2.Bölüm "Rüyamı değiştiriyorum"

5.5K 332 100
                                    

İYİ OKUMALAR 🤍

KÂBUS DOLU GERÇEK😭

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KÂBUS DOLU GERÇEK😭

Ağzım yarım karış açık kaldığında birden bedenim buz kesti. Etrafa bayık gözlerle baktığımda sesler her geçen saniye daha da uzaktan geliyordu sanki. Kulaklarım tıkanıyor, algım kapanıyordu. Bakışlarım kararmadan önce debelenen Korkut'la göz göze geldiğimde ben demiştim der gibi bakıp kafasını onaylamaz anlamda salladı.

Hayır, hayır... Bu kesinlikle bir rüyaydı. Birazdan büyük ihtimalle kendi yatağımda uyanacaktım.

"Eller yukarı!" Karşıma çıkan adama panik içerisinde bakmaya devam ettiğimde sertçe yutkunmaktan başka bir şey yapamıyordum. Alt dudağımı sertçe ısırdım ve can havliyle konuştum.

"Polis Bey bir saniye!" Sonunda dilimin bağı çözülmüştü. Bir elimi yatıştırırcasına ona doğru kaldırarak devam ettim "silahınızı indirin lütfen konuşarak halledebiliriz."

Adamın koyu ve çatık kaşları garip bir ifadeyle yukarı doğru kıvrıldığında keskin bakışları da gevşemişti. Aldığı karşılığı hiç beklemiyordu. Etrafındakilere Munzur bir ifadeyle bakarak alt dudağını dişlediğinde can havliyle devam ettim.

"Bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım lütfen büyümeden olayı halledelim komşular duyacak."

Timuçin ve arkadaşları garip bir ifadeyle beni izliyorken Korkut gözlerini devirmişti.

Karşımdaki adam kendine engel olamadan gülümsediğinde dişleri birer inci gibi parlamıştı. "Ulan Alpay ne bekliyorsun tutuklasana!"

Öfkeli bir ses duyulduğunda ışığın yansımadığı bir ağacın orada olduğu için sesin sahibini görememiştim.

"Komiserim sakin olun ve silahlarınızı indirin konuşarak çözeceğiz bu meseleyi." Dudaklarını bastırarak tek kaşını kaldırdı ve eğlendiğini belli eden ifadesiyle devam etti. "Komşular duymadan."

Gözlerim hayranlıkla parladı ve bir umut ona bakmaya devam ettim. Az önce farkında olmadan yaşadığım panikataktan dolayı ellerim titremeye devam ediyordu. Düşmemek için kendimi zor tutuyorken bir silah sesi patladı ve hemen akabinde insanlar çığlık atmaya başladığında çenem kilitlendi. Kanın artık bedenimde pompalanmadığını hissettiğimde yer ayağımın altından kaydı ve sırtımda hissettiğim o kaya kadar sert bedene doğru düştüm.

"Ben bu ayakları yemem Vitrin Süsü!"

"Ay!" Ses o kadar genizden geliyordu ki kesinlikle ödüm patlamış olmalıydı.

O garip benzetmeyi kime neden dediklerini bilmiyordum ancak bayılmadan önce son bir kez duyma fırsatım olmuştu, tenim iyice geriye doğru çekiliyor, etim hafifliyor, geceye doğru savruluyordum sanki gerisi ise karanlıktı... Ancak buruk bir karanlık. Aklım oradakilerdeyken sessizliğe doğru zorba bir şekilde itildiğim bir karanlık.

Vitrin SüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin