sütyen | lee know ff ✔

14 | konu sen olunca

İyi Okumalar ✨ | Sütyen 👀

Satır aralarında yorum yapmayı unutmayın ~ ♡

Kim Seoha'nın Gözünden ;

"Giy şunu yoksa bu peçeteleri ağzına sokarım." Gözlerimi devirirdiğimde Jisung yüzüme elbise fırlatmıştı. Minho akşam sahilde parti düzenliyordu. Ben gitmek istemediğim konusunda diretmek istesem de Jisung ve Alice çoktan benim yerime karar vermiş gibiydiler. Zorla beni hazırlamaya çalışıyorlardı. "Eğer 5 dakika sonra hâlâ o pijamalarla duruyor olursan seni bu halde sırtımda taşır ve o partiye götürürüm Seoha." Gözlerimi büyüterek elindeki telefonla oynayan Chris'e baktım. "Sen de mi brütüs ?"
Omuz silkmişti bana bakmaya tenezzül bile etmeden.

Alice iki elini beline koyarak gözleri ile odamı işaret etti. "Hadi ama geç kalıyoruz Seo !"

Oflayarak ayaklandım elimdeki elbiseyle. Gitmek istemiyordum işte. Oraya gidip Minho'yu görecektim. Bu kalbime işkence etmek dışında başka bir şey değildi. Ayaklarımı sürüye sürüye odama girip kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yaslayarak gözlerimi odamda gezdirdim. Belki de o partiye gerçekten gitmeliydim. Minho'ya karşı dürüst olup o gece olanları anlatmalıydım. Yaptığı davranışların arkasında durmalıydı. Beni red edecekse bile bunu şimdi yapmalıydı. Çünkü ben her geçen saniye ona daha çok kapılmaya devam ediyordum.

Derin bir nefes alarak göğüs kafesim şişirdim. Kendine gel Seoha. Üzerimdeki pijamalardan kurtularak Jisung'un yüzüme fırlattığı elbiseyi bir çırpıda üzerime geçirdim. Yazlık elbise üzerime tam otururken aynada memnun bir ifade ile yansımama baktım. (Bölüm sonunda koydum elbiseyi ♡ )

"Alice !" Alice sanki bu anı bekliyormuşçasına içeriye damladığında gözlerim şaşkınlıkla açıldı. O hiç bozuntuya vermeden elindeki makyaj malzemelerini yatağımın üzerine bıraktı. "Kendini bana bırak tatlım."

Kafamı olumsuz anlamda iki yana sallayarak derin bir nefes verdim. Evet, o partiye kesinlikle gidiyordum.

"Rahatla." Jisung kolunu omzuma atarak beni kalabalığın arasına sokmuştu. Artık bu tür ortamlar beni rahatsız etmediği için gayet sakindim. Sadece Minho işe karşılaşacak olmak beni heyecanlandırıyordu. Alice ve Chris önde ilerlerken ben ve Jisung tam arkalarındaydık. Tanıdık yüzlerin olduğu masaya vardığımızda gözlerim hızla herkesin üzerinde gezindi. "O burada değil." diye fısıldadı Felix kulağıma eğilerek. Minho burada değildi. "Onu aramıyordum zaten." dediğimde bana tek kaşını kaldırmakla yetinmişti. Ne demiştim ben? "Gözler Seoha. Onlar tüm hikayeyi anlatıyor." dedi önündeki içkiden bir yudum alırken.

Yanaklarımın içini ısırarak dikkatimi partiye çevirdim. Sahilin bir kısmı renkli renkli ışıklarla donatılmıştı. İnsanlar kalabalık bir şekilde dans ederken bizim gibi birkaç kişi de yer yer koyulmuş masalarda sohbet ediyorlardı. Ortam güzeldi ama bir şey eksikti. Minho burada değildi. Ve ben cesaretimi yeni toplamışken onu bir an önce bulmalıydım.

Her yere bakıyordum ama ondan bir iz yoktu. SKZ normal bir şekilde sohbet ediyor ama kimse Minho nerede diye sormuyordu. Dudaklarımı büzerek aramaya devam ettim. Şarkının sesi çok yüksekti. Alice ve Chris çoktan dans pistinde dans etmeye başlamışlardı. Jisung ve diğerleri ise içki içip sohbet ediyorlardı. Heyecandan terlemiş olan avuç içlerimi elbisemin eteğine silip masaya döndüm.