12 | sarhoş

3.6K 301 238
                                    

İyi Okumalar ✨  | Sütyen 👀

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum sevgili okurlarım  <3



Seoha Kim'in Gözünden ;





"Merak etme anne." Yatağımdan kalkıp mutfağa doğru adımlarken diğer yandan da anneme laf anlatmaya çalışıyordum. Her zaman ki gibi fazla endişeliydi. Neyse ki bu sefer daha fazla üstelememişti. "Sesini duymak istedim tatlım. Saat geç oldu. Kapatıyorum, sen de dinlen artık." Kaynayan suyu fincanıma boşaltırken burukça gülümsedim. "İyi geceler anne. Seni seviyorum."

"İyi geceler bir tanem."

Telefonu kapatır kapatmaz yeşil çay dolu fincanımı elime alıp odama ilerledim. Adım atmak bile yorucu geliyordu bana şu an. Fincanımı yatağımın yanındaki komidinin üzerine koyar koymaz kendimi yatağa attım. Eve geleli birkaç saat olmuştu. Alice ve Chris beni birkaç kez aramış ve durumumu sormuşlardı. Onlara biraz kafa dinlemek istediğimi söylemiş ve fazla uzatmadan kapatmıştım.

Onlar dışında Felix aramıştı bir de. Onlara göre gerçekleri anlatmış ve Minho'ya kızmamamı istemişti. Bir şey söylemeden kapattım. Onlara göre Minho bu iddaa muhabbetinden onu uzak tutmalarını istemişti. Diğer taraftan Changbin'in söyledikleri vardı. O Minho ile hiç o tarzda konuşmamıştı. Keşke biraz daha bekleyip Minho'nun cevabını duysaydım. Ama o an bunu düşünemedim bile.

Şimdi geriye tek bir şey kalıyordu. Minho'ya inanmak ya da inanmamak.
Oflayarak açtım gözümü. Uzandığım yerden doğrulup fincanımı almak için yeltendim. Ancak çalan zille vazgeçerek ayağa kalktım. Muhtelemen Alice veya diğerleri gelmişti. Ayaklarımı sürüye sürüye kapının önüne gelip hiç beklemeden açtım.

Ancak gelen Alice veya diğerleri değildi.

Changbin yutkunmuş ve elini havaya kaldırarak selam vermişti. "Merhaba Seoha." Kaşlarım çatıldı. "Ne oldu ?" diye sordum merakla. Gülümsedi ve içeriyi işaret etti? "Konuşmak için zamanın var mı ? Bu gerçekten önemli. Olayları bir de benden dinlemelisin." Birkaç saniye boş boş ona baktım. Onu kovmak istiyordum ama içten içe dinlemem gerektiğini biliyordum.

Derin bir nefes vererek hafifçe geriye çekildim. "Gel." Arkamı dönerek salona ilerledim. O da bir şey demeden kapıyı kapatmış ve arkamdan ilerlemişti. Kendimi tekli koltuğa atarak kollarımı göğsümde bağladım. O da tam karşıma oturmuş bakışlarını etrafta gezdiriyordu. "Evin güzelmiş. Gerçekten de seni yansıtıyor."

Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. "Buraya evimi incelemeye gelmedin değil mi ?"

Changbin usulca kafa sallayarak gülümsedi. "Kızmakta haklısın. Ne desen yeridir. Ancak bilmen gereken bir şey var ki kızman gereken tek kişi benim. Bu olayı çıkartan da sürdürmeye çalışan kişi de bendim. Minho veya başkası değil."

Sustum. O da derin bir nefes almış ve devam etmişti arkasına yaslanırken. "Minho seninle ilgilenmeye başladığında garipsedim. Bilirsin o genelde pek kızlarla içli dışlı olmaz. Ne kadar çapkın biri gibi görünse de daha önce hiç kız arkadaşı olmadı. Her neyse, senin onun için önemli olduğunu biliyordum. Bu yüzden de onu sinir etmek istedim. İddaaya girmek istedim ama o 'beni bundan uzak tutun' diyerek bunu red etti. Ama ben devam ettirmek istedim. Bugün de Minho'ya o şeyleri söylememin nedeni sana karşı olan hislerini ciddiye almadığım içindi. Ama şimdi görüyorum ki sen konusunda gerçekten ciddi... Sen gittikten sonra bana saldırdı." Sonlara doğru hafifçe güldükten sonra halıdaki bakışlarını yüzüme çıkardı. Ciddileşen ifadesi ile, "Gerçekten özür dilerim Seoha. Tam bir aptaldım..." dedi.

sütyen | lee know ff ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin