9 | değişim

4.2K 313 243
                                    

İyi Okumalar ✨ | Sütyen 👀

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum sevgili okurlarım ♡


Kim Seoha'nın Gözünden ;


"Endişelenme anne. Gayet iyiyim."
Elimdeki kahve fincanını mutfak masasının üzerine bırakarak buzdolabına yöneldim. "Paran var değil mi Seo ? Evde bir şey eksik mi?"  Buzdolabını açıp kısa bir kontrol yaptıktan sonra kapattım. "Param var. Evde hiçbir eksik yok. Anne..." dedim bıkkın bir nefes verirken. Telefonun diğer tarafından gelen gülüşünü işittim.  "Sadece seni özledim Seoha. Bırak da evladımın iyi olduğundan emin olayım."

Anında dolan gözlerimi tavana çevirerek akmak için can atam gözyaşlarımı geri göndermeye çalıştım. Sesimin titrememesini umarak derin bir nefes aldım. "Ben iyiyim. Gerçekten... Şu an tek odak noktan Hyunsong amca olmalı. Sahi, o nasıl ?" Annemin iç çektiğini duyabiliyordum. "Doktorlar daha iyi olduğunu söyledi. Her gün biraz daha iyileşiyor. Buradaki tedavisi biter bitmez Kore'ye döneceğiz. Seni çok özledik."

"O konuda anne... Hyunsong amca ile evleneli 2 ay oldu ama siz hala bir balayına gitmediniz. Beni düşünmeyin. Hazır Japonya'dayken balayı yapmaya ne dersiniz ?"

"Seoha bunları düşünme. Sadece derslerine ve sağlığına odaklan. Hala psikolog randevularına gidiyorsun değil mi ?"

Annemin benim için ayarladığı psikolog randevuları ? O konuda... Gözlerimi devirmeden edemedim. Gitmek istemiyordum işte.  "Sessiz kaldığına göre bu hayır demek oluyor. Seoha sana kaç kere dedi-."

"Anne kapatmam gerek acil bir işim çıktı. Seni seviyorum, Hyunsong amcaya selam söyle. Görüşürüz !" Tek nefeste konuşarak telefonu hala konuşmakta olan annemin yüzüne kapattım. Derin bir nefes vererek kafamı iki yana salladım. Ucuz atlatmıştım. Annem benim için ayarladığı psikolog randevularına gitmediğimi öğrendiğine göre başım büyük bir beladaydı.

Omuzlarımı düşürerek kahvemle birlikte salona geçtim. Her zamankinden daha enerjik hissettiğin bir Cumartesi günüydü. Okulum veya ödevim yoktu. Kısacası bugün harika bir gündü. O gecenin ardından iki gün geçmişti. İlk kez SKZ'yi sahnede görmemin yanında Minho ile dans etmiş, içmiş ve çok eğlenmiştim. Ait olmama hissi bir an bile bana uğramamıştı.

Orada tüm sevdiğim insanlarla birlikte olmak iyi hissettirmişti. Kendi kendime aptal gibi gülümserken telefonuma gelen bildirim sesi ile tüm dikkatim dağıldı. Koltuğa bıraktığım telefonumu elime alarak bildirime tıkladım.

skzsminhoL
perdeleri aç
eve güneş ışığı girsin

Kaşlarım havalanırken hızla ayağa kalktım. Burada olamazdı değil mi?Salondaki pencerelere ilerleyerek hemen perdeleri aralayarak ikinci kattan aşağıya baktım hızla. Minho desenli siyah oversize tişörtü ve siyah eşofman altıyla nefes kesici duruyordu. ( Bölüm sonuna koydum. )
Sırıtarak bana baktığı sırada ben şaşırmak ile meşguldüm. "Aşağıdan da güzel görünüyorsun Seo."

Gözlerimi devirerek dirseklerimi pencerenin kenarlarına yasladım. "Bana attığın ilk mesajlar her zaman bu kadar garip olmak zorunda mı ?"
Saçlarını eli ile geriye tarayarak sırıtmaya devam etti. "Sütyenini odamda unutmuşsun mu yazsaydım ?"
Gözlerimi büyüterek etrafı kontrol ettim. "Sessiz olsana !" O kahkahalar atarken ben kızardığımdan emindim.
Derin bir nefes verdim dudaklarımın arasından. "Hem ne işin var senin burada ?"

sütyen | lee know ff ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin