moth to a flame : taekook

16

Selaaam, bölüm hazır olduğu için sınırı beklemeden atmak istedim. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Öpüyorum💜

Not: uyarılarımı bırakacağım ama dirty talkta kullanılan kelimelerden iki taraf da haz duyuyor ve hakaret amacı gütmüyor. Bunu bilerek okuyalım🥰

☁️☁️☁️

[açık cinsel içerik]
[dirty talk! / blowjob! / semekook! / bareback!]

Taehyung Jungkook ile bu noktaya geleceklerini hiç düşünmemişti. Ne onun ilgisini görmezden geldiği aylarda ne de yine acımasızca terk edildiği günün ertesi sabahı onunla karşılaştıkları kafede anlamsız bir oyunun içine girerken işlerin bu yönde ilerleyeceğini asla tahmin edemezdi. Sadece yirmi bir gün sonra kendini Jeon Jungkook'un yatak odasında bulacağını nereden bilebilirdi ki?

Jungkook'un rahat yatağında yatak başlığının yaslandığı duvara paralel olarak uzanmış tavanı izlerken dudaklarında şapşal bir gülümseme vardı. Bindikleri takside sanki daha fazla dayanamıyormuş gibi onu deli gibi öpüp okşayan adam odanın içindeki banyoda kaybolmuş, Taehyung'u ise düşünceleri ile başbaşa bırakmıştı. Beklemek sorun değildi. Hayır, hiç değildi hem de. Ama Taehyung bekledikçe içindeki ateş harlanıyor, dayanılmaz bir hale geliyordu. İstediği şey bir an önce Jungkook'un vaad ettiği her şeyi gerçekleştirmesiydi.

Onu ağlatacağını söylemişti. Takside ıslak öpücük sesleri havaya karışırken ve taksi şoförünün dikiz aynasından attığı iğneleyici bakışlar altında seni ağlatacağım demişti. Önce durmam için, sonra da hiç durmadan devam etmem için.

Taehyung tam olarak o anın gelmesini bekliyordu heyecanla.

Ve Jungkook sanki aklından geçenleri biliyormuş gibi tam o anda Taehyung'un tepesinde göründü. Üzerindeki tişörtü çıkarmıştı ama dizleri yırtık dar kotu hala üzerindeydi. Tepeden bir bakış attı yatağında bir sanat eseri gibi sere serpe uzanan çocuğa. Tişörtü yukarı doğru kıvrılmış, ince ve pürüzsüz teninin gözler önüne sermişti. Jungkook, Taehyung'un esmer tenini izlerken sertlelmeye başladığını hissetti. Dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi. Bu tamamen haksızlıktı.

Kim Taehyung'un onu bu kadar savunmasız bırakması tamamen haksızlıktı.

Taehyung, yüz üstü dönerek dirsekleri üzerinde durduı. Kendisine tepeden bakan çocuğa şuh bir gülüş göndermiş, sonrada belini kıvırarak kalçaları yukarıda kalacak şekilde Jungkook'u daha da çıldırtan bir pozisyon almıştı. Jungkook, onunla oynamasından her ne kadar keyif alsada Taehyung'un domine edilmek ile ilgili söylediklerini unutmamıştı.

Karamel rengi bukleleri gözlerinin üzerine dökülen güzel çocuğu çenesinden sertçe kavradı. Tutuşu o kadar sert ve sıkıydı ki Taehyung da bileğine asılmış, Jungkook onu tek hamlede dizlerini üzerine getirirken sesli bir nefes kaçmıştı aralanan ağzından.

Güzel, diye düşündü Jungkook. Demek sert davranılmasını seviyorsun.

"Jungkook-" diye sızlandı Taehyung. Ama Jungkook onu umursamadan geriye doğru ittirdi ve Taehyung saçlarını savurarak sırt üstü yatağın üstüne düştüğünde "Soyun." Dedi emreder gibi. "Seni izlemek istiyorum."

Sonrası Taehyung için biz dizi kalp çarpıntısından ibaretti. Jungkook yatağın ortasına kurulup sırtını yastıklara yaslayarak uzandığında Taehyung, nefes nefese bir şekilde ayaklanmış, Jungkook'un istediği gibi soyunmaya başlamıştı. Önce üzerindeki beyaz tişörtü sıyırarak yere bıraktı. Jungkook, kısık sesle inledi ve alt dudağını dişlerinin arasına alırken üzerindeki kotun düğmesini ve fermuarını açtı. Ereksiyonu zorlamaya başlamıştı artık.