçek ben tüm yanlış parçaları yerime oturtup, siline bilirdim. 

''Gelim bana. Yeni patron Selim ben.''

Selim abiyi dinleme nezaketinde bulunmadan yerimden kalktım. Gitme zamanı.

*******

''Bulut çok tehlikeli olabilir senin için. Her an açık verme korkusuyla tedirgin gezeceksin. Ve bu tedirginlik sana hata yaptıracak.''

Ayaklarımı balkon pervazına uzatıp kollarımı göğsümde birleştirerek, gökyüzünü seyrediyordum.

''Normalde de soğuk birisin. Çok konuşmazsın, yan yana gelince net cümlelerle kısa kesersin konuşmayı. Yeni yetme biri değilsin. Beyninden geçenleri diline az yansıtırsın olur biter yani.''

Bakışlarımı gök yüzünden alıp, başımı İsem'e çevirdim. Sıcak bir tebessüm vardı dudaklarında.Aynı tebessümle karşılık verdim sır ortağıma.

''Açım.''

İsem saatine baktı,gözlerini kısıp bana baktı.

''Tuvale ne dersin?''

KAFES ✖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin