20 | final

3.4K 225 419
                                    

Son kez... İyi Okumalar ✨ | Sütyen 👀

Finale kadar bana destek olan herkese teşekkür ederim <3

Kim Seoha'nın Gözünden :



"Birlikte mi yaşıyorsunuz artık ?"

Kafamı iki yana salladım biramdan birkaç yudum aldıktan sonra. "Sadece haftasonunu benimle geçirdi. Annesi, babasını evden kovunca geri döndü. Açıkçası ben biraz daha kalması için ısrar ettim ama yüzleşmek istediğini söyledi." Chris anladığını belirtircesine başını aşağıya yukarı salladı ve kendi içkisini dudaklarına götürdü.

Her zaman geldiğimiz mekanda oturuyorduk. Sınavlardan sonra kutlama yapmak istemiştik. Alice ve Chris barışmış karşımda birbirlerine sevgi sözcükleri yağdırmaya devam ediyorlardı. Yanımdaki Jisung ise mekandaki kızları kesmekle meşguldü. "Minho güçlüdür. Atlatacaktır." Alice'in gülümseyerek söylediği şeylere kafa salladım sadece.

Açıkçası bunu biliyordum ama içim rahat etmiyordu yine de. Okul çıkışı çocuklar onu alıp 'terapi yapacağız' diyip götürdükleri için çok fazla konuşamamıştık. Çocukların onun moralini yükselteceğini biliyordum ama Minho için endişelenmeden edemiyordum. Aklımdan çıktığı bir an bile olmuyordu. Her düşündüğümde onu ne kadar çok sevdiğimi daha iyi anlıyordum.

"Erkek arkadaşını mı özledin SeoSeo ?"

Jisung'un alaycıl ses tonuna göz devirdim. Başımı ona çevirerek kolumu onun omzuna atıp saçlarını dağıttım. "En azından özleyecek bir erkek arkadaşım var." Jisung debelenerek benden kurtulmaya çalışıyor, Chris ve Alice ise kahkahalar ile gülüyorlardı.

"Ya Seoha! Kızlar sevgili olduğumuzu düşünecek, yapmasana!"

Kahkaha atarak kolumu çekip arkama yaslandım. "Umurlarındaymış gibi durmuyor Ji."

"Öyle deme Seoha. Şuradaki sarışın geldiğimizden beri Jisung'a bakıyor." Chris'in eli ile işaret ettiği yere döndük hepimiz. Ancak orada ne sarışın bir kız ne de bir kız vardı. "Hani, hani nerede ? Nerede ? Bakayım nerede ? Kız nerede ?"
Jisung boynunu kırmak istercesine kafasını çevirerek arkasını döndüğünde gülmemek için alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

"Dalga geçmesenize çocukla." Alice sanki Jisung'a üzülüyormuş gibi yaparak masada eğilip somurtan Jisung'un eline dokundu.
"Üzülme Ji, sonsuza kadar yalnız kalmanın kötü bir yanı yok." Gözlerini birkaç kez kırpıştırarak gülümsedi şirince. Kafamı olumsuz anlamda iki yana sallayarak bira şişesini elime aldım. "Yok."

Jisung'un kesinlikle birini bulacağından emindik ama dalga geçmeden de edemiyorduk.

"Ha ha ha. Çok komiksiniz çocuklar. Bir ara bana sizin gibi zorbalar ile neden arkadaş olduğumu hatırlatın olur mu ?" İçkisini alarak ayaklandı. "Gidip kendime birini bulacağım ve bu gece sizinle dönmeyeceğim eve." Elindeki içki bardağını kafasına dikip boş bardağı masanın üzerine bıraktı. Göz kırparak arkasına dönerek barın içine ilerledi.

"Şapşal..." Mırıldanarak masanın üzerindeki telefonumu elime aldım. Annemden gelen birkaç mesaja karşılık verip, Minho ile olan konuşma kutumuza girdim.

Siz
Seni özledim
Nasıl gidiyor?

Mesajı gönderip telefonumu tekrar kapattım. "Merak etme o iyi olacak." Chris'in yumuşak sesi kulaklarıma dolduğunda başımı kaldırarak onun güven veren gözlerine baktım gülümseyerek. "Biliyorum."

sütyen | lee know ff ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin