DENGE

514 33 9
                                    

Başımı yasladım ardıma, parmaklarımın ucuna gelen her şeyi döktüm önüme. İçimde ne var ne yoksa yok etmek için her şeyi yapmaya çabaladım ama nafile. Ruhum kulaklarıma vuran şarkının ardında kalan melodiye daha çok önem vermiş, onunla önümdeki kağıda içini dökmeye çalışıyordu.

Varlığıyla savaş veren kanım damarlarımda kendini hissettirmek için çaba harcamadan bana kendini hissettire biliyordu. Kanın varlığı bana güç verirken akışının hızı kesildiği an içimdeki şehvet akmasındakinden daha çok canlanıyordu. Kanın akışı gibi yok oluşu da beni mutlu ediyordu. Hastalıklı ruhum bedenimi ele geçirmeye başlamıştı ve ben bir zamanlar bu hastalığa karşı çıksam da beni engelleyen şeyler vardı. Anlayamadığım durum ise neden karşı çıkmıştım hastalığıma, neden başlarda kabul etmemiştim? Ve neden sonradan kabul ettimiştim?

Çalışma masamda oturmuş, gecenin kaçı olduğunu bilmeden havuzdan geldiğimden beri elimdeki kalemle, önümdeki beyaz kağıdı karalıyordum. Ne çizdiğimi bilmeden parmaklarıma komut vermiştim kalemi hareket ettirmeleri için. Ne çıkacağı bilinmezdi bu durumdan. Çünkü hayal gücümün sınırları dışa aktarılmıştı beynim tarafımdan, bedenime odaklanmaya çalışıyordum amaçsızca. Benim ilgim ruhumken, hep onun sesi olmaya çalışmışken bu sefer parmaklarım bedenimi kaale almayı seçmişlerdi. Bir bakımada iyidi bu durum. Çünkü kendimi unutur oluyordum. Bedenimi boş veriyor ruhumla konuşuyor, onun sessizliğinin dili olmaya çalışyordum. Onun sessizliği beden olarak kullandığım bu etten bedene kızgın dolaşırken, ben hapis olmuştum.

Peki neden? Parmaklarım kağıdın üzerinde futursuzca kayarken ben beynimle konuşur olmuştum. Ben ruhum sayesinde yaşasam da esas bedenim ön planda değil miydi? Şuan salak gibiydim.

Kalemi elimden fırlatıp oturduğum sandalyeden hiddetle kalktım.Nasıl gelmiştim şimdi bu duruma? Masadan bir kaç adım geri adımladım. Ellerimi saçlarıma götürüp karıştırdım. Bu hiddetim nedendi?

Yaramazlık yapan çocuğun ardında bıraktığı kaosa tekrar bakmasına izin verdim. Belimi ardımda bırakıp başımı öne uzattım.Gözlerim ağırlığa dayanamayıp bir kaç kez kapanıp açıldı. Parmaklarımdan çıkan resmin etrafında, dört tarafa dağılan cümleleri okumaya başladım. Beynim mantığımın yardımıyla cümleleri sıraya dizmeye çalıştı. Durmadan her kelimenin üzerinden geçiyor bir araya getirmeye çalışıyordum.

Beynimin sıraya dizdiği cümleleri tam anlamıyla tekrar okudum. Neler oluyordu? Başımı hızla iki yana sallamaya başladım. Bedenim dahi kontrol etmeyi bırakmıştı, oda inanamıyordu. Kaçtığım yere geri döndüm. Arkasını dönen çocuk dolabına ilerleyip yıpranmış çantasını alıp sırtına geçirdi.

Masama son kez bakıp odamın kapısını sessiz olmaya çalışarak araladım. Hiç duraksamadan fordmantodan montumu alıp dış kapıyı aralayıp çıktım. Siyah botlarımı ayaklarıma geçirirken kendimde değildim. Aklım hala ardımda bıraktığım masanın üzerindeki çizim ve cümlelerdeydi. Merdivenlerden inerken kendime kızıyordum. Sarhoş birinin o anda doğruları söylemesi gibi, ruhum beynimi ele geçirip sarhoş etmişti ve buna karşılık veren bedenim parmaklarımdan doğruları yansıtıp göstermişti bana.

Dış kapıyı aralayan parmaklarımda takılı kaldı gözlerim. Bana yanlışımı gösteren bir insan değil bedenimin sahip olduğu parmaklarımdı.Bakışlarımı tekrar kapıya çevirip araladım. Ayaklarım yolu bildiğinden kendimi kasmadan ilerlemeye başladım. Sana gerçekler bu kadar yakınken sen nasıl kör olabildin Bulut? Nasıl izin verdin kendini kendinle kandırmaya? Geçmişimi düzeltemezdim ama yarına, geleceğime artık daha iyi yol çizmeliydim. Ruhumun bana yansıttığı bu hastalıklı düşüncelere ilk başta savaş açmış sonra ezilip yok olmuştum. Bir vaz geçmemin sonucu daha. Beni bu kadar etkilemesinin sebebi aniden gelişmesi değildi. Sadece gerçek buydu. Bunca zaman kendimi kandırmış ve en yakınımda kendini göstermek isteyen gerçeklere kafa tutmuş, onları yok saymıştım. Üzmüş müydü? Çok fazla üzen bir durumdu. İçimdeki kaosu hiç bir kelimeyle açıklayamazdım kendime. Kendimde kendimi yok saymamın hiç bir açıklaması olamazdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 09, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAFES ✖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin