41

7.1K 517 150
                                    

Selamlaaar🤍 Pek yorum yapmayı sevmeyen bir okuyucu kitlem var anlaşılan eh napalım🤷🏻‍♀️ Umarım beğenirsiniz. Öptümm

***

[yetişkin içerik]

Taehyung ile ilgili göz ardı etmemem gereken en önemli şey herkesi kendine hayran bırakabilecek potansiyele sahip olmasıydı muhtemelen. Sergiden birkaç gün sonra birlikte Busan'a döndüğümüzde her ne kadar tanışmaları için can atıyor olsam da babamın onu nasıl karşılayacağı konusunda fazla endişeliydim. Huysuz biriydi. Eşcinsel olduğumu öğrendiğinde fazla tepki vermemişti ama kendi içinde kabullenmesinin uzun sürdüğünü de biliyordum. Kiminle ne yaptığımı bilmek ya da duymak istemezdi ve ben de çoğu zaman hayatıma giren kişileri gizli tutardım. Aramızda bir tür sessiz anlaşma vardı.

Ama Busan'a dönüp de okulda işlerin pek de yolunda gitmediğini anlattığımda tek sorunumun okuldan uzaklaştırılmam olmadığını anlamış ve belki de hayatında ilk kez bir baba şefkatiyle bana yaklaşarak tamamen dökülmemi sağlamıştı. İkimiz için de garip bir andı. Ben, fazlasıyla geleneksel ve tutucu bir ortamda büyümüş olan elli küsür yaşındaki babama erkek arkadaşımla olanları anlatırken ilgiyle dinlemiş, zaman zaman onaylamayan sesler çıkarmış ve en sonunda da kalbini nasıl ve ne şekilde kırdığımı öğrendiğinde de bir güzel sayıp sövmüştü bana.

Şimdi ise onlar ikili koltukta yan yana oturmuş, gülüşerek sohbet ederken endişelerimin boşa olduğunu anlıyordum. Taehyung, evimize adımını attığı ilk anda tüm atmosferi değiştirmişti. Çoğu zaman huysuz ve sinirli olan babamı bile tatlı dili ve tüm sevimliliğiyle serseme çevirmişti.

"Bak şimdi," dedi Taehyung babama elindeki telefon ekranından bir şeyler gösterirken. "Bir de bunu deneyelim."

Babam, şaşkın bakışlarla ekrana baktı önce. Sonra da ellerini çırparak kahkahalarla gülmeye başladı. Onu böyle görmeye alışık değildim. Hatta annemi kaybettiğimizden beri doğru düzgün güldüğünü bile görmemiştim.

"Bu ben miyim?" Diye ciyakladı neredeyse. "Tavşan kulaklarım var! Taehyung-ah, kulaklarıma bak!"

Gülmemek için alt dudağımı dişlerimin arasına alarak kendimi zorladım. Tam karşılarındaki koltukta oturmuş, dirseklerim dizlerimin üzerinde onları izliyordum. Belli bir yaştan sonra ebeveynleriniz çocuklaşıyordu ve siz, olgun olan taraf olmak zorunda kalıyordunuz. Babamın da çocuksu tarafları vardı elbette. Yine de onu böyle görmek garipti.

"Bu nasıl?" Taehyung, ekranı kaydırarak farklı bir filtreye geçtiğinde babamın yüzü tekrar aydınlandın. "Yanaklarım kocaman!" Diyordu bir yandan da neredeyse telefon ekranına girerek.

Bir sürü daha sessizlik içinde onları izlemeye devam ettim. İyi anlaşmaları benim için öyle büyük bir mutluluktu ki içine dolan huzuru tarif etmenin bir yolu yoktu. Taehyung, gibi birine sahip olmak pek de yolunda gitmeyen hayatımda Tanrı'nın ya da kim bilir hangi ilahi gücün bana en büyük jestiydi. Sanki tüm dilek haklarımı onun için kullanmıştım. Gülüşünü izlerken bütün dünyam o oluyordu. Her şeyiyle eşsiz ve benzersizdi benim için.

Tek ve biricik.

"Jungkook! Buraya gel, şuna bak! Şimdi de papatya oldum!" Elini sallayarak beni yanına çağırıyordu ama tüm ilgisi ekrandaydı. Telefonu Taehyung'un elinden kapıp filtreleri kendi kendine değiştirmeye başladığında ise Taehyung tatlı mı tatlı bir ses tonuyla kıkırdamaya başladı. "Senin telefonuna da indirelim bu uygulamayı." Dedi babama. "Böylece yalnız kaldığında canın sıkılmaz."

Sanki yıllar öncesinden tanışa. iki sıkı dost gibiydiler. Babam, Taehyung'un ona sen diye hitap etmesine bile müsade ediyordu. Tanıdığım adam gitmiş, yerine daha neşeli ve rahat biri gelmişti. Taehyung ve babam bir süre daha kim bilir hangi saçma uygulamanın filtreleriyle eğlendikten sonra bazen çocukluğum bazen de ilk gençlik yıllarım hakkında konuşmaya başladılar. Babam utanç verici bir anımı anlatmaya başladığında araya girmeye çalışsam da genel olarak sanki orada değilmişim gibi davranmaya çalıştım. Sanki ben müdahil olduğum anda bütün büyü bozulacakmış gibi onları uzaktan izlemeyi tercih ettim.

moth to a flame : taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin