sütyen | lee know ff ✔

5 | bu yeterince net miydi ?

İyi Okumalar ✨ | Sütyen 👀

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum <3

★  ★ ★

Kim Seoha'nın Gözünden ;

"Buna inanamıyorum."

Önümdeki bezelyelere eziyet etmeyi keserek iç çektim ve çatalımı bir kenara bıraktım. Bu gergin ortam iştahımı kaçırmıştı. Chris burnundan soluyarak şişesinden bir yudum aldı. Eh tabi, sindirmesi gereken şeyler vardı. Jisung oturduğu yerde sinerken çıt çıkarmamaya özen gösteriyordu. Masadaki tek neşeli kişi Alice'ti sanırsam. Aldığı haberler bir onu mutlu etmişti. Otuz iki diş sırıtarak elindeki peçeteyi nazikçe Chris'e uzattı. "Sakin ol bebeğim."

Chris sinirle ona uzatılan peçeteyi alarak dudaklarının kenarlarını bir hışımla sildi. İtiraf etmeliyim ki kendimi ebeveynlerine karşı suç işlemiş olan çocuklar gibi hissediyordum. "Nasıl sakin olayım Alice ? En yakın arkadaşlarımdan bir tanesi sanki biz ona engel olacakmışız gibi gizlice Stray Kids seçmelerine girmiş diğeri de Stray Kids'in vokalisti ile sevişmiş !"

Gözlerimi büyüterek hızla etrafı kolaçan ettim. Kimsenin duymadığından emin olduktan sonra masaya uzanıp hafifçe Chris'in eline vurdum. "Yok öyle bir şey dedim ya ! Partide tanıştık ve o arkadaş olmak istedi sadece. Ne abarttınız !"
Derin bir nefes vererek başımı ellerimin arasına aldım. Evet, Lee Minho benimle arkadaş olmak istemişti. Üstelik bununla da bitmiyordu, Jisung seçmeleri geçmişti. Artık o da artık Stray Kids'in tescilli üyesiydi.

Chris'i kızdıran konu ise bunu saklamasıydı. Kendini kötü hissetmişti dediğine göre. Bir bakıma haklı olsa da aşırı tepki verdiğini de düşünmüyor değildim.

"Özür diledim ama ben ! Yani öylesine eğlencesine katılmıştım kazanmam benim için de sürpriz oldu. Yoksa sizden saklar mıyım hiç ben böyle bir şeyi ? Alice sevgiline bir şeyler söyle."
Jisung homurdanarak Chris'e aegyo yapmaya çalıştı. Chris gözlerini devirerek arkasına yaslanmıştı. Az da olsa sakinleşmiş gibi görünse de hala yüzü asıktı. Alice eğilip onun omzuna dokundu ve bize doğu dönerek gülümsedi. "Siz ona aldırmayın sadece kötü bir gün geçiriyor. O çocuklardan hoşlanmadığını biliyorsunuz."

Dudaklarımı birbirine bastırarak çatalımla birkaç tane bezelyeyi iteledim. Jisung söze girmişti. "Fena insanlara benzemiyorlar aslında... Belki de biz fazla önyargılıyızdır ?"

Tek kaşım havalandığında masadaki bakışlar kısa süreliğine Jisung'a dönmüştü. Göz ucuyla çaprazımızdaki masaya baktığımda göz göze geldiğim bedenden ayırmadım bakışlarımı, Minho. O da bakışlarını kaçırmak gibi bir girişimde bulunmuyor aksine dik dik bakmaya devam ediyordu.

"Belki de iyi çocuklardır." dedi Alice, sessiz çıkan sesi ile. Dudaklarımı istemsizce büzdüm. Lee Minho bana bakmaya devam ederken elindeki şişeyi çevirmeye devam ediyordu. Gerçekten derdi neydi acaba bu çocuğun?

Christopher konuşmaya başladığında göz kontağını keserek biraz daha sakinleşmiş olan arkadaşıma döndüm. "Siz şimdi o Minho denen çocukla arkadaş mısınız ?"

Kafamı olumsuz anlamda iki yana salladım. "Ona henüz bir şey söylemedim. Ama adım onunla anılırsa pek iyi şeyler olmaz gibime geliyor."

Chris usulca kafa sallayarak yemeğine döndü. Alice bana birkaç göz işareti yaptığında demek istediğini anlamış ve yavaşça ayaklanmıştım. "Tuvalete gidiyoruz. Siz de bir yere ayrılmayın çocuklar." Alice, Chris'in yanağına küçük bir öpücük kondurarak ayaklandı. Ben de eş zamanla ayağa kalkmıştım. Kafetaryadaki birkaç göz bize döndüğünde rahatsızca kıpırdandım. Minho ile bizi yan yana gördüklerinden beri herkesin gözleri benim üzerimdeydi sanki.